9. Bölüm

2.8K 80 0
                                    

Bölüm şarkısı • Frxzbie ~Sevgili Prensesim~•

Okula gitmek için arabaya bineceğim sırada Hazar'ın sesiyle durdum. " Okula bizimle gelme yolda bir gören olabilir " dedi.
Başlıyoruz bakalım "Niye" dedim. Vereceği cevabı bile bile. " Çünkü seni görmek istemiyorum seni görmeye bile dayanamıyorum hele  seninle görülmek hiç istemiyorum!" Dedi. Hiç birşey demedim ve bahçe kapısından çıkıp otobüs durağına doğru yürüdüm. Peki buna da peki.

Okula gelince sınıfa çıktım. Bu arada Bulutgil okula gelemeyecekler çünkü okulun bursluluk sınavı iptal olmuş. Babama da şimdi onları da buraya al fln demem yani. O yüzden bu okul yılının bitmesini iple çekiyorum.

Sınıfa girdim. Demirgil çoktan gelmiş sıralarına kurulmuştular. Orta sıra en arkadaki sırama oturdum. Bu arada Akın da cam kenarı en arkada oturuyormuş. Ohh bütün en arkayı tanıyorum ha.

Hocanın gelmesiyle ona odaklandım. Eski okulumda okul üçüncüsüydüm burada kaç olacağım acep.

5 ders geçmişti ve öğle arasındaydık. Gökçe ilk derse geç kalmıştı ama şimdi burada ve kantinde oturuyoruz. Demirler yan masamızda o çirkin kızlarla birlikte oturuyorlardı. Demir mı zevksiz yoksa bu kız bir tek bana mı çok çirkin geliyor.

Gökçe "Çıkışta bir yerlere mi gitsek" dedi.

"Olur nereye gidelim" dedim hemen o eve ve o soğuk odaya ne kadar geç gidersem o kadar az donardım.

"Lunaparka ne dersin" dedi ama lunapark olmazdı. Orayı abimlere saklıyordum ilk onlarla gitmek istiyordum.
"Başka zaman " diyip kibarca reddettim. O sırada sınıfta  önümüzde oturan iki erkek gelip yanımıza oturdu. --Yazarınız cümlelerle boğuşuyor bu nasıl bir cümle oldu mk --

"selam" dedi içlerinden sarışın olan "tanışamadık"
"Selam" dedim yüzüne bile bakmadan fazla samimiydi gereksiz fazla samimi
Sarışın olan
"Ben Ege" dedi ve yanındaki kumral da "ben de Efe"
-- Aklıma isim gelmedi sallayın takılmayın çok jd--
" Arya ben de" dedim ve o da ne birde ne göreyim Demir, Hazar ve Hazer pür dikkat buraya bakıyordu. Ayy kesin kıskandılar.

Ege gereksiz sesli konuşuyordu neden bağıra bağıra konuşma ihtiyacı duyuyordu ki çok yapmacık  neyse sonra baya sesli bir şekilde " ÇIKIŞTA BİR ŞEYLER YAPMAYA NE DERSİNİZ GÜZELLER! dedi. Kanka biraz daha bağır hatta çık dışardan bağır birde onlar duyamamıştır belki (!) Alla alla. Ama bir yönden de iyi oldu Demirler net duymuştur.
Başımı Gökçe'ye çevirdim. Ben tanımıyordum sonuçta o tanıyordu. Rahatsızca bana baktı. O da istemiyordu. O zaman uzatmanın gereği yoktu. "Olmaz başka planlarımız var" deyip ayağa kalktım benle birlikte Gökçe de kalktı birlikte çıkışa yöneldik ki Ege benim Efe de Gökçe'nin bileğini tuttu. "Naz yapmayın be güzeller parası neyse veririz" OHA lan yavaş gel " Ne diyosun be sen!" Diye bağırdı Gökçe. Onun sesiyle kantindeki herkes sustu pür dikkat bizi izlemeye başladı. Knk konuşun ln susmayın çok gerildim ha yanlız. Bakışlarımı Demir'e çevirdim. Öylece yerinde oturup bizi izliyordu. Hayır ben böyle tahmin etmemiştim. O-o şu an bunları dövüyor olacaktı. Ama onlar yerinden bile kımıldamadılar. Kırgınca baktım ona nasıl bu kadar rahat olabilirdi resmen bana orospu demişti.
Ege denen gerzek " Hadi güzelim gidelim biz gidelim" diyip beni peşinden sürüklemeye başladı. Anlaşıldı iş başa düştü.
Bileğimi tutan elini diğer elimle tutup ters çevirdim. O önümde iki büklüm olurken
" Bana dokunan o elini kırarım!" Dedim ve iyice büktüm. Bağırmaya başla salak ne bağırıyon sanki kırdık yaw. Biraz daha canını acıttıktan sonra bıraktım. Elini kırmadım tabikide o kadar vicdansız değilim.
Gökçe de bu sırada Efe'yi halletmiş olmalıydı çünkü  Efe yerde kıvranıp malum yerini tutuyordu. Demirlere son kez baktım. Rahatlamış bir bakış ve memnun olmuş bir sırıtış vardı hepsinin yüzlerinde. Kantinden çıkıp sınıfa gittik. Gider gitmez başımı sıraya koydum. Nasıl böyle davranabilirlerdi önlerinde taciz edilsem de bu şekilde izleyeceklermiydi yani. Yoldan geçen birisine bile yardım etmeleri gerekirken onlar ahhhh ne diyorum ben. Yatıp zıbardım zaten üç ders kalmıştı.

YARININ KIRIKLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin