DT ~Özel Bölüm 1~

1.5K 84 2
                                    

Hello canımlar ciğerimler!

Ben geldim yine ve çok güzel bir şekilde. 

O çok beklenen Baran ve hisleri bu özel bölümde sizlerle. 

Sizi benim bol bol ağladığım ve sizi de ağlatmayı amaçladığım bölümle baş başa bırakıyorum.

Hissederek okumalar dilerim...

Dünyamın Tersi - Özel Bölüm 1: Yeni Hayatlar

***

7 Ay Sonra

Baran Korkmaz'dan

'Korkaksın' demişti bana. Bağırmıştı gözleri sevdiğini ama görmek istememiştim. Güzel anlar yaşatmıştı ama pişman etmiştim. Adım beklemişti benden ama nişanlanmıştım. Nişanı attığımda bir anlık cesaretimle olabileceğimiz kanısına varmıştım ama yanılmıştım. Sonra o evlenmek istemişti ama başka birinin kollarına girme ihtimali canımı yaktığı için engel olmaya çalışmıştım. O anlarda bile içten içe ona evlilik teklifi etmemi istediğini fark etmemiştim. Ben ona kör ve sağır olmayı seçmiştim. Çünkü korkaktım. Duygularının bana olduğunu bildiğim bir kızı gecelerce ve senelerce ağlatabilecek kadar aptaldım.

Begüm ile evleneceğimi ona söylediğim günü çok iyi hatırlıyordum. Elimdeki yüzük kutusunu gördüğünde yüzündeki o gülümseme, gözlerindeki o umut parıltıları... Onun bu saf hallerinin karşısında benim onun ruhunu katleden bir cani olduğum gerçeğiyle yüzleşmiştim. Aylarca içine kapanık biri olarak yaşamıştı ve ben bu anları parmağımda başka bir kadına ait olduğumun göstergesi olan bir yüzükle izlemiştim. 

Begüm'e de çok büyük haksızlık etmiştim. Beni sevmek onu bu kadar yaralamamalıydı ama ben onu kullanmıştım. Her ne kadar kabul etmek istemesem de ben Zehra'yı da kullanmıştım. Ben korkak bir herif olduğum yetmezmiş gibi bir de şerefsiz olmuştum.

Şimdi evlilik hayali kurduğum Zehra başkasının kollarındaydı. Onlar evlendikten sonra Begüm ile konuşmuştum. Onunla evlenmek istediğimi söylediğimde alayla gülmüştü. "Evlilik çocuk oyuncağı değil Baran. Canın istediğinde evlenmek istediğini söyleyip canın istediğinde ayrılamazsın. Ben senin parmağında oynatabileceğin bir kadın değilim." demişti bana. Begüm'ün sözleri ise beni iyice yalnızlığa itmişti. Odamdan çıkmaz olmuştum. Sesim çıkmaz olmuştu. Annem ilk başlarda endişelense de o da bu halde olmayı hak ettiğimi düşündüğü için beni kendi halime bırakmıştı.

Balkon demirlerine yasladığım kollarım fazlasıyla güçsüzdü ama yine de tüm yükümü onlara vermiştim. Gözlerim yeni uyandığım için kısık kısık mahallede dolaşıyordu. Yine bir kabus görmüştüm ve aniden uyanmıştım. Evet, yine... Yıllardır üstümde ahı olan iki kadın kabuslarımın sebebiydi. İkisi de evlense de ettikleri ahlar çıkıyordu.

Mahallenin sokaklarında birbirlerine sarılarak ellerindeki ekmek poşetiyle yürüyen çifti gördüğümde yutkundum. Boğazımda bir yumru olsa da yutkundum. Yavuz bir kolunu Zehra'nın beline sarmıştı, öbür elinde Zehra'nın eli vardı. Zehra'nın boştaki eli de şiş karnının üzerindeydi ve gülümseyerek Yavuz'a bir şeyler anlatıyordu. Gözlerimin yandığını hissederken bir elim enseme gitti. Pişmandım ben ve her pişmanlık hissettiğimde elim enseme giderdi. Birkaç sene öncesine kadar Zehra bu hareketimi fark eder ve alayla gülerdi ama artık fark etmiyordu bile. Zehra beni fark etmiyordu. 

Evin altından geçerken konuşmalarının bir kısmına şahit olmuştum. "Gözleri de saçları da kokusu da sana benzesin. Karamel bebek olsun bebeğimiz." diyordu Zehra. Bu zaten benim kalbimin sıkışması için yeterli bir sebepti. Ama Yavuz'un dedikleri beni anında kül etmişti. "Bana benzesin ama sana da benzesin. Bence kokusunu senden almalı." diyen Yavuz kalbimi kaç parçaya ayırdığından bir haberdi. Zehra'nın kokusuna ayrı, Zehra'ya ayrı aşıktım. Yavuz haklıydı. Zehra'nın bir bebeği olacaksa en azından kokusunun Zehra'ya benzemesi gerekiyordu.

Dünyamın Tersi |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin