ÖZEL BÖLÜM 5

3.8K 224 14
                                    

Özledim be...

"Hadi yavrum be." Kartal'ın bağırtısı aşağıdan gelirken ben hala valizin içine aldığımız hediyeleri yerleştirmeye çalışıyordum. Asu ve Ela için bir sürü güzel şey almıştım buradan.

"Uçak kaçacak Arif." Kafamı arkaya çeviriğ, kapıya yaslanmış sigara içen bedeni görünce kaşlarım çatılmıştı.

"Yardım et o zaman." Yüzü anında buruşurken elindeki sigarasını içmeye devam etmişti. Son oyuncağı da valize yerleştirip, sonunda kapatmıştı.

"Duşa girecek vaktim kaldı mı, çok terledim." Kartal kafasını olumsuz anlamda salladığında üstümü değiştirmiş, terden ıslanan alnımı çıkardığım tişörte silmiştim.

"Çıkabiliriz."

"Şükür." Ona orta parmak çekip, valizi almadan aşağı inmiştim. Kartal valiz ile arkamdan inerken evi son kez kontrol etmiş, her şeyin fişini çekmiştim.

"Kaç saat sürer ki?" Ben ayakkabılarımı çıkarırken Kartal kapıyı açmıştı. Dediğim şeye cevap vermezken ona dönmüştüm.

"Aşkım sana diyorum."

"Arif." Kafası aşağı eğik dururken onun yanına geçmiştim. Onun baktığı gibi yere bakarken gördüğüm şey ile gözlerim irileşmişti.

"Bu ne?" Kartal eğilip, yerdeki pembe puseti aldığında içinden iç çekme sesi gelmişti.

"Hassiktir, içinde bebek var." Kartal örtüyü kaldırdığında kar gibi beyaz bir bebek, dudaklarını büzmüş sanki ağlamaya hazırlanıyor gibi duruyordu. O an aklıma gelen şey ile aniden Kartal'a dönmüştüm.

"Kimden peydahladın bu bebeği?" Kaşları havalanıp, gözleri beni bulurken sinirlendiğimi hissetmiştim.

"Arif sen harbi salaksın be yavrum. Sensiz tuvalete bile gitmiyorum." Doğruydu, bensiz hiç dışarı adım atmazdı.

"Kimin o zaman bu bebek, not falan var mı?" Ona söylemiştim ama ondan önce ben eğilip, pusetin içine bakmıştım. Elime gelen ufak kağıdı aldığımda yazının Türkçe oluşu beni şaşırtmıştı.

"Kartal, Türk biri bırakmış."

"Ne yazıyor?"

"Onu bırakmak zorunda olduğum için kendimden nefret ediyorum. Sizden başka burada Türk yok, lütfen ona iyi bakın."

"Napacağız şimdi?" Elimdeki kağıda bakakalmıştım. Burada bizden başka bir Türk daha vardı, genç bir kızdı ama onu uzun zamandır görmüyorduk.

"Bakacağız."

"Ne?" Kartal bebeğin ağlamaya başlaması ile paniklerken sesini kontrol edememişti.

"Bize bırakmış Kartal, ikimize."

"Ama biz nasıl bakacağız?" Omuz silkip, ağlayan bebeği kucağıma almıştım. Anında susup, iç çekmeye başlamıştı.

"Gidemeyeceğimizi haber ver." Kartal hemen dediğimi yapıp telefonu çıkardığında gök gürlemiş, kucağımdaki küçük beden bana daha çok yanaşmıştı.

Burada neredeyse hiç yağmur yağmazdı ancak şu an, dışarıdan öyle bir ses geliyordu ki sağanak başladığını anlamıştım.

"Kartal."

"Efendim yavrum."

"Yağmur olsun mu adı?" Kartal'ın dudakları hafifçe yukarı doğru kıvrışmış, dışarıya baktıktan sonra bize dönmüştü.

"Kızımızın adı Yağmur olsun."

KARTAL -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin