DKT- Dokuz Kuyruklu Tilki

İlah.

Medya: Dokuz Kuyruklu Tilki/ Mila

Nefes al...

Nefes ver...

Karanlık.... Az önceki parlak ışığa karşın şuan heryer kapkaranlık olmuştu. Sakince yağmaya devam eden yağmurun sesi usulca kulaklarımı doldururken ıslanan kirpiklerimi kıpırdatmayı denedim.

Soğuk hava ciğerlerimi doldururken soğuğu iliklerime kadar hissediyordum. Bedenim ölü gibiydi, gerçek anlamda... Yağan yağmur yüzünden sırılsıklam olan ince kıyafetim bedenimin kıvrımlarına yapışırken titrek bir nefes verdim.

Rays'ın lanetine uğradı...

Günahkârlar ve lanetlenenlerin azabı her hayatlarında onları bulur. Lanet peşini bırakmadı, yarı fani avlandı.

Yüzümde hissettiğim sıcak nefes yüzümü okşarken yavaşça zorlukla yutkundum. Sıcaktı. Bir lanetin aksine insana benziyordu. Kolumu kaldırıp ona engel olacak güç kendimde bulamazken gözlerimi aralamaya çalıştım.

Harelerimi yavaşça aralamamla üzerime eğilmiş yarı çıplak adamla birlikte göz göze geldiğim mavilerle kalbimin teklediğini hissederken nefesimi tuttum.

Hayat tesadüfleri sever...

Biçimli kaşlarım hafifçe çatılırken üzerimde gezdirdiği gözlerini farkettim.

Saçlarına ve gözlerine tezat beyaz teninin sardığı pürüzsüz teninden akan yağmur damlaları yavaşça süzülürken sert göğsü nefes nefese inip kalkıyordu. İlahi pırıltılar barındıran hareleri beni izlerken gür kirpikleriyse onları çevreliyordu. Biçimli bir yüzü, hafif kemerli bir burnu vardı. Alnına düşen saç tutamları yağmurdan dolayı ıslanmış, çenesinde ve saçlarının uçlarında birikip düşmeye hazırlanıyorlardı.

Ve gözlerimi çevirdiğim bakışlarıysa, sadece bana odaklanmıştı.

Yutkundum.

İlahi bir yakışıklılığa sahipti ve zarafetiyle birlikte yerden göğe kadar ihtişam doluydu. Komik...

Boynundan sarkan zarif kolyeyle kaşlarım hafifçe çatıldı. Devamında su damlaları süzülen pürüzsüz teninden geniş omuzları ve yapılı vücuduna kadar her bir zerresi onun tanrısal bir varlık olduğunu haykırıyordu.

Zarafet ve ihtişam dolu bir tanrı...

İğrenç.

Adem elması yutkunmasıyla hareket ederken gözlerimi yeniden öfkeyle ilahi pırıltılar barındıran gözlerine çevirdim. Nefesimi istemsizce tutarken gözlerinde yanan tuhaf pırıltılarla onun da merakla beni incelediğini farkettim.

İlk bakışta onun kim olduğunu anlamıştım. Rays'ın beşinci oğlu, bu dünyaya ait olmayan bir varlık.

Bilincim gittikçe kapanırken son kez gözlerine baktım. Gözlerindeki ilahi pırıltılar karanlıkta bile seçilirken onun bir ilah yerine lanet olması için bile yalvarabileceğimi farkettim.

Gözlerim kapanırken sert sesi kulaklarımı doldurdu.

"İlahına hayatını borçlandın, fani."

🌪️🌪️🌪️🌪️🌪️

Yeni bölümler için oy verirseniz sevinirim.

Kitabı baştan düzenliyorum, bölümleri yavaş yavaş yüklerim.

İyi okumalar!