Bölüm şarkıları :
- Yaşlı Amca / Kaybediyorum yeniden
- Sezen Aksu / Zalim
<3
Sabah yüzümün gıdıklanmasıyla gözlerimi açtığımda bana kocaman gözlerle bakan Behlül'ü gördüm, gece kapımı aralık bırakmışım yanlışlıkla oradan girmişti muhtemelen. Behlül, Egemen'i ilk gördüğümde sevdiği kediydi.
Egemen o gün benim onu izlediğimi bilmeden kediyi sevmeye devam ederken yavaş adımlarla yanına doğru hareket ettim. Kapıyı açması için Defne'yi ararken o da elinde kediyle yavaşça ayağa kalktı :
"Alo Defne ben geldim de apartmanın kapısını açar mısın?" Dedim. Defne'nin adını söylediğim an bakışlarını üstümde hissettim. Defne kapıyı açtığında ikimiz de içeri girdik, ben ona kaçamak bakışlar atarken o da asansörün düğmesine basıyordu. İkimiz de aynı kata çıkmış hatta aynı kapının önüne doğru ilerliyorduk, benim şaşkın bakışlarım karşısında dayanamayarak konuştu :
"Ben Defne'nin abisi Egemen, sanırım sende okuldan arkadaşı Feride olmalısın."
Bakışlarımı yumuşatıp ona bakmaya devam ederken sorusunu cevapladım :
" Evet okuldan arkadaşıyım Defne'nin, memnun oldum." Dedim ve sonunda birimizin aklına gelmişti ki kapıyı çalmayı akıl ettik. Defne kapıyı açtığında neden birlikte geldiğimizi şaşkın bakışlarla sorguladı ama sonra kapıda karşılaşmış olma ihtimalimizi düşünerek kapının önünden çekilip bize yol açtı.
" Abi, Feride hoş geldiniz. Abi o kollarındaki bir kedi mi ben mi yanlış görüyorum?" Egemen kardeşinin sorusuna cevap verirken bende içeri girip kapıyı kapatmıştım.
" Doğru görüyorsun. Aşağıda gördüm üşümüştü ve apartmana girmeye çalışıyordu bende içeri aldım." Dedi. Sesindeki merhamet duygusuyla yüzüme bir tebessüm yerleşti. Defne bana tezat bir şekilde heyecanını dışa vurarak ufak bir çığlık attı :
" Oy sen ne kadar sevimlisin yerim seni ya. sizce de aşk-ı memnu Behlül'ün Bihter'in mezarının başındaki hali gibi bakmıyor mu? Abi adı Behlül olsun mu?" Kediyi farklı iltifatlarla severken ona gülümsüyordum ancak Behlül teorisinde kendimi tutamayıp kahkaha patlatmıştım. Kafamı kaldırdığımda Egemen'in bakışlarıyla karşılaşmıştım, çok yüksek sesle güldüğüm için rahatsız olduğunu düşünüp susmuştum.
Hatırladığım anıyla birlikte yüzüm düşmüştü Behlül'ü kucağıma alıp severken, kendi kendime bir şarkı mırıldandım :
" Göz değil nakış mübarek, bendeki aşk değil ibadet..."
Şarkıları hayatımın her anına uydurabilirdim, çoğu zaman kendimi anlatamadığım zamanlarda çok işe yarıyorlardı. Biraz daha Behlül'ü sevdikten sonra kalkıp kaldığım odayı topladım. Saçlarımı toplayıp elimi yüzümü yıkamak için banyoya ilerledim. Banyodaki işlerimi halledip mutfağa doğru ilerledim, harika kokular geliyordu. İçeri girdiğimde kahvaltı hazırlayan Defne ve Nergis teyzeye sahte bir alınganlıkla baktım ve :
" Aşk olsun beni niye uyandırmadınız, öğlene kadar uyumuşum. E kahvaltıyı da hazırlamışsınız." Diyerek sitemde bulundum. Nergis teyze bana gülümseyerek :
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı çiçek
Teen Fiction"konumun gösterdiği binanın önüne geldiğimde onu gördüm, üstünde bedenini saran polis üniforması vardı yere eğilmiş apartmana girmek isteyen bir kediyi seviyordu. O formayı giyip de yakışmayan hiç kimseyi görmedim ama Egemen o an, o üniformayla eğil...