Savaş biteli 2 hafta olmuştu ilk hafta hariç Draco hep köyde kalmıştı. Tabi ilk hafta Draco olmayınca Sirius ve Lupin'den yemediğim azar ve iltifat kalmamıştı. Anlamıyordum onları. Draco ile aramızdaki ilişkiyi onlara anlatmamıştım fakat anlamışlardır diye düşünüyorum çünkü durmadan imalı imalı bakıyorlardı. Savaştan sonra Draco köyümüze elçi olarak Ron'u göndermişti, Ron yanına Hermonie'yi de istemişti, sanırım aralarında bir yakınlık var. Ronun köyümde olması çok iyi bir şeydi çünkü köyde doğru dürüst yakın olduğum birileri yoktu, köyün çoğu benimle konuşmuyordu. Ve şimdiki duruma gelirsek...em şey, Draco beni bu hafta asla tek bırakmamıştı, şimdi bile.
"Mm" diye ayrıldı Draco.
"Ne oldu?"
"Öpüşürken çok düşüncelisin Harry az sal kendini."
"Draco ama sabah akşam zaten öpüyorsun beni bırak da az düşünecek zamanım olsun."
Şu an bahçedeydik, büyüye çalışmaya gitmiştik. Lupin mola diyip 5 dakikaya gelicem demişti ve biz bu 5 dakikadır öpüşüyorduk. Her molada oluyordu bu. Draco mızmızlanmasın diye ıslak dudaklarına buse kondurdum ve geri çekildim.
"Lupin az sonra gelicek hadi hazırlanalım."
"Off tamam."
Dracoyla günlerimiz sadece öpüşmek ile geçiyordu daha ilerisine gitmemiştik. Draco ileri gitmek istiyordu fakat ben izin vermiyordum çünkü ilerde kral olucak kişi sonuçta, daha fazla ileri gidersek ikimiz de çok acı çekebilirdik. İlerde mutlaka çocuğu olmalı, malfoy neslinin devam edebilmesi için.
"Ben geldim çocuklar!"
"Hoşgeldin Lupin!"
"Ben hiç hoşbulmadım." demişti sessizce Draco.
"Hadi devam edelim."
—
Gece olmuştu, Draco'nun kolları arasında sarılıydım. Draco'nun düzenli nefeslerini sırtımda inip şişiyordu. Çoktan uyuumuştu fakat ben hâlâ uyuyamıyordum. Normalde bu kadar takmazdım fakat bu gece sanki özellikle o savaşta Tom Riddle'in dedileri aklıma yankılanıyordu. Draco'ya doğru dönmüştüm. Aklımdakilerin uçup gitmesini istiyordum. 1 koyun, 2 koyun, 3 koyun, of asla kafamı dağıtamıyordum. Kafamı yukarı kaldırıp Draco'nun çenesinden öptüm. Ardından kollarının arasından çıkmaya çalıştım.
"Nereye?" demişti Draco uykulu sesiyle.
"Susadım gelicem az sonra."
"Tamam" dedi ve kafasını eğip yukarıda olan dudaklarımdan bir buse kondurdu. Sıcak kollarından ayrıldığımdan içimde bir titreme oluştu. Odadan çıkıp su almaya gittim.
Kafamda yankılar bi anda çoğalmaya başlamıştı.
'Baban ve annenin asıl ölümünü bilmek istiyorsan ve çok merak ettiğin yıkım büyüsünü öğrenmek istiyorsan seni sarayımda beklerim ama unutma her şey karşılıklı olucak.'
'her şey karşılıklı'
'Baban ve annenin asıl ölümü'
Susmak bilmeyen yankılarla olduğum yere çömelmiştim. O saraya gitsem en kötü ne olur ki? Beni zaten canlı istemiyor mu? Ardından aniden gelen cesaretle ayaklanmıştım. Odaya sessizce girip asamı almaya gittim ardından yatakta masumca uyuyan Draco'ya baktım, bir tek yatakta masumdu ama. Onu öpüp ardından gitmek istiyordum fakat ben öpünce Draco uyanıcağından sadece bakmakla kalmıştım. Sessizce odadan çıkıp kendi kendime düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kingdom / Drarry
FanfictionPrens Draco L. Malfoy bilinen çok güçlü bir kraliyetin evladıdır. Harry J. Potter ise bir köyün evladı. Harry kendisini normal bir büyücü olarak görmekteydi fakat bazı gerçekleri öğrenene kadar. Açıklama: Yine aynı büyülü zamanda geçer. Arada büyü s...