Bölüm şarkıları:
- Özgün / İnsaf
- Bağzıları / Zaten kırılmış bir kızsın<3
Sabah erkenden uyandım, Egemen'in baş ağrısı çekeceğini düşündüğüm için bir bardak su ve ağrı kesiciyle birlikte odasına girdim. Hâlâ derin bir uykudaydı ama maalesef uyanacaktı, yanına gidip suyu ve ilacı masaya bıraktım. Yüzüne yaklaşarak adıyla seslendikten sonra birkaç mırıltı çıkarıp gözlerini araladı, aslında ona kızgındım hatta küs bile olabilirdim şu anda. Ama dün o kadar tatlıydı ki kıyamıyordum, ancak tabii ki bu trip atamayacağım anlamına gelmiyordu.
"Egemen uyan hadi masanın üstündeki ilacı iç ve hazırlan." Dedim soğuk tutmaya çalıştığım sesimle. Gözlerini iyice aralayarak bana baktığında ona yandan bir bakış atarak odadan çıktım. Kendi odama gidip hazırlanmaya başladım, saçlarımı da toplayıp odadan çıkacağım sırada kapım çalınmış ve Egemen içeriye girmişti. Duştan yeni çıktığını belli eden şeyin sadece ıslak saçları olmasını dilerdim ama onun aynı zamanda üstü de çıplaktı. Bedenini süzdükten sonra utançla kafamı çevirip
"Egemen ne yapıyorsun ya, hadi git üstüne bir şeyler giyin." Dediğimde odadan çıkıp gitmek yerine daha da yaklaşarak
"Neden böyle diyorsun Feride, geçen gün tanıştığınızı hatta arkadaş olduğunuzu söylemiştin." Dedi sırıtarak. Kafamı kaldırıp gözlerine baktım
"Küsüm ben onlarla, daha doğrusu onlara değil de onları taşıyan kişiye." Dediğimde Egemen daha da yaklaşarak
"Güzelim valla nasıl oldu anlamadım ya, özür dilerim." O telaşlı bir sesle bana açıklama yaparken ben onu dinleyemiyordum çünkü çok yakınımda duruyordu. Gözlerim karın kasları hariç her yere bakarken bir süre sonra o da ne yaptığımı anlamış olacak ki kısık bir kahkaha attı. Ona ters ters bakmaya devam ederken
"İlacını içtin mi sen?" Diye sordum ters bir ifadeyle. Onaylar şekilde kafasını salladığında içim rahat etti. Telefonumu çıkarıp saate baktığımda artık çıkmam gerektiğini gördüm, yoksa geç kalacaktım. Hızlıca Defne'nin odasına girdim, bugün o da gelecekti. Onun da hazır olduğunu görünce
"Heh Defne hadi çıkalım artık, geç kalacağız." Dedim. O da beni onayladığında çantamı alıp vestiyere doğru ilerledim. Defne çoktan ayakkabılarını giymiş kapıda beni bekliyordu. Yanına gidip ayakkabılarımı alacağım sırada gözleri arkamdaki bir yere takıldı ve gülerek kafasını sallayıp aşağıya inmeye başladı. Arkamı döndüğümde Egemen'in dolaba yaslı bir şekilde durduğunu gördüm, bakışlarım ona döndüğünde yanıma gelerek ellerini belime koydu.
"Küs mü ayrılacağız Feride'm?" Aslında ona küs falan değildim sadece biraz trip atmak istemiştim ama şimdi kıyamıyordum, bu yüzden hayır anlamında kafamı sallayıp uzandım ve yanağını öptüm.
"Küs değiliz sevgilim, ama şimdi gitmem gerekiyor görüşürüz." Dedim ve kollarından kaçarcasına ayrılıp ayakkabılarımı giydim. Son kez ona baktığımda kapının girişine yaslanıp beni izlediğini gördüm, ona havadan bir öpücük atıp aşağıya indim. Yol boyu Defneyle sohbet etmiştik, okula geldiğimizde ağzı yüzü iyice dağılmış Kadir'i görmeyi biz de beklemiyorduk. Biz onu bu kadar dövmemiştik ki, o bizi fark ettiğinde korkuyla yanımıza doğru ilerlemeye başladı. Gergin bir şekilde Defne'yi biraz arkama aldığımda artık tamamen karşımızdaydı. Sinirle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı çiçek
Teen Fiction"konumun gösterdiği binanın önüne geldiğimde onu gördüm, üstünde bedenini saran polis üniforması vardı yere eğilmiş apartmana girmek isteyen bir kediyi seviyordu. O formayı giyip de yakışmayan hiç kimseyi görmedim ama Egemen o an, o üniformayla eğil...