3

942 79 9
                                    

Artık hikayenin içine biraz daha gireceğiz.

Ve tam olarak neler olduğu merak edenler için bir sonraki bölümde her şey açıklanıyor.

İyi okumalar. Yazdığım en uzun bölüm oldu.

🌪️🌪️🌪️🌪️🌪️🌪️

"50 burası."

Satıcının sözlerinin üzerine cebimden çıkardığım parayı ona uzatarak cüzdanımda kalan son paraya bakıp iç çektim. İşe girmeliydim ama üst düzey lanetlenmiş bir büyücü olmam benim için bir engeldi.

Evet, lanetlenmiştim.

Lanetlendiğim için etrafa yüksek bir lanet enerjisi yayarken aynı zamanda özümü kendi kendine emerek güçsüz düşmeme sebep oluyordu. Tılsımlar olmasaydı veya çıkarmış olsaydım, büyük ihtimalle lanetler çoktan beni öldürmüştü veya zebaniler tarafından cehennem çukuruna çekilmiştim.

Sikik bir hayat. Sefalet içindeydim resmen...

İç çektim ve omzumdan belime uzanan uzun dalgalı turuncu tutamlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Her türlü sikik bir durumun içindeydim.

Hayatım boktandı ve bir sonraki asırda böyle geçeceğine emindim. Şuan bu hayatımdaki on sekiz yaşındaydım ve önümde daha saklanarak geçireceğim yıllar olduğuna emindim. İçime kasvetli bir hava yayılırken esefle iç çektim.

Sahi bu şekilde nereye kadar devam edebilirdim...

Parasını ödediğim yiyeceklerin olduğu torbayı koluma takarken bir yandan yanından geçtiğim okulun duvarlarına baktım. Etrafı kararmış, kasvetli havayla doluyken duvarlarda sürünen korkunç ve iğrenç görünümlü lanetler tuhaf sesler çıkararak geziniyordu.

İğrenç varlıklar...

"Anne okula gitmek istemiyorum!"

Yanımdan geçen ortaokullu bir erkek çocuğu annesiyle birlikte yürürken gözlerimi istemsizce onlara çevirdim.

"Okula gitmezsen baban gibi işe yaramaz herifin teki olup, geleceğini mahvedersin!"

Annesi ısrarla bıkkınlıkla nefes veren oğlunu çekiştirirken onlara bakarak iç çektim.

Okul, hastane, mezarlık gibi yerler lanetlerin en çok bulunduğu yerlerdi. Ortaya fazla miktarda çıkan olumsuzluk, umutsuzluk, endişe, öfke gibi duygular lanet enerjisi yayarak lanetleri kendine çekiyordu.

Bunu yalnızca ilahlar, şeytanlar, büyücüler ve bazı gözleri açılmış faniler görebilirken büyücülerden belli bir grup ve bazı ilahlar onları avlıyordu.

Metro istasyonuna inmemle beni karanlık ama ışıklarla aydınlatılmaya çalışılmış bir ortam karşılarken aldırmadan kendimi yorgunlukla bir banka attım.

Lanet yüzünden özüm emildiği için her geçen gün emilen özüm yüzünde hayat enerjimin de azaldığını hissediyordum.

Halsizlikle kafamı arkamdaki duvara yaslayıp geriye atarken gözlerimi kapatarak dudaklarımın arasından sıcak bir nefes verdim.

"Sahi, neden hala yaşamaya çalışıyorum ki?"

Kendi kendime sessizce fısıldamamla belki de gerçeği kendi ağzımla duymanın etkisiyle sertçe yutkundum. Yine de gözlerimin dolmasını engelleyememiş olmalıyım ki bulanıklaşan görüntüyle titrek bir nefes bırakarak bir elimi kaldırdım ve tersiyle gözlerimi sildim.

Lanetlerle birlikte yalnız öleceksin...

Islanan kirpiklerimi buruk bir tebessümle açarak yeşillerimi yeniden birkaç insanın olduğu boş durakta gezdirdim.

DKT- Dokuz Kuyruklu TilkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin