1.0

2K 162 43
                                        

Ayh çok mutluyum 6K olduk 🥹 Her sabah kalktığımda 1K artıyor Allah devamını nasip etsin hajshajjsoqkd nasılsınız?? Umarımm iyisinizdiiiir

Oy vermeyi ve paragraf aralarına sizden bir iz bırakmayı unutmayın!! Sizi seviyore

Keyifli okumalar...❤️‍🩹

"Hadi kalkın, öğlen oldu öğlen!" diye bağırarak odaya girdi Zeynep abla.

"Öf ama anne," dediğini duydum Kumru'nun. Zorlayarak gözlerimi araladım ve tepemde cellat gibi dikilmiş canım ablama baktım.

"Günaydın." dedim.

Bakışları bana dönünce yumuşadı ve gülümsedi. "Günaydın kızım," dedi.

"Ben senin öz kızınım be, bana gülümsemiyorsun ama." dedi Kumru küskün bir tavırla.

"Yataktan kalk sana da gülümseyeyim annem," dedi Zeynep abla. Kumru bir şeyler homurdanarak yorganı üstünden attı ve yataktan kalktı.

Bense ikisini de umursamayarak yorganı üstüme daha çok çekerek gözlerimi kapattım. Şu an çok rahattım.

Kafama yediğim yastıkla küçük bir çığlık nidası kopardım. Gözlerimi açtığımda karanlıktı çünkü kafamın üstünde yastık vardı. Yastığı üstümden iterek etrafa baktım. Kumru sırıtarak bana bakıyordu.

Yavaşça yorganı üstümden ittim. "Sen bittin, varoş gülü seni." Diyerek hızla ayağa kalktım. Çığlık atarak odadan çıktığında kıkırdadım. Salak falandı ama seviyordum.

Ben de odadan çıkarak, lavaboya girip işlerimi hallettim.

Lavabodan çıktığım an Kumru seke seke lavabonun önüne geldi. "Sen, ben, Egemen ve Ömer gezelim mi? Diğerlerine sordum onlar tamam dediler."

"Gezelim ama erken dönelim eve. Ders çalışmam lazım benim," dedim ona imalı bir bakış atarak. Sınava 7 ay kalmıştı ve o bunu hiç takmıyordu.

"Aman, at zaten bana o bakışını hemen. İnek Rüya seni," dediğinde ona gözlerimi devirip odaya doğru ilerledim. Üstüm dışarıya çıkmak için çok müsaitti fakat bunlarla uyumuştum bu yüzden değişmem gerekiyordu.

Yatağımı toplayıp dolaba kaldırdım. Artık bu evde misafir olarak görülmediğim ve bu evin 4. Üyesi olduğum için ev işlerine ben de el atıyordum.

Ben tam Kumru'nun yatağını toplamaya başlamıştım ki Kumru odaya geldi. "Anam kadın zorla gönderdi dedi yatağını topla yoksa Rüya toplayacak dedi. Beni terlikle tehdit etti. Annem senin sandığın kadar tatlış bir insan değil yani." dedi yatağına yönelirken.

"Rüya, kenara kay kızım!" Diye bir bağırma duyduğum an kenara kaydım. Kaydığım an yanımdan geçen terlik Kumru'ya çarptı.

Kumru çığlık atarak kafasını tuttu ama Zeynep abla da ben de biliyorduk ki hepsi bir oyundu.

Kendini yatağına atmıştı ve yüzü yatağa gömülüydü. "Kafam yok, kafamı hissetmiyorum imdat!" diye bağırdı. Kafası yatağa gömülü olduğundan sesi boğuk çıkmıştı.

"Düzelteyim?" dedi Zeynep abla. Bunu dediği an kafasını kaldırmış ve oturur pozisyona gelmişti.

"Aman, birden düzeliverdi çok sağol anneciğim." dedi Kumru tatlı olduğunu sandığı bir gülümsemeyle.

Zeynep abla da ona aynı şekilde yapmacık bir tavırla karşılık verdi. Bu hallerine bayılıyordum. Kıkırdadığım için ikisinin de bakışları bana döndü.

"Çok pardon," dedim gülmemi elimle bastırmaya çalışırken.

Kumru "Kıçımın kenarı," diye homurdanarak yataktan kalkarak yatağını toplamaya devam etti.

Zeynep abla Kumru'ya tip bir bakış atarak odadan çıktı. Zeynep abla idolümsün!

Pişkin pişkin "Çalış köle." diyerek kollarımı göğsümde birleştirdim. Elinde kabarttığı yastığı hiç düşünemeden bana fırlattı.

"Seni gerçekten döverim!" dedi en tehditkâr sesiyle. Kafamı dalga geçercesine salladıktan sonra odadan çıktım.

Zeynep abla mutfakta kahvaltı hazırlamıştı. Mutfağa girdim ve her zaman oturduğum yere oturdum. Bakışlarım çayları dolduran Zeynep ablaya döndü.

"Günay abi gitti mi?" dedim şaşkınlıkla. Bugün evde olacağını söylemişti.

"Acil çıkması gerekiyormuş. İşten aradılar. Evrak mı ne doldurması gerekiyormuş," dedi çayların hepsini doldurduğunda. Günay Abi, Kumru'nun babasıydı.

Kafamı salladım. "Anladım."

Kumru saçlarını eliyle tarayarak mutfağa girdi ve o da benim karşıma oturdu. Masa dört kişilikti ve genellikle Kumru benim karşımda, Zeynep abla da benim yanıma otururdu.

Hep birlikte sohbet ederek kahvaltımızı yaptık. Birlikte mutfağı toparladık ve ben eve gidip hazırlanmak için Kumru'ların evinden çıktım.

Dairemin önüne geldiğimde annem kapıyı açtı. "Hoş geldin annem,"

"Hoş buldum anne." Dedim ayakkabılarımı çıkarıp eve girerken.

"Ha bu arada, bana biraz para lazım. Bizimkilerle gezmeye çıkacağız." dedim odama ilerlerken.

"Veririm kızım," Dedi dolapta ki çantasını eline alırken.

Odama girip kapıyı kapattım. Dolabımın kapaklarını açıp birkaç dakika boyunca sadece kıyafetlere baktım.

Kasım ayı çok soğuk geçtiği için kırmızı kazak çıkardım dolaptan. Altıma da her zamanki gibi siyah, yüksek bel bir pantolon.

Siyah bel çantasını elime aldım ve içine gerekli olan her şeyi koydum. Odadan çıktığımda annem elinde su şişesiyle bekliyordu.

"Dışarıda suya boşa para verme," diyerek elime verdi şişeyi. Kafamı salladım ve dolaptan siyah, şişme montumu çıkarıp giyindim. Annemin yanağına sulu bir öpücük bıraktım.

"Al yavrum, dilediğince harca." Dedi annem kredi kartını uzatıp.

"Tamam annem, teşekkür ederim." Dedim gülümseyerek. Evden çıktım ve ayağıma siyah botlarımı geçirdim.

"Dikkat edin kızım," dedi annem kapıyı kapatmadan önce.

"Tamam!" Dedim yüksek sesle.

_____

Biliyorum bölüm çok kısa oldu ama sizi daha fazla bölümsüz bırakmak istemedim. Bu hafta bir bölüm daha gelir büyük bir ihtimalle.

Şu konu hakkında da konuşmak istiyorum. Kitabımı çoğu kişi İzler Kalır'a benzetmiş. Bunu kötü manada söylemiyorum lütfen yanlış anlamayın.

Zaten bu kitabın ana konusu eski sınıfından zorbalık gören Umut'un Rüya'nın sınıfına gelmesi ve Rüya'nın Umut'u savunması.

İzler Kalır'ınsa Soner ve Beste aynı sınıftalar zaten ve Beste, Soner'e ödevleri mesaj atmasıydı ana konusu. Ki geçmişleri de farklı. Beste'nin o sene tanıştığı kişilerdi arkadaşları. Rüya'nınsa 5 yaşından beri tanıdığı arkadaşlarıyla.

Umut'un babasıyla arası çok iyi zaten. Arkadaş gibiler. Soner'inse babası kitapta ki en kötü karakter olabilir.

Bunu da açıklama gereği duydum. Sizleri seviyorum. Gelecek bölümlerde görüşmek üzere 🎈

Geçmeyen TravmalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin