KARTAL -GAY

FİNAL

Elimdeki şişenin soğukluğu yavaş yavaş kendini ılık bir hale bırakırken, terden saçlarım alnıma yapışmıştı. Buraya geleli bir ayı geçiyordu ama ilk kez işlerimizi bitirip, sahile gelebilmiştik. Kartal sahilr yürüyerek çok yakın olan bir ev almıştı. Oradaki bütün işleri de Acar'a emanet etmişti.

Şişedeki ılımış biradan bir yudum alıp, kumda çocuklar ile oynayan Kartal'ı izlemeye başlamıştım. Buraya geldiğimizden beri o gergin havası gitmiş ve en sevdiğim eğlenceli hali ortaya çıkmıştı. Şimdi yarım yamalak İspanyolcası ile oynadığı çocuklar ile anlaşmaya çalışıyordu.

Karşısındaki çocuk topa vurduğunda denize giden top ile Türkçe bir küfür etmiş ve sinirlenerek yanıma gelmişti.

"Ne biçim bebe bunlar ya." Kendini yanıma atarken elimdeki şişeyi almış ve kafasına dikmişti. Sadece onu izleyerek bile dinleniyordum sanki.

"Gülüm?" Elini gözümün önüne doğru salladığında tebessüm etmiştim. Burada rahat olduğumuz için uzanıp, dudaklarına ıslak bir öpücük bırakmıştım.

"Ölecek miyim?"

"Abartma." Bitirdiği şişeyi yandaki çöpe atarken  şezlonga iyice yayılmıştı. Takım elbise içinde çok seksi oluyordu bunu inkar edemezdim ama böyle de çok iyiydi.

"Hayal gibi geliyor."

"Burada olmak mı?" Güneş gözlüğünü çıkarıp, yana atarken kendi şezlongumu onunkine yaklaştırmış ve elini tutmuştum.

"Buraya gelmek, buraya sevdiğim adam ile gelmek."

"Kartal ile hiçbir şey imkansız değildir." Sırıtarak konuştuğunda omzuna vurmuş ve bende uzanmıştım. Şimdi ikimiz el ele tutuşmuş, oynayan çocukları sessizce izlemeye dalmıştık. Şu sakinlik bile yaşadığımız son olaylardan dolayı hayal gibi geliyordu.

"Akşam balık yapayım mı sana bahçemizde?" Bahçemizde kısmını bastırarak söylemişti. Benim gibi o da mutluydu ki bunu hareketleri ile belli ediyordu.

"Balık değilde kebap mı yapsak, özledim."

"Yaparız, burada Türk marketi var. Oradan da rakı alırız."

"Hadi o zaman." Elini bırakıp, eşyalarımızı toplamaya başlamıştık. Buraya daha sonra da gelebilirdik.

"Odamız da çok güzel oldu." Artık onun ses tonundan neyi ima ettiğini bile anlayacak kadar iyi tanıyordum. Gözlerimi devirip, sırt çantasını sırtıma asmıştım. Kartal tekrar elimi tutarken kafamı güneşten ısınan koluna yaslamış ve öyle yürümeye devam etmiştim.

"Kartal."

"He gülüm." Parmağımdaki yüzüğe dudaklarımı bastırıp ardından kolunu öpmüştüm.

"Seviyorum lan seni." Anında güneşten bile daha parlak olan gülümsemesini bana sunarken uzanıp, sakallarını sürterek yanağımı öpmüştü.

"Bende seni seviyorum yavrum, hemde çok." El ele yürümeye devam edip, havadan sudan konuşmuştuk. Burada kimse bize garip garip bakmıyordu. Hayatımdaki en iyi kararı Kartal'ı kabul ederek vermiştim. Hem seviyordum hemde seviliyordum.

Çok seviyorum bu çifti ya 🥺 Kartal'ın ağzından birkaç özel bölüm gelecek. Özel bölümlerde görüşmek üzere. Kartal, Arif ve ben sizi çokça öpüyoruz🧡🦄