34

7.8K 451 42
                                    

Saatlerdir aynı yerde oturmuş, sadece bekliyordum. Neyi ya da kimi beklediğimi bilmesem bile beklemeye devam etmiştim. Kartal seni görmek istemiyorum dedikten sonra gitmişti. Bir daha da geri gelmemişti, bende gelmesini zaten istemiyordum.

Aramızda hala gizli saklı şeyler vardı. Abisi olacak piçin istediği şeyleri bana söylememişti. Benim için emek verdiği şeylerden vazgeçmesi çok koyuyordu. Kendimi ufak bir akvaryum da sıkılmış, sadece yem yiyen bir balık gibi hissediyordum. Yük gibiydim.

"Arif abi?" Tanıdık ses ile dolup duran gözlerimi silmiş ve yerden kalkmıştım. Kapının kilidini açtıktan sonra Burak, elindeki tepsi ile içeri girmişti.

"Hiçbir şey yemedin. Sana kahvaltı hazırladım." Elindeki tepsiyi alıp, yatağa oturduğumda o kapıda beklemeye devam etmişti.

"Gelsene." Yatağın yanını gösterdiğimde birkaç saniye düşünmüş ardından gösterdiğim yere oturmuştu.

"Sen yedin mi?"

"Yedim abi sabah." Yaptığı menemene ekmeği banıp, ona uzatmıştım. Saat neredeyse iki olmuştu, sabah yediği şey bu kadar tutmazdı. Ağzını uzatıp, parmaklarımın arasındaki ekmek parçasını ağzına almıştı. Kendime de banıp, ağzıma atmıştım.

"Çok güzel olmuş."

"Canın sıkkın gibi Arif abi." Tepsideki şeylerden yerken yan gözle ona bakmıştım. Gözlerini halıya dikmiş, utangaç bir halde oturuyordu.

"Kendimi kukla gibi hissediyorum."

"Neden ki?" Şaşkınca bana dönerken yatağın ucundaki pakete baktığımı görünce uzatmış ve tepsinin üzerine bırakmıştı. Bir sigara yakıp, bende ona döndüm.

"Kartal git derse gidiyorum, kal derse kalkıyorum. Evden çıkmama bile izin vermedi."

"Senin güvenliğin için."

"O hayatıma girmeden önce güvenlik ile ilgili bir sıkıntım yoktu." Burak üzgün bir şekilde bana bakmıştı. Belki onu ikna edersem dışarı çıkabilirdim.

"Burak, dışarı çıkmama yardım eder misin?" Gözleri irileşirken kapıya yan gözle bakmıştı.

"Kartal abim öldürür beni."

"Hiçbir şey yapamaz." Birkaç dakika sessizce durduktan sonra kolundaki saate bakmıştı.

"Üzgünüm abi." Cidden üzgün duruyordu. Tepside duran ekmeği bölmüş, üstüne reçel sürerek bana doğru uzatmıştı.

"Hayırdır?" Tam ağzımı açakken kapıdan gelen ses ile ikimizde oraya dönmüştük. Burak ayağa kalkarken ben sadece bakmak ile kalmıştım. Kartal çatık kaşları ve sıkmaktan gerilen çenesi ile direkt Burak'a bakıyordu.

"Abi yemek yemeyince ben ge-"

"Çık odadan Burak." Burak anında kafasını sallayarak odadan çıktığında kucağımdaki tepsiyi komodinin üstüne koymuştum. Kartal içeri girip, kapıyı kapatırken sırtımı yatak başlığına dayamıştım.

"Yatak odamıza neden başkalarını alıyorsun?"

"Yatak odamıza değil yatak odama. Günlerdir bu odada tek uyanıyorum." Ağzını açıp, geri kapatırken üstündeki gömleği çıkarmış ve odanın bir köşesine atmıştı. Haklı olduğumu o da biliyordu.

"Arif canımı sıkıyorsun. Herhangi birini bu odaya alamazsın."

"Senin aksine Burak beni düşünüp, yemek getirmiş. Burada hapis olduğum için biriyle muhabbet etmek iyi gelir diye düşündüm." Oflayarak pantolonunu da çıkarmıştı.

"Başım ağrıyor, yatacağım." O yatağa girerken ben yataktan çıkmıştım. Bir şey deme ihtiyacı duymadan odadan çıkarken arkamdan sadece iç çekiş sesi geliyordu.

KARTAL -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin