Selaam. İyi okumalar..
😇
Sonunda eve gelmiştim. Hastaneden sonra iş yerine uğradığımda çıkışımı vermişlerdi. Artık işsizin tekiydim. Muhasebecinin verdiği parayla da eve gelirken bir miktarıyla babaannemin ilaçlarını almıştım. Mutfakta babaannem için hazırladığım çorbayı kaseyi koyup ilaçlarla birlikte salona girmiştim. Babaannem her zaman ki gibi pencereden dışarıyı izliyordu. "Bak sana çorba yaptım sıcak sıcak iyi gelir." Elimde ki çorba kasesini masaya koyup babaanneme yaklaştırmıştım.
Konuşmuyordu.
Konuşamıyordu.
Kendimi bildim bileli bir kelime ettiğini duymamıştım. Doktorlar psikolojik olduğunu söyleyip duruyordu. Ne olduğunu bilmiyordum ne yaşamıştı onu da bilmiyordum.
Tepkisizce çorbayı içmeye başladı. Bakımlarını hastaneden gelen hemşireler yapıyordu. Tek başıma bazı şeyleri halledemediğim için hemşireler her hafta geliyorlardı.
Babaanneme haplarını verdikten sonra yanından ayrıldım. Kendi odama geçip kapıyı kapattım. Saat dokuzu bulmuştu yorgunluğumu atmak için sıcak bir duş almak istiyordum. Oda'dan çıkmadan önce telefonum çalmıştı. Arayan Duygu'ydu.
"Alo. Kumru?"
"Efendim?" Sesi kısık geliyordu dışarıdaydı.
"Kızım bugün neler oldu öyle ya. Patronla konuşmaya çalıştım ama adam inadın teki."
"Boşver Duygu ya. Zaten o işe geri alsa ben gelmem. Adam da haklı hem iş yerini kötü bir duruma düşürdüm."
"Öyle deme be kuzu ne yapacaksın şimdi."
"Yeni bir iş bakacağım." Kısa bir sessizlik oluştu.
"Yarın okulda Fatih hocanın yaz dersi varmış gelecek misin?" Dedi Duygu umut dolu sesiyle. Gider miydim bilmiyordum.
"Bilmiyorum."
"Gelmezsen Fatih hocadan bir ton azar işitirsin. Biliyorsun seni ayrı bir sever. Gelmelisin."
"Peki tamam öyle olsun." Demiştim. Telefonla birlikte salona girdim.
"O zaman yarın görüşürüz."
"Görüşürüz."dedim.
Telefonum arka cebime koyup masanın üstünde ki tabakları mutfağa taşıdıktan sonra banyoya geçmiştim. Üzerimde ki kirli kıyafetleri çıkartıp kirlilerin olduğu sepetin içine atmıştım. Kendimi ılık suyun altına attıktan sonra vücudumun gevşemesine izin vermiştim.
Yaklaşık on beş dakika sonra vücudumu saran bornozla birlikte odama geçmiştim. Üstüme temiz iç çamaşırı geçirdikten sonra bornozdan kurtulmuştum. Rahat bir uyku geçirebilmek için üstüme en hafif pijamalarımı giymiştim. İç çamaşırlarım gibi pijamalarım da siyahtı. Kendimi yatağa bıraktığımda vücudum bir kez daha rahatlamıştı. Sokak lambasının sağladığı ışık sayesinde etrafı görebiliyordum bu sayede etrafı izleyerek uykuya dalmam uzun sürmemişti.
🍴
Sabahın erken saatlerinde uykumdan uyanmıştım. Babaannemin kahvaltısını hazırlayıp vermiştim. Odama geçip hava durumuna göre üstüme bir şeyler geçirmiştim. Alt tarafıma siyah tayt giymiştim. Hava yağmurlu olduğu için üstümede beyaz sweatshirt geçirmiştim. Ne olur ne olmaz diye onun üstünede toprak renklerinde uzun bir yağmurluk giymiştim. Ayağımada beyaz renk botlarımı geçirmiştim. Saçlarımı yağmurluğun altından arkaya doğru özgür bırakmıştım salık kalmaları daha hoştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli mafya
Teen FictionTanımadığı bir evde aşçı olarak işe başlayan Kumru Soysal. Gözü kara iş adamı Vural izzet ve Arkasında yatan dağ gibi yapboz parçalarıyla dolu sırlar. "Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak." ❗️+18 Sahneler mevcuttur. Şiddet ve argo içerir.❗️ Başlama...