Yirmi dokuz

14.2K 1.1K 314
                                    

Erdem : Konum at çıkıyorum şimdi (18:03)

Serkan : Asıl sen konum at, ben çıkıyorum.

Serkan : Arabadayım hatta, hadi.

Erdem : Ya olmaz

Erdem : Benim sana teşekkür etmem lazım sen bırak arabanı bugün bendensin

Erdem : Ayakkabımı giyeyim çıkacağım

Erdem : Konum at

Serkan : Oğlum arabadayım diyorum, sen arabana binene kadar ben gelmiş olurum bile.

Serkan : Bir dahaki sefere de sen götürürsün, söz. (18:06)

Görüldü..

Erdem :

Erdem : Çok geç emniyet kemerimi bile bağladım (18:07)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Erdem : Çok geç emniyet kemerimi bile bağladım (18:07)

Görüldü..

Serkan : İyi madem restoranın orda buluşalım bari.

Serkan : Belli ki sen inadından vazgeçmeyeceksin.

Erdem : Sen vazgeçtin sanki de ben mi inat oldum şimdi

Serkan : Bana araba lazım sonra, o yüzden.

Erdem : Belki bana da lazım

Serkan : Restoranın konumunu at da orda buluşalım diyorum bu yüzden. (18:09)

**

"Allah'ım, şu arabaya bir dahaki sefere Serkan'ı öpmüş bir adam olarak binmeyi nasip et, lütfen ya.." Arabadan inmeden önce ellerimi havaya kaldırıp dua ettim, onu öpme şansımı biraz daha arttırabilmek için. "Sadık bir adam olacağıma söz veriyorum, başka kimseye yan gözle bakmayacağım vallahi."

'Daha fazla ne söylenir ki' diye düşündüm, ama beş saniye içinde aklıma bir fikir gelmeyince Allah benim kalbimi biliyor zaten, diye düşündüm ve omzumu silkerek 'amin' dedim.

Serkan'ı bekletmek istememiştim.

Heyecandan kalbim öyle bir atıyordu ki, çok fenaydı. Bedenimin Serkan'a karşı verdiği tepkileri şimdilik göz ardı etmeyi tercih ediyordum, sorgulama işini Serkan'ı elde ettikten sonraya bırakmıştım.

Şimdilik hedefim Serkan'dı ve ben sadece hedefime odaklanmak istiyordum.

Derin bir nefes alarak kemerimi açtım. Serkan muhtemelen gelmemişti daha ama arabanın içinde gerginlikten sıcaklamıştım.

Kapıyı açmak için elimi havaya kaldırmıştım ki, ben daha dokunamadan kapı kendi kendine açıldı.

"Selam," dedi o kusursuz kalın ses, ben daha ne olduğunu kavrayamıyorken. Sesinden tanımıştım, ama yine de kafamı kaldırıp sol tarafımdaki bedenin yüzüne çıkardım bakışlarımı.

İDDİA -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin