Yüzümü yıkayıp, banyodan çıktığımda Kartal sırtını duvara yaslamış, üzgün bir şekilde yere bakıyordu. Kapının açılma sesini duyunca bakışları bana kaymıştı.
"Arif, özür dilerim." Gerçekten üzgün duruyordu. İç çekip, sadece kafamı salladıktan sonra mutfağa geçmiştim. Arkamdan geldiğini ayak seslerinden anlamıştım.
"Neden böyle yapıyorsun?" Su doldurduğum bardağı kafama dikip, bittikten sonra lavabonun içine koymuştum.
"Bilmiyorum."
"Şey yüzünden mi?"
"Çok hızlı gidiyoruz Kartal." Kaşları çatılırken kalçamı tezgaha yaslamıştım.
"Ne demek istiyorsun?" Cevap vermeyip, geçecekken üzerime doğru gelmiş ve beni tezgahla arasına almıştı.
"Her şey senin için yeniyse benim içinde yeni. Sence senden önce bir erkeği sevdim mi ben?" Fazla yakın olduğu için nefesi yüzüme çarparken ellimi sağlam omzuna koymuş ve hafifçe itmiştim. Anında geri çekilmiş ve burun kemerini sıkmıştı.
"Acar'a söylerim seni eve bırakır." Geri dönecekken bileğini tutup, kendime çevirmiştim.
"Öyle demek istemedim."
"Arif benim içinde yeterince zor, inan bana. Normalde biri bana böyle hareketler yapsa şu an cesedi yerde yatıyor olurdu."
"Buna sevinmem mi gerekiyor şu an?" Biraz daha bana yaklaşmıştı. Alt taraflarımız birbirine değiyordu.
"Bence sevinsen iyi olur. Sabırlı biri değilimdir ama sevdiğim için her şeye katlanırım. Seni de köpek gibi seviyorum." Yaptığı itiraf ile ortamdaki gergin hava sanki direkt yumuşamıştı. Çenemi tutup, biraz yukarı kaldırdığında göz göze gelmiştik.
"Sanırım bende sana karşı boş değilim." Dediğim şey ile dudağı yukarı kıvrılırken gözlerim irileşmişti, yaptığım itirafı sonradan fark etmiştim.
"Kaçma o zaman benden." Yüzünü bana doğru uzattığında gözlerimi kapatmıştım. Dudağımın üstünde hissettiğim kuru dudaklar ile nefesim hızlanmıştı. Elimi omzuna koyup, destek alırken onunda elleri belimi bulmuştu.
Dilini dudaklarımda gezdirdiğinde dudaklarımı aralamış ve dilinin ağzımın içine sızmasına izin vermiştim. Bu sefer birbirine karışan dillerimiz savaşır hale gelmişti. Elleri yavaşca kalçama inmiş ve beni kendine bastırmıştı. Dilinin ucunu ısırdığımda geri çekilmişti.
"Hızlı gidiyoruz diyorum yaptığına bak." Sahte bir kızgınlıkla konuştuğum zaman dudaklarını bu sefer yanağıma bastırmıştı.
"Bir şey yapmadım gülüm, seviyorum işte. Sen konuşunca tutamıyorum kendimi. Öyle güzelsin."
"Güzel değilim."
"Abi tat-" ikimiz neredeyse birleşik halde dururken içeri giren Acar ile Kartal'ı itmeye çalışmıştım ama yerinden zerre oynamamıştı.
"Sen zaten yemiştin tatlıyı abi." Kartal yandan aldığı elmayı gülerek Acar'a atarken ben göğsüne saklanmıştım.
"Gitti yavrum."
"Bir daha bu eve gelmeyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARTAL -GAY
Romance-Tamamlandı- +20 "Adam senin yüzünden bana kafayı taktı." Şiddet, alkol kullanımı gibi olumsuz içerik mevcuttur.