PUZZLE [JaeSeong]

Her şeyi seni sevdiğim için yaptım

Inseong ile Jaeyoon yemek yiyip salona oturduklarında Jaeyoon asıl konuya gelmek istedi.

"Inseong sana bir şey diyeceğim ama hemen reddetme olur mu?"

"Ne olduğuna bağlı ama bakarız."

"Youngbin, Taeyang ve Dawon bir buluşma ayarlamışlar ve bizi de çağırdılar."

"Özür dilerim ama gitmek istemiyorum."

"Birtanem, arkadaşların seninle iletişim kuramaz oldu görmüyor musun? Seni çağırmak için bile bana ulaşmaları gerekiyor. Lütfen bunu kendine de onlara da yapma." Jaeyoon Inseong'un elini tuttu ve gözlerinin içine baktı.

"Farkındayım.... Herkesten ne kadar uzaklaştığımın farkındayım ama içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Chani de beni bırakmışken ne yapabilirim?"

"Chani'nin senden uzaklaşmasının sebebi senin katil olduğuna inanması veya seni sevmemesi değil. Onun senden uzaklaşma sebebi eğer sen suçluysan ne seni ne de kendini üzmek. Yani şimdiden önlemini alıyor gibi düşün. Chani senin kardeşin evet ama seni seven, yıllarca yanında olan, kardeşim dediğin insanlardan böylece uzaklaşman doğru değil. Gidelim oraya, lütfen."

"Peki."

"Teşekkür ederim."

******

Ertesi gün buluşmak için hepsi kafede toplandı. Inseong hariç herkes mutlu gibiydi. Tüm sevdikleri orada toplanmıştı, onları görmek tahmin etmediği kadar iyi gelmişti ona ama Chani yoktu... Hayatındaki en önemli kişi yoktu. Ama bir gün onunla da barışacağına inanıyordu. Bir gün hayatının tam anlamıyla yoluna koyulacağına inanıyordu.

Sırayla selamlaşıp bir masaya oturdular. Inseong'u saymazsak herkes gülücükler saçıyordu birbirine. Zuho bu ortamda biraz daha yabancı kalmıştı ama sosyal bir insan olduğu için herkesle yakınlaşabiliyordu.

Sohbetleri yavaş yavaş ilerlediğinde Jaeyoon içecek almak için ayağa kalktı.

"Ben içecek alayım, ne içersiniz?"

"Ben de sana yardım edeyim taşımanda." Youngbin de ayağa kalktı.

"Gerek yok aslında hyung."

"O kadar içeceği nasıl taşıyacaksın? Boşver ben de geleyim."

"Peki teşekkür ederim."

Kimin ne içeceğini öğrenip sipariş verip hazırlanmasını bekledikleri sırada Youngbin sormak istediği birkaç soru için uygun zaman olduğunu düşündü.

"Sang Min sana zorbalık mı yapıyordu?"

Jaeyoon önce Youngbin'in ani sorusuyla duraksadı sonra cevap verdi.

"Evet. Sen nedenini sormadan ben söyleyeyim: Bilmiyorum."

Sang Min'in lafı geçince Jaeyoon'un yüzündeki sinirli ifade oldukça belliydi.

"Anladım. Daha önceden tanışıyor muydunuz?" Youngbin Jaeyoon'un gözlerinin içine baktı.

"Hayır." Jaeyoon gerilerek gözünü başka taraf çevirdi. Bu da Youngbin'i şüphelendirdi.

"Ona sinirli misin hala?"

"Evet. Yalan söylemeyeceğim sana, çok sinirliyim. Yaptığım her şeyi kendi üzerine almış ama Inseong bunu bilmiyor tabi."

Youngbin Jaeyoon'un gözündeki ateşi görebiliyordu. Sang Min'den ne kadar nefret ettiğini anlayabiliyordu. Onu öldürenin kendisi olmasını dilediği de anlaşılabiliyordu.