Hwiyoung ile Taeyang biraz daha müzik aletleriyle vakit geçirdikten sonra bir masaya oturdular. 2 kahve söylediler.
"Sen de çalmayı biliyor musun herhangi bir alet?"
"Biraz gitar öğrenmiştim küçükken. Ama tüm hayallerimle birlikte o da gitti."
"Nasıl yani?"
"6 yaşında bitirdim ben küçüklüğümü. Sonra da yapmak istediğim hiçbir şeyi doğru düzgün yapamadım." Hwiyoung'un aklına gelen anılarıyla gözü dolmuştu biraz.
"Anlatmak ister misin?"
*****
6 yaşındaydım. Ailem beni anneanneme bırakmış ve şehir dışına çıkmıştı. Artık daha fazla dayanamıyordum. Onları çok özlemiştim.
Hemen dönmeleri için çok ağladım. Anneannem bana katlanamayıp annemleri aradı. Telefonda annemlere ağlayıp geri dönmelerini istedim. Annemlerde ağlamamdan bıkmış olmalı ki gelmek zorunda kaldılar. Yarın dönmek için söz verdiler.
Normalde 3 gün sonra döneceklerdi ama benim inadım onları 2 gün önceden getirmeye yetmişti.
Ertesi gün olduğunda cam başında onları bekledim. Hava çok yağmurluydu. Haberlerde sel olma ihtimaline karşı uyarılar başlamıştı bile. Anneannem sürekli bana cam başında oturmamdan dolayı kızıyordu. Gerçi o bana çoğu şey için kızıyordu.
Annem ve babam ise tam tersi kişilerdi. Bana bir kere bile bağırmamışlardı. Beni üzmemek için çok çaba sarf ediyorlardı. Galiba bu yüzden biraz şımarık büyümüştüm.
Yağmur iyice şiddetlenmişti. Gelmelerini dört gözle bekliyordum. Ban oyuncak getirmeye de söz vermişlerdi.
Anneanneme araması için baskı yaptım. O da ilk defa beni kırmayarak aradı. Belliki o da merak etmişti onları.
"Youngkyun annecim, biz yarın gelsek olur mu? Bugün çok yağmur yağıyor, hava sakin olduğunda geliriz. Ne dersin?" Annem o yumuşacık ses tonuyla konuşuyordu.
"Ama anne! Oyuncak getirecektiniz!"
"Getireceğiz Youngkyun'cuğum. Sabırlı ve uslu bir çocuk ol ve yarına kadar bekle bizi. Olur mu?"
"Olmaz! Bugün gelin! Yarını bekleyemem. Sizi de özledim." Tekrar ağlamaya başladığımda annem başka çareleri olmadığını anlamıştı.
"Peki küçük bebeğim. Birazdan geleceğiz. Bekle bizi tamam mı?"
"Tamam anneciğim!" Çok mutlu olmuştum. Tekrar cama geçip beklemeye başladım.
Anneannem ve annem hala konuşmaya devam ediyordu.
"Anne çok yağmur yağıyor biraz gecikebiliriz. Youngkyun'a sahip çık olur mu?" Annem hafif endişeli bir ses tonuyla konuşuyordu.
"Peki kızım. Siz yavaş yavaş gelin. Kaza yapmayın."
Yaklaşık 45 dakika sonra anneannemin telefonu çalmıştı. Tekrar annem babam arıyordur diye yanına koştum hemen.
Anneannem telefonu açıp konuşmaya başladı. Bir anda durmuştu anneannem. Telefonu yavaşça kulağından indirdiğinde gözyaşı da arkasından gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PUZZLE [JaeSeong]
FanfictionInseong bir gece kendini bir ara sokakta bulur. Yanında da ölmüş bir şekilde en yakın arkadaşı vardır. Peki bunun sorumlusu kimdir? Bunun cevabını ölen arkadaşının ikiziyle bulur. Ona aşık olması işleri zorlaştırır.