İçeri girince üzerimdeki ceketi girişte bırakarak kapıdan içeri girdim. Girdiğimde ise övgülerle karşılaşmıştım. Bir an önce bende nasıl olduğunu görmek istediğim için konuşmaları kısa tutmuştum. Mutlulukla tebrikleri kabul ederek tabloma ilerledim. Sağa doğru dönünce tablomu gördüğümde duygusalca uzaktan izledim. Sanki her boya fırçası darbesini, her gölgesini bu duvar için yapmıştım.
"Bak Fuat bunu ben yaptım" tabloyu işaret ederek Fuat'a baktım. Şaşırmıştı. Böyle bir şey beklemiyordu. Ama benimde mutluluğumu paylaşmaya ihtiyacım vardı.
Tabloya uzun uzun bakarak dudaklarını kıvırdı. Baş parmağını kaldırarak bana uzatmıştı.
"Efnan Hanım çok yetenekliymişsiniz."
"Teşekkürler Fuat"
Sergi küratörünü kalabalık içinde görünce hızlıca yanına gitmiştim. Geç ilettiğimi ve üzgün olduğumu söylemiştim. Yeni sergisi için bir tablo daha yapma sözü verince gönlünü almıştım. Uzun ve keyifli bir sohbetimize bir kaç eser sahibi daha katılmıştı. İçeri çok sıcak olduğu için içecek almak için garsona döndüğümde Fuat'ın telefonla konuşmasını görmüştüm. Uzaktan bana boş boş bakarken Asaf'la konuştuğunu anlamam zor olmamıştı. Özür dilerim Fuat.
Ama şu an canımı sıkmamın bir anlamı yoktu. Çünkü eve dönünce zaten bunu misli ile ödetecekti. Bu yüzden sohbete devam etmiştim. Omzuma dokunan elle kafamı çevirdiğimde Melih'i görmüştüm. Üniversiteden sonra hiç karşılaşmamıştık. Şimdi burada karşılamak inanılmaz harika bir tesadüf olmuştu. Kollarımı açarak boynuna atladığımda gülmeye başladım.
"İnanmıyorum! Sen ne zaman geldin" diye gülerken gözlerim hemen kenarda gözlerinden ateş çıkan Asaf'a takılmıştı.
Gözümü çekmeye çalışsamda sürekli takılıyordu. Fuatla konuşuyordu. İnşallah Fuat'a kızmıyordur.
"Evlenmişsin" dediğin de şaşkınca yüzüne baktım.
"Sen nerden biliyorsun?"
"Nerede olcak canım internetten"
"Ne - ne yazmışlar" demiştim. Bir mafyayla para karşılığında evlendiğim mi? Huzursuzca yüzüne baktım. Lütfen bunu sende deme.
"Ay sakin! Ne diyecek canım. Ünlü bir iş adamıyla evlendiğin yazıyordu." İçime serpilen suyla derin bir nefes aldım.
"Evet evlendim, biraz hızlı oldu"
"Nerede burada mı? Yakışıklı mı söylesene!"
"Ş-şey..."
"Sanırım o kişide ben oluyorum" dediğinde ikimizde Asaf'a bakmıştık.
Eğilerek yanağımı öptüğünde şaşkınlığım iki kat olmuştu. Buraya gelmeden odadan çekip gitmişti. Şimdi hiç bir şey olmamış gibi... Öpüyordu. Geri çekilmek için hareket ettiğimde çıplak sırtıma dokunarak belimi tuttu. Dokunuşlarını bilerek yavaş yaparak beni kışkırtıyordu. Yandan yüzüne baktığımda oda bana bakmıştı.
Melih elleriyle bizi işaret ederek gülümsedi.
"Harika olmuşsunuz. O zaman da hep derdin aşkı bulcağım diye! Bulmana ve mutlu olmana çok sevindim canım."
"Teşekkür ederiz" diyerek elimi havaya kaldırarak, içimden de ya ya ne demezsin diyerek gülüp konuyu dağıtmaya çalıştım.
Bugünden sonra bir şey dilerken keskin kriterlere söylemeye dikkat edecektim. Aksi taktirde rast gitmediğini görmüş olduk. Biraz daha sohbet ettikten sonra İtalya'ya dönmeden önce buluşmak için birbirimizden söz alarak ayrılmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderin İmzası
RomanceCebinden çıkardığı siyah küçük kadife kutuyu bana uzattı. "Bu senin" dediğinde karşılık olarak elimi uzatmak yerine boş bakmaya devam ettim. Birazdan uyanacağım ve bu bir rüya diye kendimi inandırmaya devam ediyordum. Cevapsız kalmamı pek önemsemed...