Melek'ten
Odama geldiğimdae kaldığım yerden çalışmaya devam ettim.
Kafamı kadırdığımda saatin neredeyse yedi olduğunu gördüm.
Normalde saat 5.30'ta işi bırakabiliyorduk ama benim kafam dalgınken yaptığım en iyi şey çalışmaktı. O yüzden saatin nasıl geçtiğini anlamamıştım bile.Eşyalarımı toplayıp odamdan çıktım.
Asansöre doğru ilerlerken hala kafeteryadaki olayı düşünüyordum.Asansöre bindikten sonra giriş katın düğmesine bastım. Giriş kata gelince asansörün kapısı açıldı. Dışarı çıkıp hızla kapıya yöneldim. Resepsiyonun önünde Cenk ve yancıları vardı.
Cenk beni görünce iğrenç bir şekilde gülümsedi ve göz kırptı.
Korkudan kalbimiz hızlandığını hissettim ve hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladım. Kafamı kapıya çevirdim ve hızlıca çıkışa yöneldim.
Baran'dan
Villanın önüne gelince arabamı garaja girdirdim ve park ettim.
Mardin'den bu gün geldiğim için bu evi yeni ayarlamışlardı.Kısa süreli kalacağım için küçük bir ev istemiştim.
Yukarı çıkıp odaya giydim. Kıyafetlerimi çıkarıp yatağın üzerine attım ve duşa girdim.
Soğuk suyu açtım ve altına girdim.Gözlerimi kapatınca Melek'imin güzel yüzü aklıma geldi. Duş boyunca onu düşündüm.
Duştan çıkıp bornozumu giydim. Dolabın önüne geçtim ve bir tane eşofman altı aldım. Onu üzerime geçirdi kendimi yatağa attım.
Bir haftaya kadar Melek bu yatakta olmalıydı yoksa aynı şu an olduğu gibi onun lavanta kokusu olmadan uyuyamazdım.
Sanırım ona biraz daha yumuşak davranmalıydım. Ama herkeze sert davranan bünyem bunda zorluk çekebilirdi.
Anneme bile çok sert davranırken nasıl bunu yapacaktım. Ama sanırım küçüğüm için bunu yapabilirdim. Yarın ona daha yumuşak olacaktım.
Melek'ten
Sabah erkenden kalkıp hazırlandım ve hemen çıktım. Geç kalp yine azar işitmek istemiyordum.
Durağa gelince hemen otobüse bindim yarım saat içinde şirketin kapısına gelmiştim.
İçeri girince kafamı hiç bir yere çevirmeden asansöre ilerledim. Asansöre binip genel kata çıktım ve odama geçim. Hemen işbaşına koyuldum.
Yarım saat sonra Baran Beyin odasının kapısı açıldı ve içeri Baran Bey girdi. Benim odamın camından Baran Beyin odası görülüyordu.
Yarı açık olan panjurdan onunda bana baktığını gördüm. Baran Bey'in bana hafif bir tebessüm etiğini görünce çok şaşırdım. Ağzım 0 şeklini aldı ve gözlerim büyüdü. Şaşırmayın sebebi Baran Bey'in halkın gözünde çok sinirli, gaddar, acımasız görünmesiydi.
O da ne yaptığını anlayınca kafasını iki yana salladı ve eski surat ifadesine geri döndü. Birşeyler mırıldanarak masasına geçti.
Ben de Baran Bey'in masasına geçtiğini görünce kalktım odamdan çıktım ve Baran Bey'in odasına girdim.
Kapıyı çalmadığım aklıma gelince hemen panikledim ve konuşmaya başladım
"Ben gerçekten özür dilerim. Yani bu günün programını anlatmak için gelmiştim ama kapıyı çalmadım. Unuttum yine."
Sonlara doğru sesim iyice kısılmıştı ve başım yine yere doğru eğilmişti. Yine kalp atışım ve nefes alış verişim hızlanmıştı.
Ama Baran Bey'in verdiği ılımlı sesiyle cevapla nefes almayı unuttum sanırım.
"Önemli değil Melek Hanım. Programın üzerinden geçebiliriz."
Biraz bekledikten sonra şaşkınlığımı bir kenara bırakıp not defterime odaklanarak cevap verdim.
"Tamam. Öncelikle saat 9 da bir toplantınız var. Daha sonra..........ve saat 7.50 deki seminerle bu gün sona eriyor Baran Bey"
Not defterinden kafamı kaldırınca pür dikkat beni izlediğini gördüm.
Sanki yüzümün her zerresini ezberlemek istiyormuş gibi bakıyordu ve beni dinlemiyordu. Sadece izliyordu.
Mat ve deri koltuğundan yavaşça kalktı ve masanın kenarını dolandı. Daha donra bana doğru yaklaşmaya başladı. Bana iyice yaklaşınca bem de gerilemeye başladım sırtım duvara gelince o tam karşımdaydı.
Yere eğdiğim kafamı kaldırınca ikimizde giz göze geldik. Önün uzun boyu sebebiyle neredeyse göğüsüne kadar geliyordum.
Yakınlığımjzdan ve kokularımızın birbirine karışmasından ikimizde aynı anda yutkunma ihtiyacı hissettik.
Elini saçıma uzatıp sçımı kulağımın arkasına sıkıştırınca kalp atışım hızlandı yine.
Açımı kulağımın arkasına itip boğuk sesi ile konuşmaya başladı.
" Sizi izlemekten dediklerinizi dinleyenin Melek Hanım"
Heyecandan kekeleyerek ve kısılmış sesimle cevap verdim.
"B..be..ben tekrar ü..üz..üzerinden geçebilirim"
Hafif gülümsedi bana.
"Sizi dinlemeye çalışırım Melek Hanım "
Ksık ve heyecanlı sesimle programın hızlıca tekrara üzerinden geçtim ve odadan hızla çıktım.
Odama girince hemen panjurları kapattım. Kalbim ve nefes alış verişimin hızını düzenleyemiyordum.
Neden bu kadar heyecanlanmıştım? "Umarım düşündüğüm şey değidir. " diye geçirdim içimden.
EVEEET BÖLÜM SONU
BU GÜN BİR BÖLÜM DAHA ATMAYI DÜŞÜNÜUORUM İNŞALLAH...
İSREDİĞİNŞZ SAHNELER VARSA YORUMLARA YAZIN OKURLARIM 🤗🤗🤗❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağanın İstanbullu Sevdiği (Ağa Gelini 1.KITAP)
Chick-LitBir adam var Mardin'in en büyük aşiretini sahibi ve Mardin'in her yerine sozü geçen bir ağa. Babası öldürüldüğü için bir o kadar da dugusuz. İşleri gerği 6 aylığına İstanbul'a gider. Ve orada ilk görüşte aşık olur. Aşık olduğu kız ise çok masum an...