1.2

1.7K 159 68
                                        

MaNga - Dursun Zaman

Oy vermeyi ve paragraf aralarına sizden bir iz bırakmayı unutmayın. Keyifli okumalar✍🏻🎈


Umut'la yaklaşık yarım saat daha yürümüştük. O yarım saatin sonunda istemeye istemeye eve gitmek zorunda kalmıştım çünkü... Çünküsü yoktu. O an eve gitmem gerektiğini düşünmüş, Umut'a veda etmiştim.

Dairemizin olduğu kata geldiğimde katta bağırış sesleri hâkimdi. Kaşlarımı çatıp evimizin kapısına geldim. Bağırışlar bizim daireden geliyordu.

Nefesim hızlandığında cebimden ev anahtarımı çıkarttım. Kapıyı açtığımda bağırış sesleri yükselmişti. "Seni de, o kızın olacak namussuzun da Allah belasını versin! Ne günah işledim de rabbim sizi bana verdi?!"

Gözlerimi dolmaması için zorluyordum, bu da gözlerimin yanmasına sebep oluyordu.

Evin içine girdim ve kapıyı arkamdan kapattım. Salondalardı. Yavaş adımlarla salona ilerledim. Annemin yüzü kıpkırmızı olmuştu. Genellikle ağlamasını engellemek için kendini zorladığında yüzü kızarırdı.

Babam denecek herifse elini kaldırmış, anneme bağırıyordu.

Adım seslerini fazla sessiz atmamış olsam gerek ikisinin de bakışları bana döndü. "Heh, nasıl da biliyor ismini. Hemen de geldi." dedi karşımda ki baba kalıbına sokamaycağım o herif.

"Bana ne dersen de, kızıma en ufak laf edecek olursan öldürürüm seni Burhan." dedi annem işaret parmağını babama doğru sallayarak.

"Vay, analık görevini hatırladın demek ha?" dedi babam alaycı tavrıyla.

"Annem annelik görevini gayet iyi getiriyor. Ama babam olacak adam babalık görevini yerine getiriyor mu, orası meçhul." dedim kaşlarımı kaldırarak. Kapı pervazında dikiliyordum fakat onlara yaklaşmıyordum.

Babamın sesinde ki alay yok oldu. "Sen benim babalığıma mı laf ediyorsun lan? Sen kimsin de benim babalığıma laf ediyorsun şerefsiz, namussuz?! Hak ettin de sana babalığımı mı göstermedim, he?" Dedi üstüme doğru yürürken.

Annem tutmaya çalışmıştı ama nafileydi. Babam dibime kadar girip tüm binanın duyabileceği kadar çok ses çıkartan bir tokat attı. Kafam yana doğru savrulurken annem çığlık attı.

"Seni öldürürüm! Allah şahidim olsun seni öldürürüm Burhan! Siktir git evimizden!" Diye bağırdı annem.

O anki sinirden acısını hissetmemiştim ama gözlerim dolu doluydu. Babam anneme döndüğü sırada kapıdan anahtar sesi geldiğinde gözlerimi yummuştum.

Abim bir hışımla eve girerken kapıyı kapatmamıştı bile. Elinde ki dosyaları fırlatarak babamın yakasına asıldı.

"Sen beni baba katili mi yapmak istiyorsun lan? Zevkle olurum. Kardeşime tokat atan o elini yakarım. Duydun mu beni? Sen daha beni tanımadın Burhan Aktaş." dedi abim babamın gözlerinin içine bakarken.

Babam dudaklarını büktü. Kafasını hafif bir şekilde çevirerek anneme baktı. "Çocuklarını ne kadar saygısız ve terbiyesiz yetiştirdiğini daha iyi gördüm. Babasının yakasına asılan bir oğul, evlat ha? Evlat dedik bağırımıza bastık. Yaptığı terbiyesizliğe bak." dedi babam yüzünü buruştururken.

"Bizi hak etseydin sana bir evlat gibi davranabilirdik. Şerefsiz herif. Bu evden çıkıp git yoksa baba katili olacağım." Dedi abim babamı salonun çıkışına savurarak.

Geçmeyen TravmalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin