1.3

1.7K 154 25
                                        

Herkese hellooooooooo! Nasılsınız?? Umarım iyisinizdir. Söyleyecek bir şey bulamadığım için direkt olarak bölüme geçiyorum.

Oy vermeyi ve paragraf aralarına sizden bir iz bırakmayı unutmayın. Keyifli okumalar <3


Kumru elektrikli süpürgeyi getirdiğinde Umut'tan ayrıldım. Burnumu koluma silerek ayağa kalktım. Ben ayağa kalkınca Umut'ta beklemeden ayağa kalkmıştı.

"Ben bir yüzümü yıkayayım," dedim burnumu çekerek.

Umut, bileklerimden tuttu. "Olmaz, önce elini temizlememiz gerekiyor. Pansuman yapalım."

"Pekâlâ." dedim kısık bir sesle. Uzun süre boyunca ağladığım ve bağırdığım için sesim kısılmıştı. Artı olarak her yutkunduğumda veya konuştuğumda boğazım acıyordu.

"İlk yardım çantanız gibi bir şey var mı?" dedi Umut gözlerime bakarak.

Kafamı salladım. "Banyoda vardı," Banyoya gitmek için odadan çıktım. Umut'tan uzaklaştığım için eli bileğimden kaymıştı.

Arkamdan geldiğini adım seslerinden anlayabiliyordum. Banyoya girdim ve aynanın yanında duran dolaptan ilk yardım çantasını çıkardım.

Kapının önünde duran Umut'a döndüm. "Salona veya odama geçelim mi?"

Elimde ki çantayı aldı. "Odana gidelim." dedi bana geçmem için yol verirken. Yanından geçtim ve odama doğru ilerlemeye başladım.

Odaya girdiğimizde Kumru'nun babamın tekme atıp dağıttığı şeyleri topladığını gördüm. Sertçe yutkundum ve bakışlarımı oradan çektim. Orada tutarsam tekrardan ağlardım.

"Yatağa geç bakalım." dedi Umut sırtımı tutarak beni ilerletirken.

Usulca yatağa oturduğumda karşıma oturdu ve çantanın fermuarını açtı. Kumruysa odamda ki sandalyeye oturmuş, sessizce bizi izliyordu.

Normalde olsa imalar yapar, sinirimi bozmaya çalışırdı. Şu an doğru bir zaman olmadığını bu odada ki herkes biliyordu.

Umut elinde ki pamuğa biraz tentürdiyot döktü. Eli üçüncü kez bileğimi kavradı ve kendi kucağına çekti.

"Aslında kendim de yapabilirdim," Diye sessizce fısıldamıştım.

Umut beni duymamış gibi pamuğu avucuma yaklaştırdı. "Acıtabilir ama acıdığında üfleyebilirim?" dedi pamuğu avucuma sürmeden önce. Bir şey demedim.

Pamuğu yavaşça avucuma sürtmeye başladı. Yanmaya başlayınca kaşlarımı çattım ama sesimi çıkarmadım.

Umut sanki canımın yandığını hissetmiş avucuma üfledi. Yanma hissi azaldığında yüzümde ki kasların bir kısmı gevşedi.

İki elime de aynı işlemi uygularken Kumru sessizce bizi izlemeye devam etmişti.

Umut sargı bandı çıkardı ve sanki her an kırılacak olan elmasa dokunuyormuş gibi davranarak avucumu sardı.

"Bitti," diye mırıldandı Umut çantanın fermuarını kapatırken.

"Teşekkür ederim." dedim baş parmağımı sargının üstünde gezdirirken.

"Rica ederim," dedi bana hafifçe gülümserken.

Aklıma gelen şeyle kaşlarımı çatıp Kumru'ya baktım. "Annemler nereye gitti?"

"Onlar abinin çalıştığı karakola gittiler. Babandan şikayetçi olacaklarmış." dediğinde usulca kafamı salladım.

"Abinin çalıştığı karakol mu?" dedi Umut. Kafamı salladım.

Geçmeyen TravmalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin