Beeen geeeldiiiim.
Güzel ve bol romantikli bir bölümle diyeceğim ama neredeee? Ben daha çok dram seviyorum ya :)
Keyifli okumalar...
Dünyamın Tersi - 6.Bölüm: Yeni Başlangıçlar
***
Ben hayatımdaki en büyük pişmanlığın Baran'ın elini tuttuğum gün olacağını bilmiyordum. Bilsem yine tutar mıydım? Belki.
Onu engellemiştim çünkü artık sözleri onu bile aşıyordu. Sözlerinin hedefi ise beni de aşıyor direkt kalbimi hedef alıyordu. Ona dur desem de durmuyor, duracağı yeri asla bilmiyordu. Sözlerimin anlamının olmadığını hissettirmesi ise bu yaptıklarından kat ve kat fazla acı veriyordu.
Şimdi ise elimde koca bir mısır kasesi, önümdeki sehpada üç kavanoz sarelle ve iki şişe kola vardı. Televizyondan açtığım double dramlı dizinin ikinci sezonuna başlamıştım. Annem Lale teyze ile pazara gitmişti ve babam da abimi kolundan çekiştirip kahveye götürmüştü. Bu olanlar ise izinli olduğum tek gün olan Pazar gününde işime gelmiş, depresyon modumu aktif hale getirmiştim.
Hayır, üzülmüyorum.
Sadece ben bile bu kadar salaksam başka kadınlar nasıl inanmasın erkeklere, öyle değil mi?
Psikoloji bölümünü kazandığımda yaşadığım sevinci hatırlıyordum. Hala o ilk günki heyecanıma sahiptim. Ama o ilk günki ilerizekalılık bende yoktu. Daha sevdiği adamın duygularını çözemeyen bir psikolog nasıl olurdu da hastalarına iyi gelebilirdi?
Bir avuç mısırı daha ağzıma tıktım ve derin bir nefes alıp telefonuma baktım. Engelini kaldırmamakta kararlıydım ama bütün bunlar olurken engellemeyi düşündüğüm biri daha vardı.
Bir hafta önce Baran'ı engellediğim günün ertesi günü Yavuz ile buluşmuştum. Annemler bir buluşma ayarlamışlardı bize. Yavuz dedikleri gibi çok iyi ve yakışıklı bir adamdı ama kalbimde biri varken onunla oynuyor gibi hissediyordum. Aslında gerçek tam olarak bu olsa da kendimi kandırmaya çalışıyordum.
Her şeye rağmen Yavuz'a bir şans verip hayatıma bakma isteğime engel olamıyorum. Artık mutlu ve huzurlu bir hayatım olsun istiyorum.
Abim ise Yavuz arkadaşı olduğu için bu durumdan gayet memnun. Onu tanıması ve beni ona emanet edip edemeyeceğini bilmesi içini rahatlatıyor. Babam ise en kısa zamanda adını koymamızın doğru olacağını, bir şeyleri netleştirmemizi istiyor.
Kısacası evleniyorum.
Ama evleneceğim adam Baran değil.
"Allah hepinizi bildiği gibi yapsın." Diye sesimi yükselttim burnumu çekerken. İzlediğim filmde adam kadını nikah masasında bırakıp gidiyor ve gitme gerekçesi olarak da kadının duygularından emin olamadığını sunuyor. Tam öldürmelik. Böyleleri yüzünden biz aşka sırtımızı döndük. Kahretsin ya!
Kapı çaldığında berbat perişan olduğuma bakmadan ayaklandım ve yere sürünen sarı pijamalarımla kapıyı açtım. Karşımda Yavuz'u gördüğümde gözlerim irice açıldı. Allah beni ne etsindi! Bu halle adama kapıyı açmak da neyin nesiydi?
Gülümsedi ve sadece gözlerime bakarak benimle iletişim kurdu. Şuan sana ne kadar teşekkür etsem az be yavrum. Yuh Zehra! Yavrum ne bee?! Keko musun sen?
"Hoş geldin ama hoş bulamadın maalesef." Dedim ve mahçup bir gülüşle karşılık verdim yüzündeki kocaman gülümsemeye.
"Gayet hoş buldum. Daha hoş bulabileceğimi düşünmüyorum." Dedi ve elindeki poşeti uzattı. "Abin evde depresyon moduna geçtiğini söyledi. Bende birkaç şey getirmek istedim." Dediğinde elindeki poşeti aldım ve kapıyı araladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünyamın Tersi |Texting
RomansAbimin arkadaşına bir akımı denemiştim ama ne geçmişi düşünmüştüm ne geleceği. Hayatı akışına göre yaşamayı biraz abartmıştım. *** "Geldin..." diye fısıldadım ellerim yüzünü daha sıkı kavrarken. Hayal görüyor olmaktan korktum. Kollarımın arasında o...