Melek'ten
Baran karşımda dikilirken ben de onun ifadesiz suratına bakıyordum. Bir anda soğuk sesi ile sorduğu soruyla kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Neden anlatmadın?"
"Neyi?"
"CENK İTİNİN YAPTIKLARINII!!!"
Bir anda bağırmasıyla irkilerek geriye kaçtım. Benim korktuğumu hörünce gözlerini kapattı ve dişlerini sıktı. Daha sonra drin nefesler alalarak sakinleşmeye çalıştı.
Birkaç saniye sonra gözlerini yavaşça açarak bana bakmaya başladı."B..bu muydu yani. Saatlerce yüzüme bakmamanın sebebi."
"Evet. Buydu. Sen benden o kadar şeyi saklarken ben seni nasıl koruyacağım."
Sesi sonlara doğru kısık çıkmaya başlarken bana doğru adımlamaya başladı. Anlımı anlıma dayayıp yara dudağımı öptü. Ben ise ağlamaktan boğuklqşmış sesim ile,sessizliği fırsat bilip konuşmaya başladım.
"O zaman ben de seninle konuşmayacağım sen de bana anlatmadın."
Baran bir anda gözlerini açarken bana soran gözlerle bana bakınca göğüsünden onu iterek ve onun gibi bağırarak konuşmaya devam ettim.
"Küçüklüğünde yaşadıklarından bahsediyorum. Madem sen benimle anlatmadıklarım yüznden konuşmuyorsun bende seninle konuşmayacağım."
"Beni çıldırtma Melek."
"Hep sen çıldırırsın zaten demi. Çıldır. Umrumda bile değil. Önce sen anlatıcaksın. Yoksa hayatta konuşmam duydunmu beni."
"Yavrum hadi. Zorlama beni."
"Hayır."
Barana arkamı dönerek merdivenlere yürüdüm ve yukarı çıkarken konuşmaya başladım.
"Sakın uyumaya yanıma gelme. Tek uyuyacağım bu gün."
Bir anada havalanmamla irkilerek çığlık attım. Barana baktığımda sinirle ağzının içinde bir şeyler mırıldanıyordu.
"Ayrı uyuyacakmış. Bok uyursun artık benden ayrı."
"Niye küfrediyosun yaaa."
"Sus Melek. Sus."
"Susmuyorum. Nasıl susturacaksın acab-"
Bir anda dudaklarımdaki baskıyla cümlem yarıda kaldı. Ben de cümlemin yarıda kesilmesinin siniriyle Baran'ın dudaklarını ısırdım.
Baran boğuk bir inlemeyle geriyi çekilmişti. Ben etrafa bakıp odaya ne zaman geldiğimizi çözmeye çalışırken Baran konuşmaya başladı.
"Çok tehlikeli sulardasınız Melek Hanım."
Baran'ın arzu dolu sesine iitafen normal sesimle onu cevapladım.
"Merak etmeyin Baran Bey. Benim o tehlikeli suların engin dalgalarında evlenmeden boğulmaya niyetim yok."
Baran kaşlarını kaldırdı ve bana baktı. Oldukça şaşırmış duruyordu. Baranın şaşkınlığından yararlanarak çenemi kaldırıp kollarımı göğüsümün üstüne bağladım ve ona bakarak konuşmaya devam ettim.
"Şimdi beni yere indirin Baran Bey"
Baran bu halime dudaklarını ısırdı.
Beni yere bırakırkende ağzının içinde birşeyler homurdandı."Ulan hatun."
"Ne?"
Bana sert bir bakış attı ve önüne döndü. Daha sonra beni kucağında indirmeden yatağa yatırdı. Kendisi de diğer tarafı dolanıp yanıma yattı ve kafasını göğüsüme koyup kırık sesi ile konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağanın İstanbullu Sevdiği (Ağa Gelini 1.KITAP)
Romanzi rosa / ChickLitBir adam var Mardin'in en büyük aşiretini sahibi ve Mardin'in her yerine sozü geçen bir ağa. Babası öldürüldüğü için bir o kadar da dugusuz. İşleri gerği 6 aylığına İstanbul'a gider. Ve orada ilk görüşte aşık olur. Aşık olduğu kız ise çok masum an...