Otuz altı

13.2K 1.1K 236
                                    


Erdem : Kollarım koptu bu ne biçim alışverişmiş (17:45)

Erdem : Arabam da bozulacak zamanı buldu

Erdem : Keşke Şeyma'yı dinlemeyip çağırsaydım taksiyi

"Çalışmaya başladın mı sınavlara sen?" Şeyma biriyle telefonda konuşurken ben de Serkan'la mesajlaşıyordum.

Okuldan sonra Serkan'ı alıp evime götürmeyi amaçlıyordum ama kız kardeşiyle bir planı olduğunu söylediği için maalesef planlarım suya düşmüştü.

Sonra Şeyma'yla karşılaştım ve bana alışverişe gideceğini söyledi. Canım sıkıldığı ve işim olmadığı için onunla gelmeyi teklif etmiştim.

Etmez olaydım.

Dünyanın alışverişini yaptığı yetmiyormuş gibi bir de taksi çağırmama bile izin vermemişti. 'Evim hemen şurası' diye diye yirmi dakikadır yürütüyordu beni.

Neyse ki Şeyma'nın telefonu çalınca poşetleri yere koymuştuk ve şimdi dinleniyorduk. Bu sayede Serkan'a yazma fırsatım olmuştu.

Serkan : Geleyim mi yardıma?

Okuduğum mesajla sessiz bir kahkaha attım.

Erdem : Geleyim mi yardıma, ne?

Serkan : Geleyim mi yardıma, aşkım?

Otuz iki diş sırıtırken derin bir nefes verdim. O sabah bana aşık olmak üzere olduğunu söyledikten sonra ben 'olmazsan adam değilsin' yazmıştım ve o günden beri bana artık hep 'aşkım' diyordu.

Erdem : Aşkın yesin seni

Erdem : Gel kaslı kollarınla kurtar beni erkekimmm

"Başladım ama anlamadığım birkaç konu var, sana soracaktım hatta. Vaktin varsa yarın kütüphanede buluşalım mı? Anlamadığım yerleri sorarım sana."

Serkan : Duyan da çelimsiz bir şeysin sanacak. 

Serkan : Senin de benim kadar kasın var, iki poşet taşıyamıyor musun?

Erdem : Canım sana nazlanmak istedi

Erdem : Nazımı çeksen ölür müsün sanki

Serkan : Yavrum ben senin nazını ömür boyu çekerim, o sıkıntı değil.

Erdem : Eridim bittim Serkan'ım

Erdem : O nasıl bir cümle öyle

"Çok iyi olur Deniz ya, iyi ki varsın teşekkür ederim."

Duyduğum isimle birlikte kafamı hışımla kaldırıp Şeyma'ya baktım. Yüzümdeki gülümseme silinmişti.

Şeyma benim öldürücü bakışlarımla karşılaşıp, anlamazca baktı yüzüme.

Kaşları havadayken, "Görüşürüz Deniz, iyi akşamlar sana," dedikten hemen sonra kapattı telefonu. "Ne bakıyorsun öyle, far görmüş tavşan gibi?"

"Sence niye bakıyorum, bir düşün bakalım?"

Omuz silkti umursamazca. "Karıştırmayın beni meselenize, aranızda kalmak istemiyorum. Ayrıca çocuğun haberi bile yok senden, eski sevgilisinin yeni bir sevgilisi olduğunu bilseydi Deniz asla böyle bir paylaşım yapmazdı."

Onu bana karşı korumasına sinirlendim, ama sadece saniyelik bir sinirdi bu çünkü haklı olduğunun farkındaydım.

Yine de Deniz'in ismini duymak istemiyordum, benden bir süre uzak dursa iyi olurdu.

"Her neyse, hadi gidelim kapattıysan," dedim konuyu kapatmak için. "Var mı daha çok?"

"Yok, sokağı dönünce hemen orası." Ellerime poşetleri almak için eğilmiştim ki, Şeyma'nın şaşkın sesini duyunca tekrar doğruldum. "Senin ki değil mi şu? Ne işi var burda?"

İDDİA -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin