Bölüm şarkıları :
- Yaşlı Amca / Kediler ve şarkılar
- Yaşlı Amca / İstanbul beyefendisi
<3
Odama vuran ışıkla beraber sabah olduğunu anlamıştım, yine kitap okurken sabahlamıştım. Ama sonunda kitabımı bitirmiştim. Sonunu tahmin etmiştim o yüzen çok şaşırmadım. Çünkü sonunu bilmediğim kitapları okumamak gibi saçma bir huyum var. Yani kötü sonla biten kitapları okumamak için yemin etmiş gibiyim.
Konuşmaya daldım kendimi tanıtmayı unuttum, ben Feride İnanç, 21 yaşında Türk dili ve Edebiyatı bölümü öğrencisiyim. Ankara'da ailemden ayrı okuyorum, 3 yıl önce okulu kazandığım zaman taşınmıştım bu şehre. Beni bu daldığım düşüncelerden çalan alarmım uyandırdı ve daha fazla oyalanmadan hemen hazırlanmaya başladım. kıyafetlerimi giyinip, dişlerimi fırçalayıp hızlıca evden çıktım. Okula vardığımda dersin başlamasına daha yarım saat vardı kafeteryaya gidip kahve içebilirim demekti bu. Kahvaltı yapmayı sevmediğim için çoğu zaman sadece kahve ya da çay içiyordum. Kahvemi alıp boş bir masaya oturmuş ve bugün alacağım dersleri düşünüyordum. Ben yine düşüncelere dalmışken yanımdaki sandalyenin çekilmesiyle kendime geldim. Kafamı kaldırıp kim olduğuna baktığımda buradaki tek ve en yakın arkadaşım Defne'nin yüzünü görmemle birlikte ona kocaman gülümsedim :
" Günaydın çiçeğim." Dedim. O da bana tezat bir şekilde uykulu suratıyla :
" Günaydın, saat sabahın sekiz buçuğu olmasına rağmen nasıl bu kadar neşeli olabilirsin ki?" Diye sordu.
Sorusu karşısında gülümsemem büyürken
" Dün başladığım romanı bitirdim, o yüzden."
" Yuh Feride! Kitap 500 sayfaydı neredeyse. Yine uyumayıp kitap mı okudun ? " dedi şaşkınca. Doğru tahmin Defneciğim.
" Evet ama bak bu seferki gerçekten çok sardı elimden bırakamadım." dedim , her zamanki bahaneme sığınarak.
" Geçen seferde böyle diyordun , yalancı." Dedi burnumu iki parmağının arasına alıp sıkıştırırken.
" Neyse beni boşver sen neler yaptın, konuştun mu evdekilerle?"
Defne yaşadığı şehirde üniversite kazandığı için doğal olarak ailesiyle yaşıyordu, ancak benim evim hem okula daha yakın olduğu için hem de benim yalnız kalmaktan hoşlanmadığımı bildiği için benimle birlikte yaşayabileceğini söylemişti. Tabii ki bu fikir çok hoşuma gitmişti en kısa zamanda ailesiyle konuşup bana haber verecekti.
" Konuştum ama evde abim yoktu, ona da sormak istedik. Akşam işten geldiğinde konuşacağız ailecek."
Defne bana bunları anlatırken benim aklımda sadece abisi kalmıştı. Egemen. Onu ilk kez Defnelerde kalmaya gittiğimde görmüştüm. Kendimi bildim bileli çapkın birisi olmuşumdur, devamlı birilerine aşık olduğumu söyler dururum ama Egemen'e olan hislerime isim vermekte güçlük çekiyordum. Yani Egemen'e duyduğum bu his aşksa ben bunca zaman birilerine aşık olduğumu söyleyerek yalan mı söylemiştim. Çünkü onu, görür görmez dış görünüşüne vurulduğum diğer insanlarla aynı kefeye koyamadım hiçbir zaman. Onu ilk gördüğüm an ; Ben okuldan çıkmış Defne'nin attığı adresi bulmaya çalışıyordum. En sonunda konumun gösterdiği binanın önüne geldiğimde onu gördüm, üstünde bedenini saran polis üniforması vardı yere eğilmiş apartmana girmek isteyen bir kediyi seviyordu. O formayı giyip de yakışmayan hiç kimseyi görmedim ama Egemen o an, o üniformayla eğilip kedi severken en çok ona yakıştığını düşündüm. İşte ilk o zaman tohumları ekildi kalbimdeki çiçeklerin, işte ilk o zaman benim de midemde uçuşabilen kelebekler olduğunu hatırladım. Birkaç defa adım seslendikten sonra kendime geldim. Defne ellerini gözümün önünde sallayarak bana sesleniyordu;
" Feride iyi misin, bir şey mi oldu? Yine daldın gittin uzaklara."
" Efendim, ha yok iyiyim aklıma bir şey geldi sadece. Derse gidelim mi artık geç kalacağız yoksa."
" Haklısın hadi gidelim."
<3
Yaklaşık 5 saatlik bir okuldan sonra kendimi hemen evime, sabah onu terk ettiğim için soğumuş olan yatağıma attım. Bugün gerçekten yorucu bir gündü. zar zor toparlandım ve önce odamı toplayıp ardından hemen duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra kendime yiyecek bir şeyler hazırladım, biraz bilgisayarımla oyalandıktan sonra uykumun geldiğini fark ettim. dişlerimi fırçalayıp hemen yatağıma girdim. Bugün olan konuşma, benim Egemen'i ilk görüşümü ve bunca zamandır ona olan hislerimi düşünerek uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı çiçek
Teen Fiction"konumun gösterdiği binanın önüne geldiğimde onu gördüm, üstünde bedenini saran polis üniforması vardı yere eğilmiş apartmana girmek isteyen bir kediyi seviyordu. O formayı giyip de yakışmayan hiç kimseyi görmedim ama Egemen o an, o üniformayla eğil...