İlk karşılaşma

28 7 3
                                        

Yabancı Dawon'u çekip kaldırıma oturttu.

Dawon ağlamaya devam ediyordu.

"Beyefendi iyi misiniz? Önünüze bakmayı unutmayın lütfen."

Dawon'un ağlaması daha da şiddetlenmişti.

"Özür dilerim, yanlış bir şey mi dedim? Lütfen ağlamayın."

"Sorun sizde değilki ben de! Ben belli edemedim kendimi."

"Kamyonun sizi görmemesi sizin suçunuz değilki. Biraz daha dikkat etmeliydiniz o kadar."

Dawon ile yabancı adam çok farklı şeylerden konuşuyorlardı. Dawon Inseong'dan bahsederken adam az önceki kazayı kast ediyordu.

"Evet dikkat etmeliydim. O adamın bir şeylerin peşinde olduğu belliydi. Belki de Inseong'un fotoğraflarını çeken de oydu."

"Beyefendi siz neyden bahsediyorsunuz?"

"Hı? Efendim?"

"İyi misiniz cidden?"

"Değilim..."

"Anlatmak ister misiniz? Gelin size bir su alayım, istediğiniz bir şey varsa onu da alırım."

Adam Dawon'u kolundan tutarak kaldırdı. Dawon ise hala ağlamaktan hiç bir şey anlamıyordu. Adam onu çektikçe peşinden gidiyordu.

İleride bir park alanı vardı. Ferah ve güzel bir yerdi. Oraya gidip banklardan birine oturdular.

"Bekleyin su alıp geliyorum." Dediği gibi yandaki büfeden su aldı, kapağını açıp Dawon'a verdi.

Dawon'un ağlaması azalmıştı. Suyu içti, elleri titriyordu.

"Daha iyi misiniz?"

"Evet. Teşekkür ederim."

"Rica ederim. Benim ismim Zuho bu arada. Sizinki nedir?" Sevecen bir şekilde elini Dawon'a uzattı.

"Dawon." Dawon da olabildiği kadar sevecen bir şekilde elini uzatarak karşılık verdi.

"Tanıştığıma memnun oldum. Eğer özel olmayacaksa bu kadar kendinizi hırpalamanızın nedeni nedir?"

"Gözleri."

"Aşıksınız galiba?"

"Siz bile anlamışken onun anlamaması...''

"Anlatın ona. Ne kaybedersiniz?"

"Onu. Zaten sevdiği var galiba. Bu sabah emin oldum da."

"Ne oldu ki?"

"Kardeşiyle aynı evi paylaşıyor normalde. Sabah evine gittim, morali bozuktu ve ona en sevdiği pastayı götürdüm. Kapıyı açan da üstünde onun tişörtüyle karşıladı beni. Kardeşini görmedim bir de bana onun banyoda olduğunu söyleyince zihniyetim orada daha fazla kalamayacağımı söyledi bana."

"O adam onun sevgilisi demek. Peki siz de ona karşı bir şey yapsanız?

"Ne gibi?"

"Senin de sevgilin olsun."

*****

Inseong bir çok kez aramıştı Dawon'u ama açmamıştı.

"Açmıyor. Acaba bir şey mi oldu?"

"Yok be abi. Belki işi vardır." Chani bir yandan Hwiyoung ile mesajlaşıyor bir yandan da abisini rahatlatmaya çalışıyordu.

"Umarım öyledir." Endişelenmişti Inseong. Dawon her zaman onun telefonlarını açardı.

PUZZLE [JaeSeong]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin