Smutumsu bir bölüm RAHATSIZ OLUCAKSANIZ HEMEN GEÇİN HEMEN HEMEN HEMENNNN ÇABUK!!!!!!!!!
çok.u.ta.nı.yo.rum.
ölücem.
***
"Aynen, baya hastaymışsın." Bana sırtını dönen minik bedene yaklaşıp arkasından sarıldım. "Rosie, aşk hastasıyım ben. Aşkın hasta yaptı beni."
"Güldürme. Yalancı." Gülümsemesini saklamaya çalıştığı sırda vücudunu kendime çevirdim ve sırtını yavaşça duvara yasladım. "İnanmıyor musun?"
Minik bir 'hıh' sesi çıkararak kafasını çevirdi. "Ateşim var, gerçekten." Bakışları gözlerimi bulduğunda dudaklarımı büzdüm, "Yanıyorum Rosie," Kocaman açılan gözleri dudaklarımı bulduğunda kendime hakim olamadan üzerine eğilmeye başladım, vücudumun kontrolünü kaybetmiş gibiydim.
"Lisa..."
Fısıltıyla çıkan sesi, ve dudaklarıma çarpan nefesi aklımı kaybetmeme sebep olmuştu. Dudaklarımı kendimden emin bir şekilde onun dudaklarına kapattığımda dünya durmuştu sanki. Beni şaşırtacak o hareketi yaptı ve kollarını boynuma doladı, "Rosé... Ne yapıyorsun?"
Öpüşmeye ara verip nefes nefese kaldığımızda olduğu yerde hafifçe zıplayarak bacaklarını belime doladı, "Ateşini söndürüyorum."
Tekrardan dudaklarını öpmeden önce gülümsedim ve burnunu öptüm. Ellerimi kucağımdaki kızın kalçalarına yerleştirip yavaş adımlarla yatak odasına ilerlemeye başladım. Rosé'nin sırtını yumuşak yatakla buluşturduğumda istekle beni üstüne çekti.
Şu an gerçekleşen şeyler hayallerimin de ötesindeydi, ellerim tişörtünün içerisinden belini okşamaya başladığında titrek bir nefes bıraktı dudaklarıma. Artık vücudumun kontrolü bende değildi, izin alırcasına gözlerine baktım ve o da yavaşça başını salladı.
Belindeki ellerim tişörtüne tutundu ve onu üstünden bir çırpıda çıkardım, onu süzmek için geri çekilmiştim ki Rosé buna izin vermedi. Kollarını tekrardan boynuma dolayarak dudaklarımızı birleştirdi. İç çamaşırını da çıkardığımda ateşten öleceğimi zannettim.
Pantolonunun düğmesini açıp bacaklarından sıyırdıktan sonra iç çamaşırının üzerinden onu keşfe çıktım, o ise durmadan güzel sesiyle boğuk inlemesini bana bahşediyordu. Son iç çamaşırını da çıkardıktan sonra istemeyerek de olsa ondan ayrıldım, kendi üstümdekileri çıkarmaya başladım. Onun karşımda uzanan çıplak bedenini daha çok süzebilmek için de oldukça yavaş hareket ediyordum.
"Tanrı aşkına Lalisa!" diye sızlandığında onu daha fazla bekletmemek için hızlandım. Tekrar üzerine eğildiğimde dudaklarıma yaklaştı ancak ben göğüslerine eğildim. Ne yapacağımı anlayınca vücudunu istekle bana ittirdi. Boynuna ve göğüslerine öpücükler bırakıp emmeye başladığımda bacaklarını belime doladı ve alt kısmını benimkine bastırdı.
İkimiz de istekle inlediğimizde birbirimize baktık, "İstiyor musun?"
"Lütfen Lisa, lütfen.. hissetmek istiyorum seni.." dudaklarıma baktı, "dilini," elimi tutup ağzına götürüp usulca emmeye başladı. "parmaklarını."
Tanrım, kendimi kızgınlığa girmiş boğa gibi hissediyordum.
Vücudumu yavaşça aşağı kaydırdığımda Rosé nefesini tuttu. Ellerimle göğüslerini hapsedip dudaklarımı vajinasına değdirdim. Ve o an Rosé, kafasını geriye atarak inledi. Bir yandan göğüsleriyle oynayıp diğer yandan da vajinasını emip öpüyordum.
Emmeyi bırakıp parmaklarımı sırasıyla içine gönderip hareket ettirmeye başladığımda Rosé deli gibi inlemeye başladı. Ağzımla göğüs ucuna işkence ederken içindeki hareketlerimi oldukça hızlandırmıştım.
Göğüs ucunu ısırıp üçüncü parmağımı da içine soktuktan sonra saçları dağılan ve terden vücudu parlayan altımdaki beden sarsılmaya başladı, "Lisa, Lisa.. Lisa geliyorum. Lisa!" çığlık atarak ve adımı sayıklayarak elime geldiğinde gözlerine bakarak parmaklarımı emdim. Rosé hızlı soluklarının arasından istekle bir iki kere daha inledikten sonra beni yatağa çekerek kollarımın arasına girdi.
"Tanrım Lisa, tek kelime bile etme ve uyu."
***
çok utanıyorum. çok. susun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mademosielle noir / chaelisa gxg
Short Story+82**: mademosielle noir'in hikayesini bilir misin? (04:13) gxg