4. SONUN BAŞLANGICI

945 88 21
                                    

Sürpriiiiizzzzzzzz!! İyi okumalaaarr. Oy ve youmları unutmayın. ^^

ŞARKI: MJ Cole& Freya Ridings- Waking Up

 Paramore- Decode 


4. SONUN BAŞLANGICI

Bütün bedenimi kasıp kavuran bir acı ile gözlerimi açtım. Kendimi çakıl taşlarının üzerinde yatarken buldum. Ne oldu şimdi? Neredeyim? Etrafım ağaçlarla çevriliydi. Burası mıydı Mavera? Oturur pozisyona gelerek vücudumu esnettim. Bütün uzuvlarım ağrıyordu.

Dora'nın anlattıklarından öğrendiğim kadarıyla burası idare binasının bulunduğu bölge olmalıydı. Sağ tarafta geniş bir patika var. Sık ağaçların çevrelediği bölgede görünen tek yol bu.

İlerlemek için iki seçeneğim var. Ya yukarıya ya da aşağıya gideceğim. Ağaçların içinde yol gözükmüyordu. Oturduğum yerden kalkarak patikanın ortasında durdum. Yolun engebeli olmasından dolayı yokuş yukarı çıkmak bana daha güvenilir gelmişti. Bu yol beni elbette bir yere, bir kişiye ulaştıracaktı.

Yorgun hissetsem de yürümeye başladım. Bir süre yürüdükten sonra yolun ilerisinde yürüyen, kafası ve kulakları vücuduna göre büyük, köpeğe benzeyen bir yaratık gördüm. Onu gördüğüm ilk an korktuğumu hissetsem de sonra o yaratığın, Dora'nın bana bahsettiği Trox olduğunu fark ettim. Dora'nın söylediği sözler zihnimde tekrar etti. "Yardımseverler fakat biraz aptallar." Yani bana yardım edebilirdi.

Biraz tereddüt etsem de "Hey!" diye seslendim. Sesimi duydu ve etrafını kontrol etti. Bir kere daha seslendim. "Buradayım. Arkanda," gözleri gözlerimi buldu ve bulunduğu yerden yola çıktı.

"Hey, merhaba." Yanıma yaklaşmaya başladı. Az önce ani bir dürtü ile ona seslendim ama şu an ne demem gerektiğini bilmiyorum. Yanıma gelen bedeni inceledim, gerçekten küçüktü. Kısa bir süre sessizce ona baktım. Küçük bedeninin üzerindeki büyük kafası tezatlık oluşturuyordu. 

Ona yaptığım gibi o da beni inceliyordu. Kulaklarını dikerek birkaç adım daha atarak iyice yanıma yaklaştı. "Seni daha önce gördüğümü sanmıyorum. Nesin?" dedi. Yakınlaşması rahatsız ettiği için geri adım attım. Sorusunu es geçerek kendi sorum ile cevap verdim.

"Buradaki herkesi tanır mısın?" Anlamsız bir kahkaha attı. Tiz kahkahası rahatsız etmişti. "Tanımam ama birini arıyoruz." Bir an için aradıkları kişinin ben olabileceğimi düşünsem de benim geldiğimi nereden bileceklerdi. Bu düşünceden hemen vazgeçtim. "Kimi arıyorsunuz? Burası neresi?"

"Mavera, bulunduğun yeri nasıl bilmezsin, berduş musun yoksa? Kuzeyden geleni arıyoruz." Dedi beni dikkatle incelerken.

İçimi bir korku kapladı. Gözlerimi açtığımda fark edemediğim her şeyi şu an fark ettim. Ben artık Kuzey'de değilim. Bambaşka bir yerde, tek başımayım. Tanıdığım, bildiğim hiçbir şey, hiç kimse yok. Yalnızım.

Kuzey'de de yalnız değil miydin? Dedi iç sesim. Duymazdan geldim.

Bu durumu bu kadar geç idrak etmiş olmam kendimi bir kez daha aptal gibi hissettirdi. Başta ondan yardım istemek için seslensem de içimi kaplayan korku buna engel oldu. Ona Kuzeyden gelenin ben olduğumu söylemeli miyim? Düşüncelerim ile girdiğim tartışmayı sorusu ile susturdu.

"Nereye gidiyorsun? Ben Lalezar'a gidiyorum. Sende mi oraya gidiyorsun?" Oranın nerede olduğunu bilirsem İdare Merkezini de bulabileceğimi düşünerek "Hayır, oraya gitmiyorum. Lalezar, İdare Merkeze yakın mı?" dedim.

Sorum ile şaşkınlıkla açılan gözleri bir anda kısıldı. "Yoksa sen..." Hızla yanıma gelerek sol elimi tuttu ve kulaklarını elimin üzerinde gezindirdi. Ne yaptığına anlam veremesem de hızla elimi geri çektim.

MAVERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin