ozrumu kabul etme sevgili şayet ben buna layık değılım. icten ice beni tuketen vicdan azabina, yalnizlik seremonisine layigim ben.
beni affetme, affedilmeye layik bir insan evladi degilim ben. inançlari ve hirslari ugruna siyah perdeler ve bir cetele tablosuyla gecimini saglayan bir mahlukatim.
sevme beni, affetme. affedildigimi hissedersem eğer, şimarik bir zubbe gibi kendimi goklere cikarir, gogsumu kabarta kabarta yururum. sevildigimi hissedersem, yerle yeksan olurum.
affedilmelere, sevilmelere layik degilim, senin ruhun benim ruhsuzluguma layik degil. etrafimi saran pismanlikla, uzulerek soyluyorum ki sen el ustunde tutulmaya, guzel sozlere, siirlere, tebessumlere, dudaginin kenarina konan buselere, sarhos edici naif sevismelere layiksin.
ben senin ideallerini karsilayamam, hayatini ters duz ederim. sevmeyi, sevilmeyi beceremem. ayarim yoktur. hoyrat severim, kaba sozlerim, aldatici buselerim, kin dolu tebessumlerim var benim.
en icten dilegim yan yana bir sokaktan dahi gecmemis olmamiz olurdu. sen guzelsin, dünya ve kainatin aksine sen bir hayli zitlikla guzelsin. benligine, saf, masum kalbine sahip cikmişsin, ruhuna bulasmis tek bir kotuluk tanesi yok. sevgili, ben senin zittinim. senin çiceklerini soldurur, ruhunu katlederim. ben senin aksine icimdeki safligi koruyamamis bir yaratigim, gulunc aslinda. belki de hic bir zaman icimde saflik, guzellik namina bir sey olmadi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
izmarit sokagi
Short Storyve unutma, ne kadar çok tebessüm edersen et, içindeki kurak topraklar yeşermeyecek. it's snowing like it's the end of the world / krobak