PUZZLE [JaeSeong]

Hwiyoung!

"NE YAPTIĞINI SANIYORSUN SEN!"

"SENİN ARKANI TOPLUYORUM JAEYOON!"

"INSEONG'U SUÇLAYARAK MI YAPIYORSUN BUNU HWİYOUNG?!"

"İşini düzgün yapsaydın da zorunda kalmasaydım."

"ÇILDIRTACAKSIN BENİ! Bunu en başta da konuşmuştuk böyle bir şey yapmanı istememiştim senden. Bir kere olsun dinle beni!" Jaeyoon sinirden ne diyeceğini bilememişti.

Daha önce de konuşmuşlardı bunu. Hwiyoung Jaeyoon'a yaşattıkları için Inseong'dan intikam almak istiyordu. Jaeyoon Hwiyoung'un Inseong'un bilmeden kendisini üzdüğü için intikam almak istediğini bilmediği için Hwiyoung'un saçma bir sebepten Inseong'a düşman olduğunu düşünüyordu bu yüzden intikam almasına hiçbir zaman izin vermemişti. Şimdi eline fırsat geçmişken Hwiyoung bunu neden kullanmasındıki?

"Jaeyoon, bak. Inseong'u korumak istiyorsun, ona zarar gelmesin istiyorsun ama bunlar boş. Zaten Sang Min'i senin öldürdüğünü öğrenirse senden nefret eder. Onun hayatında önemli olsan sen değilsin ki, Sang Min."

Jaeyoon bu sözü duyunca sabrının sonuna gelmişti. Liseden beri bunu bilerek yaşıyordu. Sang Min'i öldürünce her şeyin biteceğini hayatının daha güzel olacağını düşünmüştü. Ama şuan Hwiyoung ona geçmişini hatırlatıyordu.

Jaeyoon Hwiyoung'un boğazına yapıştı.

"HWİYOUNG SENİ PİÇ KURUSU! SENCE BEN BUNU DÜŞÜNEMİYOR MUYUM? LİSEDEN BERİ BU YÜZÜME VURULDU! HAYATIM BOYUNCA DA KARDEŞİM BENDEN HER ŞEYİMİ ALARAK DAHA GÜZEL BİR HAYAT SÜRDÜ. ŞİMDİ MUTLU OLMAMAM İÇİN TEK SEBEP ORTADAN KALKTI! BEN HAYATIMI YAŞAYACAĞIM VE SEN INSEONG'U BİR KEZ DAHA KAYBETMEME SEBEP OLMAYACAKSIN!"

Zorla bıraktı boynunu Hwiyoung'un.

"Ne halt yersen ye! Ama Inseong yaptıklarının bedelini ödeyecek." Hwiyoung Jaeyoon'a sevgisinden sakin kalmayı tercih etmişti.

"Hwiyoung çok çocukça davranıyorsun bazen. Inseong'un hiç bir suçu yok! Ne yaptı ki sana bu kadar!" diyip kapıyı çarpıp çıktı Jaeyoon evden.

"Hayattaki tek sahip olduğum insanı üzdü." dedi sessizce.

*****

Rowoon hastaneye geri girmişti. Inseong'u sorguya çekmeye hazırlanırken karşısında. Yüzü çok tanıdık gelen genç bir çocuk gördü.

Daha yakından bakmak için biraz yaklaştığında onun 1 hafta önce karşılaştığı yakışıklı genç olduğunu gördü. Heyecanlanmıştı, burada ne işi olduğunu soracakken çocuk endişeyle resepsiyona yöneldi.

"Merhaba, abim bu hastanedeymiş de. Hangi odada söyleyebilir misiniz?"

"Demek o abisi. 29 kere bahsettiği. Kim çok merak ettim ben de gidip geçmiş olsun diyeyim bari." daha da yaklaştı Rowoon selam vermek için.

"Hasta adı nedir?"

"Kim Inseong!"

Rowoon duyduğu isimle sarsıldı. O hoşlandığı, beğendiği çocuk o şerefsizin mi kardeşiydi? O kadar masum bir çocuk nasıl o kadar piç bir insanın kardeşi olabilirdi? Hiç benzemiyorlardı; Chani masum, şefkatli bir insandı en azından o günkü konuşmalarında onu öyle tanımıştı ama abisi tam tersiydi.

"307 numaralı odada. Sağ taraftaki koridorun sonlarındaki oda.Zaten bugün taburcu olacakmış."

"Ah teşekkürler."

Chani sağ tarafa döndüğünde Rowoon'u görmüştü.

"Rowoon selam!"

"C-chani merhaba." Rowoon bu anı yaşamamak istiyordu. Chani'nin abisinin Inseong olduğunu öğrenmemiş olmak istiyordu.