7

11.3K 555 20
                                    

İyi okumalarrr🫶🏻

Berkay Altunyay - Sanki Hevesim Hiç Kırılmamış Gibi

***

"Tek başına burada ne yapıyorsun güzelim?"

Sarışın minik kız kafasını bana doğru çevirip gülümsedi.

"Bakıcımı kaybettim. Bende kayboymamak için buyaya otuydum. Sen annemi ayayabiyiy misin nüfden?"

Konuşması dişlerimi kamaştırdı. Tam ısıra ısıra sevmelikti.

"Arayabilirim canım. Numarasını biliyor musun peki?"

Kafasını olumlu anlamda sallayıp bilekliğinin tersini çevirip yazan numarayı söyledi. Şaşırsamda belli etmeyip numarayı çevirdim. Birkaç çalıştan sonra telefon açıldı.

"Buyurun?"

Güzel bir ses tonu vardı.

"Merhaba, kızınız şuan yanımda sizi aramamı istedi."

Karşı taraftan boğuk bir kaç ses sonrasında kapı sesi duyuldu.

"Neredesiniz şuan?"

Panik halinde olduğu anlaşılıyordu sesinden.

"Panik yapmayın lütfen. Kızınız iyi. Sahildeki bankların oradayız."

"Kısa sürede orada olacağım. Lütfen yanından ayrılmayın."

Karşıdaki kadını onaylayıp telefonu kapattım.

Yanımdaki küçük sarışın hala bana bakıyordu.

"Birazdan burada olurlar. Adın ne senin?"

"Balın."

"Bende Ece. Tanıştığıma memnun oldum. Sen nasıl kaybettin bakalım bakıcını?"

"Beni payka sottu sonya etyafta göyemedim. Bende şenin yanına geydim."

Gülümseyip saçlarını okşadım. Parlak gözleri benden denize dönünce bende döndüm.

10 dakikanın ardından gelen adım sesleriyle soluma döndüm. Bir kadın iki adam hızlı adımlarla bize doğru geliyordu. Kadın sarışın, mavi gözlü ve beyaz tenliydi. Üzerine ona çok yakışan kumaş bir pantolon ve büstiyer üzerinde kabanı vardı. Adamlardan daha büyük gözükeni kadının elini tutmuştu. Beyaz gömlek ve siyah takım elbisesi vardı. Diğer adam ise siyah bir balıkçı yaka kazak ve siyah takım giymişti.

Balın ayağa fırlayıp annesi ve babası diye tahmin ettiğim insanların kolları arasına girdi. Bu hallerine tebessüm ettim. Aralarında bir şeyler konuşup Balın'ı kucaklayan adam ayağa kalktığında kadında yanıma geldi.

Uzattığı elini geri çevirmedim.

"Çok teşekkür ederim."

"Ne demek."

"Bu arada ben Büşra, avukatım. Numaram sizde var lütfen ihtiyacınız olduğunda beni arayın. Bende size yardımcı olmak isterim."

Saniyeler içinde konuştuğu şeylerle şaşırsamda gülümsemeden edemedim.

"Ece bende. Teklifiniz için de teşekkürler."

Kadın son kez gülümseyip kızının yanına yürüdüğünde bende diğer tarafa adımladım. Artık kafeye uğramam gerekiyordu. Arabamı park yerinden çıkarıp yola koyuldum.

Kısa süre sonra otoparka arabayı sokup kafeye geçtim. Bugün baya bir doluluk vardı. Odama geçip masamın üzerindeki ödeme ile ilgili kağıtlara bakıp gerken ödemeleri yaptım. İmzaları da attıktan sonra gelen aramayla telefonu cevapladım.

Arayan Anıl abiydi.

"Abi?"

"Nasılsın güzelim? Ne yapıyorsun?"

"İyiyim abi, kafede biriken işleri hallediyorum. Sen?"

"Benimde isim şimdi bitti. Kafeye geliyorum o zaman bir kahve içelim beraber."

Yüzümde koca bir gülümseme oluştu. Bu kademe ilk gelişi değildi. Hepsi ilk açtığım zaman bile yanımdalardı fakat her gelişlerinde çok heyecanlanıyor ve mutlu oluyordum.

"Çok iyi olur abi. Bekliyorum."

"Tamam güzelim. Görüşürüz o zaman."

"Görüşürüüüz!"

Telefonu kapattım derin bir soluk bıraktım küçük odaya. Tam tekrar dosyalara dönecekken kapının çalmasıyla bakışlarım oraya çevrildi.

Yağmur ilk önce kafasını daha sonra yavaşça bedenini soktu içeri.

"Abla bir beyefendi var dışarıda abimiz olduğunu söylüyor. İsmi Kartal. Alayım mı içeri?"

****

Eee söyleyin bakalım nasıl gidiyor??

Ece hakkında ne düşünüyorsunuz?

HARABEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin