İDDİA -BXB

Kırk

SONUNDA YARABBİ

İlk attığımda okuduysanız lütfen tekrar yorum yapar mısınız ? 🥺🥺🥺
İyi okumalar❤️✨

**

"Sonra," diye sordu, düz sesiyle. "Fotoğrafta benim yüzümü görünce çok şaşırdın mı?"

Sesini her ne kadar düz tutmaya çalışsa da, kırgın bakan gözleri onun ruh halini açık bir şekilde belli ediyordu.

"Yani.." Kaçıncı olduğunu saymayı bıraktığım sigaramdan bir nefes daha çektim. "Karşımda bir erkek görmeyi beklemiyordum, şaşırdım tabii."

Konuşurken kelimelerimi doğru seçmeye çalışıyordum, ters bir şey söylersem kalkıp gidecekmiş gibiydi çünkü.

Bir şey demedi, gözlerimin içine bakmaya devam etti konuşmaya devam etmemi bekliyormuş gibi.

"Sonra sen olduğunu görünce kendimi bir sorguladım, dedim ne yapıyorum ben." Ben böyle deyince, Serkan alay eder gibi güldü ama takmadan devam etti. "Gittim Kaan'lardan hesap sordum. 'Sadece bir şaka, niye bu kadar abartıyorsun' diye üste çıktılar, ben de sinirlenip ikisini de engelledim."

Dalgındı. "Ama yine de iddiadan, motordan vazgeçmedin. Kim olduğumu öğrendikten sonra bile peşimi bırakmadın konuşmaya devam etmek için."

Hayal kırıklığı ile bakışlarını benden kaçırınca, hızla kafamı sağ sola salladım.

"Hayır, hayır," dedim panikle. "Yemin ederim o andan itibaren iddia yok. Onlara söylemiştim zaten vazgeçtiğimi. Ben senden hoşlanmaya başladığım için geri geldim, peşini bırakmadım."

Kaşlarını çatarak doğru söyleyip söylemediğimi anlamaya çalıştı. Emin olamıyordu.

Daha bu gün bana güvenip bütün geçmişini anlatmasına rağmen, şimdi yine güvenini kaybetmiştim sanki.

İçeri giren soğuk rüzgarla birlikte titredim, ikimiz de hala çıplaktık ve içerisi sigara kokmasın diye camı kapatmıyorduk ama hava iyice soğumaya başlamıştı.

Serkan benim titreyen vücuduma kısa bir bakış attı. Nerdeyse bitmiş sigarasından son bir nefes çekti ve sonra kül tablasında söndürerek ayağa kalktı.

Gideceğini düşünerek ben de hemen alel acele daha bitmemiş sigaramı onun gibi söndürdüm. Kaç tane içtiğimiz hakkında hiçbir fikrim yoktu, konuşurken o biri bitmeden diğerini yakmıştı ve ben de farkında olmadan ona eşlik etmiştim.

Arkamı döndüğümde, cidden üzerini giymek üzere olduğunu görünce panikledim. "Gidiyor musun?"

Gömleğini üzerine geçirdikten sonra kafasını salladı. "Sen de giy üzerini artık, soğuk oldu içerisi. Hasta olacaksın."

Yüzüme bile bakmıyordu.

"Serkan," dedim ağlamaklı bir ses tonuyla. Hiçbir şey söylemeden gidiyor olması hiç hayıra alamet değildi. "İddia falan yok artık diyorum, nereye gidiyorsun?"

Gömleğinin düğmelerini iliklerken bana baktı. Gözlerindeki kırgınlık kendimi iğrenç hissettirmişti.

Birkaç saniye boyunca gözlerimin içine baktı öyle, sonra sıkıntılı bir nefes alarak doğruldu ve yüzünü sıvazladı.

"Niye böyle bir şey yaptın ki?" diye sordu hayal kırıklığı ile. "Nasıl affedeyim ben şimdi seni?"

Öyle söyleyince birden gözlerim doldu. Yarım saat öncesine, Serkan'la mutlu zamanlarımıza dönmek istiyordum.