Bölüm şarkıları :
- Gripin / Böyle kahpedir dünya
- Barış Diri / DerindenNormalde o gün istemesi olan bir insan nasıl uyandırılır bilmiyorum ama kafasına bir bardak su dökülerek uyandırılmadığını çok iyi biliyorum. Ama annem tüm merhametsizliğiyle bunu yaptı çiçeklerim, yüzüme çarpan soğuk suyla çığlık atarak yatakta doğruldum.
"Ya anne ne yapıyorsun Allah aşkına? Niye su döktün!?" Bir yandan yüzüme yapışan saçlarımı geriye itiyor bir yandan da anneme kötü bakışlar atıyordum, o ise beni gram umursamadan gülmeye başladı. Yok yok annem kesin delirdi.
"E sesleniyorum kaç saattir ne kalkıyorsun ne ses veriyorsun, sanki akşam beni istemeye gelecekler." Dediğinde ancak bu ayrıntıyı hatırlayabilmiştim.
"Ayy bugün beni isteyecekler saat kaç? Yuh 9 olmuş anne niye daha erken uyandırmıyorsun ya daha duşa gireceğim, kahvaltı yapacağım saçım elbisem makya-" ben telaşla odada bir oradan bir oraya koşarken kapıdan gelen kahkaha sesleriyle cümlemi yarıda kestim. Defne, Bahar ve Sinem kapıda durmuş bana bakarak gülüşüyorlardı. Sinem benim mahalleden çocukluk arkadaşımdı, üniversiteye giderken ayrılmıştık ama annemin yanına geldiğimde sık sık görüşüyorduk. Benim onlara ters ters baktığımı gördükleri için susmak zorunda kalmışlardı ancak bakışlarım Aylin sultana hiç işlememiş olacakki popoma bir şaplak vurdu ve,
"Hadi hadi kızlara kötü kötü bakacağına git duşunu al biz de kahvaltı hazırlayalım." Dedi, onu hızlıca onaylayıp hemen duşa girdim. Duştan sonra üstüme rahat bir şeyler giyindim, havluyla saçlarımı kuruturken yatağımın üzerindeki telefonum çalmaya başladı. Egemen'in aradığını görünce gülümseyip cevapladım,
"Günaydınnn." Egemen cilveli sesime karşı güldü ve,
"Günaydın çiçeğim. Ne yapıyorsun, nasıl gidiyor hazırlıklar?" Dediğinde ona sabah annemin yüzüme su dökmesinden, benim telaşıma kızların gülmesini ve kuruturken kabaran saçlarımdan bahsettim. Tam ona da ne yaptığını soracakken gelen bağırış ve ağlama sesiyle duraksadım. Egemen benim suskunluğumdan işkillenmiş olmalı ki,
"Feride ne oldu güzelim, niye sustun?" Dışarıdan gelen sesler yakarışlara dönüştüğünde hızla Egemen'e cevap verdim.
"Egemen apartmanda bir şeyler oluyor ben seni arayacağım." Deyip Egemen'in cevap vermesine fırsat vermeden telefonu kapattım. Hemen odamdan dışarı çıkıp annemlerin yanına gittim, onlar da dış kapıyı açmış üst kata doğru bakıyorlardı.
"Anne ne oluyor Allah aşkına, birisi birisini mi kesiyor?" Annem sıkıntıyla bana döndü.
"Kızım yukarıdaki şerefsiz karısını dövüyor, polise şikayet ettim daha önce ama kadın şikayetçi olmamış. Gitmeye konuşmaya da korktum tek olunca."
"Nasıl şikayetçi olmamış ya!? Anne siz burada kalın ben bir bakıp geliyorum, Defne sende lütfen polisi ara." Annem hızla kolumu tutup,
"Feride asla izin veremem buna, o adam manyak kızım ya sana da bir şey yaparsa! Yok olmaz gidemezsin." Annemden kolumu kurtardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı çiçek
Teen Fiction"konumun gösterdiği binanın önüne geldiğimde onu gördüm, üstünde bedenini saran polis üniforması vardı yere eğilmiş apartmana girmek isteyen bir kediyi seviyordu. O formayı giyip de yakışmayan hiç kimseyi görmedim ama Egemen o an, o üniformayla eğil...