Biliyorum kızacaksınız ama telafi etmek için uzun bir bölüm attım.
Derslerim olduğu için buraya fazla vakit ayıramıyorum ama bölüm atmaya devam edeceğim.
İyi okumalar..
🌪️🌪️🌪️🌪️🌪️🌪️
"Ne zamandır uyuyorum?"
Kendi kendime konuşarak aynanın karşısına geçerken elimi ağzıma götürerek esnedim. Üzerime bakarak gözlerimi belime kadar uzanan uzun dalgalı saçlarımda gezdirdim.
İçinde büyülü sarı hareler olan masmavi gözlerim beyaz tenime tatlı bir tezat oluştururken güzel ve zarif olan yüz hatlarım vardı. Ortalamadan biraz uzun boya sahiptim. Uzun bir bacak boyu, ince bir bel ve kalça...
Efsanelerde anlatıldığı gibi sahip olduğum büyüleyici bir aura ve güzellik...
Buraya kadar herşey güzeldi ama devamında aslında bir şeytan olarak bahsediliyordum. Aslında geçmişimin büyük kısmını hatırlayamıyordum. Efsaneler bu yüzden beni düşündürüyordu...
İnsana dönüşmek için yüz insan kalbi yemesi gereken bir mistik varlık, büyücü güzelliği ve aurasıyla avlarını kandırarak kendine çeken bir iblis...
Bir nefes bırakarak doğrulup banyoya gittim ve yüzümü yıkadıktan sonra Lara'nın verdiği kıyafetlere bakarak birkaç parça seçip giymeye başladım.
Şişmiş gözlerim aynada dikkatimi çekerken duraksadım.
"Bir asırlık bile ömrüm kalmadı ha?"
Aklıma Reha'nın söyledikleri gelirken iç çektim. Bunu zaten biliyordum. Gözlerim şişmiş göz altlarımdan boynumdaki zarif kolyeye değdi. Aptalın tekiydim.
Üç gündür bu tapınaktaydım. İlk iki gün boyunca Reha'yı pek görememiştim. Hoş zaten görmekte istemiyordum. İlahtan çok iblismiş gibi tuhaf bir aurası vardı...
Bars'ı birkaç kez görsemde genelde etrafta hep Lara'yı görüyordum. Tabii Laden de vardı ve genelde sessiz olsa da bana karşı kibar sayılırdı.
Saçlarımı yatıştırdıkran sonra açık bırakarak gözlerimin şiş görünmediğinden emin olduktan sonra odadan dışarı çıktım. Ağzıma götürdüğüm elimle esneyerek merdivenleri yavaşça inerken bir anda birine çarpmamla beraber gözlerimi karşıma çevirdim.
"Önüne bakmaya ne dersin?"
Umar'ın yeşilleriyle karşılaşmamla duraksarken kafamı varla yok arası salladım.
"Farketmedim, kusura bakma."
Halsizce gözlerimi ona çevirerek bakmamla birlikte kaşları çatılırken mırıldandı.
"Hasta mısın?"
Hayır ama lanet yüzünden yaram iyileşmiyor. Tüm gece acıyla kıvrandım ve kanamamın durması için defalarca kez pansuman yaptım.
Bu yüzden hem halsizim hemde tüm enerjimi emen lanet yüzünden kalan enerjim bitmek üzere. Bu da enerji toplamak için büyük ihtimalle günlerce ölü gibi uyuyacağım anlamına geliyor.
"Sadece iyi hissetmiyorum."
O yüzüme bakmaya devam ederken bir şey demeden esneyerek merdivenlerden inmeye devam edip onu arkamda bıraktım.
"Sorar mısın acaba, şurada oturan ilah ne zaman tapınaktan gidecekmiş?"
Esneyerek mutfaktan girmemle beni güzel bir koku karşılarken halsizce etrafta dönüp duran Lara'ya kısa bir attıktan sonra masadaki ilaha ve büyücüye kısa bir bakış atarak mutfağın ortasında duran masanın yanındaki oturaklardan birine sessizce kendimi bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DKT- Dokuz Kuyruklu Tilki
Fantasia"Yakaladım seni kedicik!" Bana tepeden eğlenerek bakan bir ilahla sinirlerim boşalırken bir anda gözlerindeki duygunun yerini şaşkınlık değiştirdi. Adem elması hareketlenerek yutkunurken bakışlarındaki yoğunlaşan merak ve ilgiyle dizlerinin üstüne...
