The Final

168 11 9
                                    

The eyes of God

Herkes düğün için hazırlanmıştı. Draco'nun babası buna onay vermese bile annesi destekliyordu. Draco ve Harry düğün için geleneksel kıyafetlerini giymişlerdi.

"Gördüğüm en güzel şeysin sen Harry." Draco Harry'nin alnını öpmüştü, Harry'de ona kocaman gülümsemişti. Birazdan düğünleri başlayacaktı, ikiside oldukça heyecanlıydı.

"Ben önden gidiyorum." Draco göz kırpıp çıkmıştı odadan. Harry son kez kendini kontrol edip her şey yolunda mı diye kontrol ediyordu.

"Benim güzel oğlum gencecik evlenip gidicek." Sirius odaya ağlayarak girmişti. Harry arkasını dönüp konuştu.

"Öyle deme Sirius beni de duygulandırıyorsun." Ardından vaftiz babasına kocaman sarıldı.

"Düğünü mü ertelesek hava çok güzele benziyor." Sirius şansını denemeye çalışıyordu. Harry vaftiz babasının bu tavrına sesli gülmüştü.

"Çok geç Sirius, Draco dışarda beni bekliyor." Harry de duygulanmadı değil. Sirius başını sallamıştı ve kenara çekilmişti.

"Eminsin değil mi oğlum." Bir kez denemişti şansını.

"Evet baba." Sirius, Harry'nin nadiren baba dediğine şahit oluyordu. O zaman geldiğinde dünyalar onun oluyordu.

The eyes of Harry

Kapılar açılmıştı, dışarda birçok kişi benim gelmemi bekliyordu özellikle tam yolumun karşısında sarışın. Kocaman gülümseyerek dışarıya adımı attım. Gözlerimi Draco'nun gözleriyle kilitlemiştim ve ona doğru yaklaşıyordum. Kalbim ağzımda atıyordu resmen.

En sonunda yanına gelmiştim. Heyecandan ellerimde oynuyordum, gülümsemekten ağızım yorulmuştu ama durduramıyordum.

"Birazdan benim olucaksın sevgilim." Ellerimden tutmuştu ve hafifçe masaj uygulamıştı. Yine tavlanmıştım bu adam tarafından.

"Evet merhaba sayın konuklar ve sayın çiftimiz. Bu özel günde hepimiz birlikteyiz. Şimdi asıl konuya dönücek olursak. Sayın Harry James Potter, Prensimiz Draco Lucius Malfoy ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"

"Evet, evet, evet!" Sesim titremişti sevinçten.

"Sayın Prensimiz Draco Lucius Malfoy, Harry James Potter ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"

"Evet!" Draco o kadar gür bağırmıştı ki irkilmedim değil.

"Sayın şahitlerimiz Ron ve Hermonie Weasley bu değerli çiftimizin evlenmesine şahitlik ettiniz mi?"

"Evet!" Rom ve Hermonie aynı anda evet demişlerdi.

"Bende o zaman sizleri eş ilan ediyorum." Yerimde zıplamamak için zor duruyordum. Draco bana yaklaşıp dudağımdan öpünce halktan sevinç çığlıkları gelmişti.

"Artık benimsin Harry."

Bugün en mutlu günüm olabilirdi. İlk başta Draco ile çifte özel dansımızı etmiştik ardından benim Draco'y olan ısrarımla halkla beraber dans etmemi kabul etmişti. Herkes çok eğlenceliydi yeni yeni tipler yüzler tanıyordum. Bi kadın kucağıma bebek vermişti, inanca göre düğün sırasında kucağa yeni doğmuş bir bebek alınırda en yakın zamanda çift bir çocuk sahibi olurmuş. Bende bunu duyunca önüme gelen bütün yeni doğmuş bebekleri kucağıma almıştım.

Draco halime gülüyordu. İkimiz ne istersek yapıyorduk, bu bizim gününüzdü.

Saatler geçmişti, halk yavaş yavaş dağılmıştı. Düğünün bitimine doğru Draco'nun babasını görmüştüm. Draco'ya fark ettirmeden yanına gittim.

"Merhaba efendim." Önünde eğilmiştim saygıdan.

"Merhaba Harry, tebrik ederim sizi." Hafifçe gülümsemişti, içten ve samimiydi.

"Teşekkür ederiz."

"Bu zarfı oğluma verir misin Harry? Şu anlık yüz yüze görüşmesek daha iyi olur." Elime özel damgalı bir zarf vermişti, kafamı sallamıştım. Onayladığımı görünce de ayrılmıştı o da.

Biraz üzülmüştüm doğrusu, keşke babasıyla aradı iyi olsaydı.

"O kadar çok dans edersen yorgun düşersin böyle." Draco arkadan karnıma doğru sarılmıştı. Elimdeki zarfı fark etmesin diye kıyafetimin içine sakladım ve arkamı döndüm.

"Ben dans etmecem de kim edicek hm?" Boynuna sarıldım. Gülümseyip dudağımdan hafifçe öptü.

"Evimize gidelim mi?" Kulağıma fısıldamıştı. Utançtan ne kadar kızardığıma dışardan bakmak istiyordum doğrudu.

"Son kez Sirius ve Lupin ile vedalaşmak istiyorum."
Draco kafasını salladı ve geri çekildi. Geriye çekilmesiyle onları görmem bir oldu.

Sirius hızlıca geldi ve kocaman sarılmıştı bana ardından Lupin de gelip o da katıldı bize. Sirius göz yaşlarımı tutamamıştı ağlıyordu, ben de arkadından pat patlıyordum.

Lupin bizi izleyen Draco'ya baktı ve onu da aramıza çağırdı. Draco'da sarılmaya eşlik edince hepimiz birbirimize uzun uzun sarılmıştık.

Arkamızdan at arabası geldiğini duyunca geri çekilmiştik.

"Harry oğlum seni çok seviyorum, her zaman vaftiz baban olarak yanındayım oğlum." Elinde bezle göz yaşlarını siliyordu bi yandan.

"Ben de seni seviyorum baba." Göz yaşlarımı bende tutamamıştım. Draco bana kendi bezini vermişti onumla göz yaşlarımı siliyordum.

"Görüşürüz oğlum." Lupin de bana veda etmişti hem de ilk defa oğlum diyerek.

"Görüşürüz baba." Gülümsedim ikisine ve Draco ile arabaya binmiştim. Kapıdan dışarı bakıp ikisine el sallarken araba çoktan harekete geçmişti.

Draco'ya geri dönmüştüm, biraz duygulu olduğum için ona sarıldım.

"Seni seviyorum Harry."

"Ben de seni seviyorum Draco."

Merhabalar, bir hikayenin sonuna da gelmiş bulunmaktayız. Hikaye ile ilgili extra bölümler yazmak istiyorum aslında çünkü bazı şeylerin tamamlanması gerektiğini düşünüyorum.

Hikayeyi nasıl buldunuz yorumlarını okumak isterim doğrusu.

Sağlıcakla kalın. 😚😚

Kingdom / DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin