15

133 23 0
                                    

Medya:Milan

Kitabı ilk başta öylesine yazmıştım ama senaryoyu artık kafamda tamamen oturttum sayılır. Takip eden herkese teşekkür ederim.

Bölümde yüzükle ilgili bir ayrıntı var.

Ve beni asıl heyecanlandıran bölümler gelmek üzere. Bu arada Nera'nın konuşmasına birçok ayrıntı gizlemiştim. Kimler ne kadarını yakaladı, bilmiyorum.

Ruha ve ölüm.

Geldi.

Şu birkaç bölüm hızlı ilerleyecek. Finalimsi bir şey olacak olaylar yüzünden ama bölümlere ara vermeyeceğim.

Okurken yorum yaparsanız sevinirim
İyi okumalar.🦊🤍


🌪️🌪️🌪️🌪️

Ölüm.

Uyanmamla birlikte hissettiğim ağır hisle ne olduğunu anlayamazken elimi saçlarıma attım ve şişmiş uykulu gözlerimle etrafa baktım.

"Bu histe neydi?"

Kendi kendime uykulu sesimle mırıldanmamla masmavi gözlerimi etrafımda gezdirdim. Kulaklarım ortaya çıkmıştı. Belime doğru uzanıp zarif bir görüntü sunan turuncu saçlarımın arasındaki bir çift kulağı hissederken kısık mavilerimi inleyerek yumdum.

Az önceki hissin de ne olduğunu anlayamazken odanın içinden bir ses duymamla duraksadım. O da neydi...

"Günaydın!"

Hayır, şaka değil.

Uçarak önümde beliren masmavi yunoyla birlikte aralanan dudaklarımla bir küfür savururken büyüyen gözlerimle hızla yatakta doğruldum.

"Burada ne işin var!?"

Aklıma Reha'nın gelmesiyle bakışlarım yorganın arasındaki ellerimle telaşla kapıya yönelirken konuştum.

"Neden bana sadece benim seni görebildiğimi söylemedin!? Ayrıca Reha hala seni benim görebildiğimi bilmiyor!"

Telaşla ona bakmama karşım o bana rahat bir ifadeyle bakarken mavilerindeki yansımamla gülümsedi.

"Biliyorum."

Vurdumduymaz tavrıyla aklıma Reha gelirken ağlarcasına elimi alnıma vurdum.

O etrafı kurcalamaya başlarken ilgisini çekmiş gibi masamın üzerindekilere bakarak konuştu.

"Vay! Bunlar ne?"

Sorusuyla birlikte ne yapacağımı bilemeyerek telaşla bir kapıya bir ona bakarken konuştum.

"Hey! Bana açıkla-"

"Dikkat et, bir kuyruğun daha çıkmış."

Yataktan adımımı atmamla birlikte bana bakarak söylediği şeyle duraksarken o sırada ortaya çıkmış olan birleşik üç zarif kabarık kızıl kuyruğu arkamda farkettim.

Tek kelimeyle siktir.

Hepsi birbiriyle uyum içindeyken saçlarım gibi kızıla yakın bir renkle zarifçe kıvrılıp yukarı uzanıyordu.

"Siktir."

Dudaklarımdan ani bir şekilde dökülen küfürle ne yapacağımı bilemezken aslında mutlu hissediyordum ama bir yandan telaşla ne yapacağımı bilemiyordum. Dokuz kuyruk yavaş yavaş ortaya çıkardı. Ben lanet enerjimden dolayı öncesine kadar tek ve sonrasında iki kuyrukla gezmiştim.

DKT- Dokuz Kuyruklu TilkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin