Kapı aralandığında, başımı kaldırarak kapıdan geçen kişiye baktım ve tek kaşımı kaldırarak, odaya süzülen babamı dikkatle inceledim.
Benim verdiğim kiloları o almıştı sanırım çünkü iki ay önce gördüğüm çelimsiz adam, epey yanaklanmış görünüyordu.
Babam bana bakarken, "Çok zayıflamışsın," dedi.
"Sen de çok kilo almışsın."
Evet, iki aydır birbirimizi görmüyoruz ve birbirimize karşı kurabildiğimiz tek cümle bunlar oldu. Babam karşımdaki koltuğa yerleşti ve usulca bir bacağını diğerinin üstüne atarak ellerini karnının üstünde birleştirdi.
"İki ay Şadiye'yle yaşasaydın sen de kilo alırdın..." dedi, sanki hiçbir şey olmamış gibi.
Ancak babam ne kadar hiçbir şey olmamış gibi davransa da, ben öyle davranmayacaktım. Bundan sonra ne kendimden ne de onun hatalarından kaçacaktım. "Bana sırtınızı dönüp gitmeseydiniz, belki sizinle yaşardım."
"Neden?" diye sordu babam. "Şu anda birlikte yaşadığın kişiden memnun değil misin?"
"Çok memnunum."
"O zaman sırtımızı dönüp gitmemiz, kötü mü oldu?"
"Acımasızca oldu," dedim, kuru bir sesle. "Düşüncesizce oldu."
"Belki de."
"Belki de, değil. Öyle. Beni, bencil duyguların yüzünden yalnız bıraktın," derken, son derece nettim. Babamdan ilk defa yanımda kalmasını istediğimde, o bana sırtını dönüp gitmişti. Bunu affetmeyecektim, her şeye rağmen yanında olduğum için o gün orada kalmalıydı ama kalmamıştı.
"Sevgilin yanındaydı."
"Sevgilim, babamın bıraktığı boşluğu dolduramazdı. Neden bunu anlamıyorsun? O benim sevgilim evet, hayatımda rayından çıkmış ne varsa hepsini o düzeltti hatta senin yapamadığın şeyi yaptı, saçlarımı okşadı! Ama o benim sevgilim," dedim, sertçe. "Babam değil. Baba olmanın yüklerini hiç tanımadığın bir adama bırakamazsın!"
"Ben baba olmanın yükünü kimseye bırakmıyorum!" dedi babam, kaşlarını çatarken kollarını çocuk gibi göğsünde bağladı.
"Bana bıraktın!" dedim. "Yıllarca senin arkanı topladım! Sana baba dedim ama hiçbir zaman babama sırtımı yaslayamadım!"
"Beni bu yüzden mi görmek istedin?" diye sordu babam. Ayağa kalkmış bana tepeden bakıyordu. "Beni tekrar azarlayabilmek için mi görmek istedin?"
"Seni görmek istedim çünkü Sadri birbirimizi görmeye ihtiyacımız olduğunu düşündü. Senin, beni görmeye ihtiyacın olduğunu söyledi..." dedim, aldığım nefesi sertçe verirken. "...hâlâ seni düşündüğüme inanamıyorum ya!"
Babam dudaklarını büzerek bakışlarını kaçırdı ve çenesini yukarı kaldırırken, "Seni özledim," dedi. "Daha önce hiç bu kadar uzak kalmamıştık ve... Sana yaptığım onca şey yüzünden kendimi affedemiyorum..." dedi.
"Affedebileceğin bir şey olursa, söylerim."
"Hiçbir şey söylemeyeceğini ikimiz de biliyoruz..." dedi babam.
Sessizlikle ona bakmaya devam ettiğimde, babam konuşma ihtiyacı hissederek, "Bencilce davrandığımı düşünüyorsun," dedi, usulca. "Ancak bunca yıldır sırtından geçinen birisi olarak ilk defa bencilce düşünmediğimi zannediyordum."
"Çok bencilceydi baba. Yaralıydım, sana ihtiyacım vardı ama sen, gittin. Sonunda normal bir hayatımız olabileceği için heyecanlıydım, bütün heyecanımı boğazıma dizdin ve gittin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalet Yazar | bxb ✅
General Fiction"Gerçek hikayemi duymak bile istemezsin." 31.05.2022