Bir hışımla Kartal'ın evine geleli yarım saat anca olmuştu. Ev hiç görmediğim kadar kalabalıktı, her yerde Kartal'ın takım elbiseli adamları dolanıyordu. Kartal o kadar sinirliydi ki ağzımı açıp, bir şey sormaya korkuyordum.
"Kapının önünde nöbet tutması için plan yapın Acar, gündüz beş gece beş kişi dursun. Kameraları da ayarla."
"Hallettim abi kameraları. Arif abinin apartmanının önüne de kurdurdum kamera."
"Eyvallah." Kartal kendini karşımdaki koltuğa atmış ve gözlerimin içine bakarak bir sigara yakmıştı. Sinirli bakışı yumuşarken tebessüm etmişti.
"Çıkın siz." Herkes evden apar topar çıkarken kucağına vurmuştu. Beni çağırdığını anlayınca kalkmış ve kucağına yan bir şekilde oturmuştum.
"Korkuyor musun?"
"Ben silah görünce bile kalp krizi geçiriyorum. Şimdi o silah sanki şakaklarıma dayanmış kadar yakın hissettiriyor." İri eli ile üst bacağımı okşarken sigarayı benim dudaklarımın arasına sıkıştırmış ve şakağıma sert bir öpücük bırakmıştı.
"Korkma." Gözlerimi devirip, biraz kendimi geri çekmiştim.
"Bahçeye çıkayım biraz, bunaldım."
"Çık gülüm." Kucağından kalkıp, sigara ve çakmağı alarak bahçeye çıkmıştım. Hafif esen rüzgarın altında kendimi çimlere atarken etrafta koşturan adamlar sinirimi bozmuştu. Nasıl bir şeyin içine düşmüştüm, henüz tam idrak edemiyordum.
"Arif abi?" Tanıdık ses ile kafamı yan çevirdiğimde, Kartal vurulunca beni eve getiren Burak, bana bakıyordu. Onu uzun zamandır görmemiştim. Saçları asker tıraşlıydı, yüzü temiz bir çocuktu.
"Burak, neredeydin?"
"Askere gittim abi." Utangaç bir şekilde güldüğünde yanımı işaret etmiştim. Üç büyük adımda yanıma gelip, yere oturmuştu.
"Nasıl geçti?"
"İyiydi. Kartal abi bedelli yaptırdı. Tanıdıkları da varmış herhalde, hiç zorlanmadım."
"İyi bakalım."
"Sen, yani siz nasılsınız?" Gülüp, bir sigara yakmıştım.
"Resmi konuşmana gerek yok. İyiyim bende."
"Ben sana çay getireyim abi." Kalkacakken omzuna bastırıp, durdurmuştum.
"Tuvalete gideceğim. Dönerken ben alırım, sana da getiririm. Bekle burada." İtiraz edecekken ayağa kalkmış ve eve yürümüştüm. Tanıdık birini görmek iyi gelmişti, gerçi hepsini tanıyordum ama Burak'a kanım kaynamıştı. Daha çok küçüktü.
"Abi anlar bu piç başka şirketi verdiğini. Baksana gözünü korkutmak için hiç zaman kaybetmemiş, yengenin yanına gitmiş." Acar'ın sinirli sesi ile kaşlarımı çatmıştım. Kapının kenarına geçip, içeride konuşan Kartal ve Acar'ı dikkatli bir şekilde dinlemeye başladım.
"O zaman bizde her şeyi veririz."
"Abi, yapma." Acar'ın dişlerini sıktığını ses tonundan anlamıştım.
"Napayım başka sen söyle? Arif'i gizli bir yere kapatıp, sonsuza kadar orada mı tutayım?" Söylediği şey ile tüylerim ürperirken bir iki adım geri atmıştım. Durum ciddiydi bunu zaten anlamıştım ama Kartal'ın bu kadar takıntılı olacağını hiçbir zaman tahmin etmemiştim. Tanıdığım sevgi dolu Kartal sanki bir gün içinde değişmişti.
"Şahin piçine sıkalım. Korkup, bir şey yapamaz."
"Durmaz." Acar sinirle saçlarını geriye tararken nefesimi tutmuştum.
"Belgeleri hazırlat. Şirketi, ünvanı her şeyi vereceğim. Eğer yerimi almak istiyorsa alabilir ama sevdiğim adamı ona asla yem etmem."
Biraz karışsın ortalık ya ne bu sürekli sevgi kelebeği gibi, sanki erkolar çok sevmeyi biliyorda 😒😒
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARTAL -GAY
Romance-Tamamlandı- +20 "Adam senin yüzünden bana kafayı taktı." Şiddet, alkol kullanımı gibi olumsuz içerik mevcuttur.