6.Bölüm: YARA

325 14 4
                                    

Ayy ayyy brn geldim. Hoşgeldim, size bölüm getirip gitmeye geldim. Bir çayınızı içerdim amaa yapcak çok işiö var.

Sizi seviyorum.

İyi okumalar. Yıldızı basıp bol bol beni eleştirmeyi unutmsyın lüfteeenm..😽😽😽😽💕😽

———

Dün akşam eve gelip uzun bir duş aldıktan sonra güzel bir uyku çekmiştim. Gece kesit kesit babaannemin ağlama seslerini duysamda elimden bir şey gelmemişti. Bu aralar morali çok düşüktü doktorunu arayıp sorduğumda ise kabullenemediği bir şeyler olduğunu söylemişti. Ne kadar çok düşünsemde babaannemin kabullenemediği ve benim bilmediğim ne vardı?

Yataktan çıkarak banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp çıktıktan sonra hemen dolabıma ilerleyip bir kaç parça kıyafet çıkardım. Siyah kısa bir elbiseyi üstüme geçirip altınada beyaz bir ayakkabı giymiştim. Siyah saçlarımı da salık bırakıp odadan çıktım. Salona girdiğimde babaannemin hala uyuduğunu görmüştüm. İlaçlarını hazırlayıp masanın üstüne koyduktan sonra omuz çantamı alıp evden çıktım. Bugün babaannemle Aynur teyze ilgilenecekti o yüzden kahvaltı hazırlamadan çıkmıştım. Saate baktığım da geç kaldığımı görmüştüm.  Otobüs bekleyerek zaman kaybetmemek için hızlıca bir taksi çevirip arka koltuğa oturdum ve yolu izlemeye başladım.

Villanın kapısının önünde durduğumuzda ücreti ödeyip taksiden indim. Kapının önünde korumaları görünce garipsesemde aldırış etmeden içeriye girdim. Bana verilen anahtarla dış kapıyı açarak eve girdim. Dün ki yaşananlardan sonra kafamı kaldırmadan direk mutfağa geçtim. Dolapta asılı olan listeyi alıp bugünki menüye baktım.

Listede sadece detoks içeceği ve en yeşillisinden salata yazıyordu. Ben anlamaz bir şekilde kağıda bakıyordum. En sonunda dayanamayarak kapıya çıktım.

"Bakar mısın?" Güvenlik önce bana sonra da etrafına bakarak beni içerye itmişti. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

"Sana öylece güvenliklerle konuşulmayacağını söylemedimi patronun?"

"Niye söylesinler? Siz başka bir boyuttan var olma insan falan mısınız?" Dedim sıkıca sardığı kolumu ondan kurtararak.

"Bak bizde gizlilik esastır. Bırak senle konuşmayı dışardaki korumalar bile birbirleriyle konuşmazlar. Anladın mı?" Şaşkınlıkla kaşlarımı çattım.

"Sadece soru soracaktım."

"Anlamadın galiba." Dedi üstüne basa basa. Bende daha fazla bu adama katlanamayarak arkamı dönüp girecekken kolumdan daha sıkı tuttu.

"Sor." Dedi gözlerini yavaşça kapatıp açmıştı.

Süzsüzlük yapıp o kadar lafından sonra tabikide sormayacaktım. "Bırak kolumu." Dedim dişlerimi sıkarak. Kolumu ondan kurtarıp hızlıca mutfağa girdim. Sinirle elimdeki bezi mutfak tezgahına fırlattım. Arka cebimde çalan telefonla birlikte elimi hızlıca telefona uzandı.

"Efendim Duygu?"

"Naber şeflerin şefi." Dedi neşeli sesiyle. "Çalışıyorum bildiğin gibi işte." Dedim hala üstümdeki siniri atamamıştım.

"Bende iyiyim sağol. Daha daha nasılsın Kumru?" Dedi. Telefonun hoparlöründen kulaklarımı sağar edecek kadar üfledi.

"Yine ne isteyeceksin Duygu?"

"Tamam sadede geliyorum. Akşam hazırlar eğlenmeye ve kesmeye gidiyoruz." Dedi.

"Meyi kesmeye gidiyoruz anlamadım. Ayrıca bir yere gelmiyorum yorgunum." Demiştim ve gerçektende eğlenecek halimde değildim.

Gizli mafya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin