BİLEKLİK

17. BÖLÜM: DÜĞÜM

17. Bölüm
*Aşk kaç kişilik ?*

Şirkete döndüğümüzde herkes yavaştan çıkıyordu. Hala bir evimiz olduğuna inanamıyordum. Kafamda deli sorular dönüp duruyordu. Gece elimi tutup beni arabadan indirdi. Beraber odama doğru çıktık. Eşyaların nasıl toplanıp taşınacağı hakkında biraz konuştuk. Oldukça yorucu olacağını düşünüyorduk. Ev taşımaktan her zaman nefret etmişimdir. Ama bu ev için değerdi. Gece nakliye için ayarladığı şirketi gösterdi. Fiyat bilgisi alıp günü ayarladık. Fakat Gece'ye dağ evini kendim boşaltmak istediğimi söyledim. Yüzlerce anımın olduğu o evi nasıl dizdiysem şimdi aynı şekilde taşıyacaktım. Gece bir yandan karton koli için sipariş verdi. O sırada odamın kapısı çaldı.

"Gel."dedim yüksek sesle.

Ekin ellerindeki dosyalara bakarak hızlıca içeri girdi. "Serra anlatacağım demiştin hemen anlat Gece ne yaptı ?"dedi.

"Öhöm öhöm."

"Kızım anlatsa- aa Gece. Sende mi buradaydın ?"dedi kazarmış bir şekilde.

"Nasıl bir teşkilatsınız ya hahaha anında herkes her şeyi öğrenmiş."dedi Gece.

"Ya ben Ekin'e sen öyle bir anda sürpriz falan deyince bende yazayım dedim. Sadece Ekin biliyor."dedim.

"Her neyse anlatın hadi. Ne oldu ?"dedi Ekin.

Gece evin anahtarını çıkartıp salladı. Ekin başta pek anlayamasada "Ne yoksa ev mi aldınız ?"dedi. "Ev aldı."dedim. "Siz şakasınız. Oha oha oha. Nerde ? Nasıl ?"diye sordu. Gece ile detayları anlattık. Ekin çok sevinmişti. Evin birkaç fotoğrafını gösterip gülüştük. Henüz üçümüz dışında kimse bilmiyordu. Ekin büyük bir parti verip herkese böyle duyurmamızı söyledi. Harika bir fikirdi. Taşınma işleri bittiği gibi büyük bir parti vermeye karar verdim. Bu şekilde herkes bir araya gelmiş olurdu. Biraz sohbet ettikten sonra Gece evine gitti. Ekin ile baş başa kalmıştık. Beraber biraz bizimkileri çekiştirdik. Şu yeni gelen kızın hakkında konuştuk. Ardından hazır konu açılmışken Efe'nin geçen bana itiraf ettiği aşkını anlatmaya karar verdim.

"Ekin sana bir şey söyleyeceğim. Ama aramızda kalacak."dedim.

"Hayda. Ne oldu yine ?"dedi.

"Efe."dedim.

"Aha geldik en önemli konumuza."dedi.

"Şu gelen Zelda'nın Efe'nin sevgilisi olduğunu sanmıyorum."dedim.

"Neden ? Baya baya sevgililer işte. Yoksa sen kıskandın mı çocuğu ?"dedi gülerek.

"Ya hayır saçmalama. Efe birkaç gün önce bana beni sevdiğini söyledi. Duygularından pek emin olmadığını ama arkadaştan fazla hissettiğini söyledi. Tabi o bunu söylediğinde ben Gece ile ayrıydım. Ama yine de her an her şeyin olabileceğini, Gece ile tamamen bitmediğimizi ve belki benim de ona karşı hislerimin biraz değişken olabileceğini söyledim."dedim.

"Sen şaka yapıyorsun Serra. İnanamıyorum. Ama dur, Zelda'yı duydun. Onlarda ayrıymış son günlerde. Belki Efe bunu düşünerek sana bunu söylemiştir. Belki o da Zelda'nın geleceğinden habersizdi. Bir anda barışmış olabilirler. Ama zaten eğer sana karşı gerçekten hisleri olsaydı Zelda ile barışmazdı. Kesin ani bir duygu patlaması yaşayıp sana açıldı. Sanmıyorum seni gerçekten sevdiğini."dedi.

"Hı hı evet. Bende sanmıyorum. Her neyse oh rahatladım. Kimseye bir şey söyleyemedim. İçimde kalmıştı. İyi oldu."dedim

Son kez işlere bakıp ardından odadan çıktık. Ekin Efe için ayarladığı odayı gösterdi. Biraz gezinip giriş kata indik. Efe bizimkilerle sohbet ediyordu. Yanlarına pek gitmek istemesemde sonuçta Efe yüzünden diğerlerinden uzak durmayacaktım. Ekin ile yanlarına gittik. Efe beni görünce duruşunu düzeltti. İnatla gözlerimin içine bakıyordu. Gözlerimi devirip Lale, Mavi ve Toprak ile sohbet etmeye başladım. O sırada telefonum çaldı. Arayan Gece idi. "Efendim aşkım."dedim. "Güzelim ben eve geldim. Haberin olsun. Baya yorgunum uyuyacağım şimdi. Ararsan açamam. Uyanınca konuşuruz."dedi. "Tamam canım bende birazdan dağ evine gideceğim. Eşyaları kolilere yerleştirip sana mesaj atarım. Zaten uyanmış olursun."dedim. Vedalaşıp telefonu kapattık. Sohbete yavaştan son verip bizimkilere ev olayını çaktırmadan dağ evine uğrayacağımı söyledim. Efe bunu duyunca bana döndü. "Bende eve gidecektim. Hazır gitmişken beni de bırakır mısın ?"diye sordu. "Sorun yok çıkarız birazdan."dedim. Kafasını sallayıp telefonuyla ilgilenmeye başladı. Derin bir iç çekip sandalyeye oturdum. O sırada sipariş ettiğim koliler geldi. Efe'ye seslenerek "Hadi gidiyoruz."dedim. Kolilerin bir kısmını ben diğer kısmını o aldı. Beraber arabaya doğru yürüdük. Bir yandan bana bakıyor bir yandan tebessüm ediyordu. Kendimi tutamayıp konuşmaya başladım.