"Hoşgeldin Harry" aptal bir sırıtışla.
♡
Şok olmuş edasıyla Harry sırtını duvara dayamıştı. Yüzünde hiç mimik oynamıyor hareket dahi edemiyordu.
Draco daha fazla üstüne gitmemek için kendisinin giyinmek için yaptırdığı alana girmişti.
Şık ve rahat giysilerini giydikten sonra hâlâ dona kalmış Harry'nin yanına gitti.
"Benden çok mu etkilendin Harry?"
Harry kendine geldikten sonra yüzü aniden kızarmıştı. Ardından kafasını eğdi ve konuşmaya başladı.
"Draco kendimi daha yeni keşfetmeye başlıyorum. Sizin yandaşınız olarak beni seçmekte bir hata etmiş olabilirsiniz."
"Haklı olabilirsin."
Harry bunu beklese de şaşırmış ve kafasını kaldırmıştı.
"Ama neden bilmiyorum, sen de tuhaf şeyler seziyorum. Bu kötü bir şey değil. Kimse bana böyle davranmıyor, bu şekilde rahat ve samimi Harry. Belki de bu yüzden seni istedim kim bilir."
"Ama Draco-"
"Hadi kapatalım bu konuyu." diyip sözünü kesti Prens. Hava kararmış ve şato sessizliğe bürünmüştü. Ardından prens'in aklına soru geldi.
"Sen neden bu saatte buraya geldin Harry?"
Sorunun cevabını daha almadan anlamıştı Draco çünkü odada sesli bir şekilde karın guruldama sesi duyuldu.
"Anladım."
Harry'nin utanması yetmiyormuş gibi üstüne bu eklenmişti. Draco'yu kenara hafifçe itip balkona çıktı.
Dışarısı soğuk olsa da temiz hava iyi gelmişti, en azından Draco'nun yüzünü görmüyordu.
Harry hep erkeklerden hoşlanmıştı ister istemez, Draco'ya hisler beslemekte korkuyordu çünkü haliyle Prens'ti. Balkonda masanın üzerine konulmuş bir sürahi vardı. Sürahinin hemen yanında bulunan bardağı alıp su doldurdu.
Birden alnındaki yara izi yanmaya başlamıştı.
"Bir şey yok bir şey yok."
Sandalyeyi çekip oturduktan sonra derin nefesler almaya başladı. Normalde bu yara izi onun canını yok denilecek kadar az acıtırdı fakat buraya geldikten sonra bu acılar çoğaldı. En yakın zamanda köyünü ziyaret etmeliydi çünkü bu yara izini en iyi vaftiz babası Sirius biliyordu.
Derin düşüncelere öyle dalmış ki yanına prens'in geldiğini dahi anlamamıştı.
"Harry?" diyerek omzunu biraz sarsıtan Draco ile ayılmıştı.
"Nereye gittin öyle, burada kal sen bana lazımsın."
Tam cevap vericekken önündeki yemeği gördü.
"Sen yemicek misin?"
"Ben bu saatlerde yemem."
Harry somurttu sonra sandalyesini Draco'nun yanına çekti. Yemeğini de önünde tekrardan alarak
"Hadi beraber yiyelim."
Draco sessizdi, bir süre geçtikten sonra 'tamam' dedi ve beraber yemeye başlamışlardı.
♡
Harry, Draco ile yemeğini yedikten 3-4 saat sonra odasına gelen hizmetli tarafından uyandırıldı. Neden bu saatte uyandırıldığını anlamazken uyku sersemliği ile beraber affallamıştı iyice.
Hizmetli bir kapının önüne geldikten sonra Harry'e döndü. Sert denilebilecek şekilde tokat atmıştı.
"Hey! Neden vurdun acıdı." a bu Hermonie değil miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kingdom / Drarry
FanfictionPrens Draco L. Malfoy bilinen çok güçlü bir kraliyetin evladıdır. Harry J. Potter ise bir köyün evladı. Harry kendisini normal bir büyücü olarak görmekteydi fakat bazı gerçekleri öğrenene kadar. Açıklama: Yine aynı büyülü zamanda geçer. Arada büyü s...