38. Bölüm

697 54 7
                                    

Evden güç bela çıkabildiğimizde, Spider'ın sürücü koltuğuna yerleşen kişi ben olmuştum. Yankı ise yolcu koltuğunda maske ve şapka takıyordu.

Evet, artık dışarı çıkarken böyle bir alışkanlık edinmesi gerekmişti çünkü iki hafta önce marketteyken peşimize takılan bir kız yüzünden çok gerilmişti. Yankı'nın böyle şeylerden gerildiğini bilmiyordum ancak iki hafta önce eve varabildiğimizde bana bu tip takiplerden hiç hoşlanmadığını ve korkutucu geldiğini söylemişti.

Sanırım You izlemiş olsaydı, geceleri uyuyamazdı.

"Ee, Sadri'yle görüşmeler nasıl gidiyor?" diye sorduğunda, derin bir nefes aldım.

"Konuya hep senden başlıyor, sürekli bir şeyler kullanıp kullanmadığını soruyor..." derken hafifçe sırıttım. "Bazen yeni bağımlılığının ben olduğumu ve gerildiğin anda kendini üstümde bulduğunu söyleyesim geliyor."

Yankı, uzun uzun hoş bir kahkaha attı.

"Sen iyice açık sözlü olmaya başladın," derken, gözleri parlayarak bakıyordu bana.

Gülümseyerek yola döndüm ve "Hoşuna gitmiyorsa, olmam..." dedim.

"Oh, yok, baya hoşuma gidiyor. Hatta ne var biliyor musun? Seni kıskanıyorum."

"Neden?"

"Çünkü sevgilim, insanların dikkatini zaten çekiyordun artık daha da çok çekiyorsun. İçine kapanıkken ilgileri uzun sürmüyordu belki ama şimdi... Sen böyle dışa dönükken çok ilgi alırsın. Ah, ben ne yapacağım böyle? Hayatımın aşkı, çok seviliyor olacak."

"İyi yönden bak," dedim, kırmızı ışıkta dururken. "Ben hayalet yazarım, spot ışığını tutan kişiyim. Beni fark etmeleri için doğrudan ışığa bakmaları gerekiyor ama sen..." derken, gülümsüyordum. "Spot ışıklarının altındaki kişisin. Birinin beni görebilmesi ne kadar zorsa, seni görmesi de bir o kadar kolay. Hayranların var, senin kliplerini izleyip çıldıranlar var... Asıl kıskanması gereken benim."

"Sen... Beni kıskanır mısın ki?" diye sorduğunda, derin bir nefes aldım.

Ne kadar belli etmek istemesem de, evet, kıskanıyordum... Özellikle de günde yarım saatliğine birbirimizin telefonunu kurcalama alışkanlığı edindiğimizden bu yana... Yankı'nın dm'lerinden çıkamıyordum. Nude atanlardan, aşk itiraflarına, sevgi dolu sözcüklerden daha nicelerine doğru yollar uzanıyordu.

Açıkçası, ünlü biriyle sevgili olmanın zor olmayacağını düşünürdüm çünkü menajerleri tarafından hayatları kısıtlanıyordu. Ancak ünlü biriyle sevgili olunca anladım ki... Sevgilimin aklını çelebilecek onlarda kişi, onun dm'lerinden çıkabilirdi.

Yankı kahkaha atarken, "Ne?" diyerek, ona kısa bir bakış attım.

"Kıskanıyorsun, inanamıyorum!"

"Neden inanamıyorsun?" derken, konuşmaktan çok homurdanıyor gibiydim.

"Çünkü..." Yankı derin bir nefes aldı. "...bana öyle bir duygunun olmadığını söylemiştin."

"İçimden de, ailesiyle mutlu olan çocukları kıskandığımı geçirmiştim," dediğimde, Yankı elini enseme koydu ve parmaklarını ensemdeki saçların arasından geçirirken, yavaşça saçlarımı okşadı.

"Gözlerindeki bakıştan anlamıştım zaten..." dedi. "Bir şeylere içinin gittiğini ama susmak zorunda kaldığını... O gün anlamıştım."

"Şimdi susmak zorunda değilim, değil mi?" diye sordum. Yan yan Yankı'ya bakarken, dudaklarımda keyifli bir gülümse yer edinmişti.

Hayalet Yazar | bxb ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin