25

10.4K 490 44
                                    

Kartal

Sabah gelen arama ile Arif'i kendi evine bırakmış ve akşam yemeğe gideceğimizi, beni beklemesini söylemiştim.

"Abi, niye çağırdılar sence?" Araba hareket etmeye devam ederken yanan sigaramdan derin bir nefes çekmiştim.

"Yine bir şey talep edecektir." Acar direksiyonu sıkarken yan gözle ona bakmıştım. Söz konusu ben olunca, benden daha çok sinirleniyordu. İki katlı evin önünde durduğunda sigaramı arabadan inmiş ve sigaramı yere atmıştım. Buraya gelmekten, aile yemeklerinden nefret ediyordum.

Daha ben bir adım atmadan evin kapısı açılmış ve Rasim abi ile eşi Figen abla kapıda beklemeye başlamıştı. Onları seviyordum, küçükken benimle çok ilginmişlerdi. Onlara sarılıp, içeri girdiğimde ise Şahin, sırıtarak beni biraz daha iç kısımda bekliyordu.

"Küçük kardeşim, hoş geldin." Kollarını açmıştı. Koluna çarparak abartılı ve fazlaca eşyanın bulunduğu salona geçmiş, babamın her zaman oturduğu koltuğa oturmuştum.

"Niye çağırdın beni?"

"Özlemedin mi abini kardeşim?"

"Sadede gel Şahin, işim var. Senin gibi boş gezmiyorum."

"Hakkım olanı istiyorum." Elimdeki tesbihin taşlarını sıkarken gülmüştüm.

"Ne hakkı?" Şahin her zaman sorumsuz, bela bir tip olmuştu. Babam bu huylarını bildiği için kendi tırnakları ile kazıyarak kurduğu işini, üstünlüğünü bana bırakmıştı.

"Oturduğun ev bile benim hakkım, ne hakkından bahsediyorsun?" Sırtını dikleştirip, pis bir şekilde sırıtırken merdivenden gelen topuklu sesi ile imalı bir şekilde bana bakmıştı. Benden her şeyi çalmak için yemin etmiş gibiydi ki buna ilk aşkım, hayatımda sevdiğim tek kadın olan Seda'da dahildi.

"Hayatım?" Seda uzun, ojeli tırnaklarını Şahin'in omzuna koyduğunda içimden sabır çekmiştim. Ona karşı tek hissettiğim şey acımaydı.

"Evin tapusunu Seda'nın üstüne yapacaksın." Dilimi dişlerimde gezdirip, ayağa kalkmıştım. Daha fazla bu saçmalıklara tahammül edemiyordum. Bir an önce eve gidip, sevgilimin yanına kıvrılmak, onu kollarımın arasına alıp sadece sevmek istiyordum.

"Siktir git Şahin."

"Arif, yakışıklı çocuk." Onları geçip, giderken söylediği isim ile adımlarımı durdurmuştum. Tekrar ona döndüğümde direkt bana bakıyordu.

"Uzak dur ondan."

"Neden? Beni görünce onunda bana aşık olmasından mı korkuyorsun?"

"Arif orospu değil, paraya kanmaz." Seda'nın surat ifadesi değişirken Şahin'e bir iki adım yaklaşmıştım.

"Şirketin, evin tapusunu bize vermezsen sevgilin çok üzülecek." Sıktığım yumruğumu çenesine indirip, ayağının dibine tükürmüştüm.

"Değmeyen şeyler için sana elimi kaldırmadım, sınırını aşma." Yandan ceketimi alıp, hızlı adımlarla kapıya ilerlemiştim.

"İki gün vaktin var küçük kardeşim, eğer dediklerimi yapmazsan sevgilin ile bizzat tanışmaya gideceğim." Kapıyı çekerek çıktığımda sinirden ellerim titriyordu.

KARTAL -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin