Bölüm şarkıları;
Öyle kolay aşık olmam / Can Ozan
Ta uzak yollardan / Nilüfer
Düğün günü :
"Anne, Egemen'i arar mısın gelsin artık." Kuaför saçımın son dokunuşlarını yaparken bende gerginlikle yerimde kıpırdandım. Heyecandan ölebilirim a dostlar. Yarım saat sonra Egemen kuaförün kapısından içeriye girdi, gözleri salonda gezinip beni bulduğunda gülümseyerek bana doğru gelmek istedi ancak ona doğru uzatılan eşyalar buna engel oldu. Annem eşyaların bir kısmını Egemen'in kucağına sıkıştırıp yanıma geldi,
"Hadi kızım bakma öyle alık alık geç kalacağız." Son iki haftadır da olduğu gibi Egemen ile kavuşma hayallerim suya düştü, düğündür şudur budur derken birbirimizi kaybetmiştik. Arabaya bindiğimizde Defne ve Bahar arabaya sığmadıkları için onları alması için Kerem'i aradık. Yol boyunca Egemen'le birbirimize aynadan kaçamak bakışlar atıyorduk, kaçamak diyorum çünkü onun bakması gereken bir yol benimse sürekli sorular soran bir annem vardı.
"Feride Nergis annenleri aradın mı kızım? Çıkmışlar mı evden?" Benden önce Egemen konuştu,
"Ben konuştum anne, çıkmışlar." Evet bir de bu vardı, anama ana demeye başlamıştı. Tabii bende Nergis teyzeye anne diyordum, daha doğrusu çalışıyordum. Ancak Osman amca için aynı şey geçerli değildi, yıllardır baba kelimesini kullanmadığım için çok daha zorlanıyordum bu konuda. Osman amca bu konuyla ilgili tek kelime etmemiş ya da tavır almamıştı ama ben gözlerindeki ifadeyi görebiliyordum. Düğün salonunun önüne geldiğimizde heyecanım arttı, annem ve Egemen'in yardımlarıyla arabadan inip gelin odasına ilerlemeye başladık. Önümüze bir anda çıkan Leyla ile adımlarımız durdu, Leyla bizim organizatörümüz aynı zamanda da Defne'nin lise arkadaşıydı.
"Ay Feride inanılmaz güzel olmuşsun, bayıldım!" Ona kocaman gülümseyip,
"Çok teşekkür ederim Leyla. Sende çok güzel olmuşsun dikkat et kapmasınlar seni." Dediğimde gülerek kulağını çekiştirdi ve duvara vurdu.
"Allah korusun. Neyse siz odaya geçin ben size yemek getireceğim, Aylin abla sen bir gelir misin benimle ikramlıkları ve salonu son kez kontrol edelim."annemle Leyla uzaklaşırken bizde odaya girdik ve bizim için ayarlanmış koltuğa oturduk. Egemen kafasını koltuğa yaslayıp bana döndü, bende aynı şekilde ona döndüğümde sessiz bir şekilde yüzümü inceledi.
"Şimdi seni burda öpsem, rujunu bozsam bana ne kadar kızarsın?"gülümseyip ellerimle dudaklarımı kapattım.
"Kızmam ama sen yine de bozma, kendimi çok güzel hissediyorum." Elini kaldırıp yavaşça yanağımı okşadı,
"Hep güzelsin, en güzelsin." Yanağımı avucuna yaslayıp kafamı yana doğru eğdim,
"Yaa Egemen." Ben aşkından erirken bana gülüp burnumun ucunu öptü.
"Yemin ederim bıktım bu düğün telaşından, keşke kaçırsaydım seni yıldırım nikahıyla evlenirdik. Kaç haftadır ne sarılıyoruz ne doğru düzgün öpüşüyoruz anasını satayım. Gözlerini görebilirsem şükür çekiyorum." İsyanıyla kahkaha atıp omzuna vurdum.
"Edepsiz edepsiz konuşma ya! Hem sen daha bu kadarına katlanamıyorsan daha işimiz var seninle." Yerinde dikleşti.
"Yok katlanıyorum, başım üstüne senden gelen. Ama sana kavuşayım derken iyice ayrı kaldık, özledim." Yüzlerimizi yaklaştırıp dudağına minik bir öpücük bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı çiçek
Teen Fiction"konumun gösterdiği binanın önüne geldiğimde onu gördüm, üstünde bedenini saran polis üniforması vardı yere eğilmiş apartmana girmek isteyen bir kediyi seviyordu. O formayı giyip de yakışmayan hiç kimseyi görmedim ama Egemen o an, o üniformayla eğil...