22. Hain

160 12 20
                                    


Ne kadar çok uyuyup uyandığımı bilmiyordum.

Jungkook'a baktığımda hala normal olduğunu gördüm. Bir önceki yolculuk kadar yorulmamıştı. Ben uyurken beslenmiş olmalıydı. 

" Ne kadar çok uyuyorsun sen böyle? " bana bakıp sırıtarak söylemişti.

" İyi dinlendiğimi hissediyorum. Ama her yerim ağrıyor."

" Ağrır tabi iki büklüm oldun oturduğun yerde. Zaten bacaklarını o koltuğa nasıl sığdırmayı başarabildin bilmiyorum. Birkaç saattir bunu düşünüyorum." 

" Sanki düşünecek başka bir şey yokmuş gibi." dedim dışarıya bakarak. Söylediğim şeyle kahkaha atmıştı.

Hava karanlıktı. Acaba ne kadar yolumuz kalmıştı?

" Daha çok gidecek miyiz? "

" Hava aydınlanmadan Tae'nin yanına ulaşmış oluruz. Zannediyorum iki saatimiz var."

Az kalmıştı neyse ki... 

Müzik dinliyorduk bir yandan. Jungkook nasıl oluyordu da hiç sıkılmadan araba kullanmaya devam edebiliyordu?

" Yorulmadın mı? "

" Benim yorulmak için vaktim olmadı hayatım boyunca Vien. Ayrıca yorulacak herhangi bir yerim de yok açıkçası." 

Haklıydı. İnsan değildi sonuçta. Ağrıyacak bir yerleri de olmuyordu haliyle.

" Yemek yedin mi peki? Ben biraz acıktım."

" Biraz mı? Neredeyse iki gündür yemek yemiyorsun Vien. Torpidoda senin için bir şeyler var. Gidene kadar bir şeyler atıştır. Gidince yemek yaparız." 

Torpidoya yönelip atıştırmalıkları karıştırırken Jungkook'un telefonu çalmaya başladı. Kaşlarını çatıp telefonu açtı.

" Efendim Lisa? "

Karşı tarafın sesini duymuyordum ne yazık ki. Elime aldığım çikolatayı açarken Jungkook'un tepkilerini ölçüyordum.

" Ne kadar oldu gideli? " " Diğerleri ne alemde? " Arada bir anladığını belirten sesler çıkarıyordu. " Herhangi bir şey olursa senden haber bekliyorum güzelim." 

Güzelim mi? Yok daha neler. 

Gözlerimi iyice açıp suratına bakmaya başladım. Ancak o kadar konsantre olmuştu ki benim tepkimi görmemişti bile.

Telefonu kapatıp suratıma baktığında ne olduğunu anlamamış, ancak suratımdan bir şeylerin ters gittiğini anlamış olmalıydı.

" Ne bakıyorsun öyle? " hala tepkilerimi ölçmeye çalışıyordu.

" Güzelim mi dedin sen ona? "

" Yani benim hitap şeklim genel olarak böyle."

" Kabul etmiyorum."

" Neyi kabul etmiyorsun güzelim bir şey söylemedim ki? "

" Jungkook niye herhangi birisi senin güzelin olabiliyor? "

" Vien buna mı takıldın da kızıyorsun bana cidden? "

" Evet buna takıldım. Niye güzelim diyorsun? "

Sırıtmaya başlamıştı. Bir yandan bana bakıyor, bir yandan yola bakıyordu.

" Kıskandın mı sen beni? "

" Jungkook şapşal şapşal sırıtmaya devam edecek misin? "

" Muhtemelen edeceğim. Çok hoşuma gittin."

Sevgili Vampir Sevgilim | JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin