13.06.04
Suslu kelimelere gerek yok bu sefer, sade kelimelerle temiz bir ölüm istiyorum.
Hayatımı hatalarla bezemiştim, doğrular yok denecek kadar az. Tek yapacağım doğru bu sanırım.
Lafı uzatıp, sıkmak istemiyorum ama beni yanlis tanimayınız. Aslında anlatılacak çok bir seyde yok, hayatım monoton gecmisti, insanlardan cok kendimle savaşmış ve de yenilmiştim.
Her sabah kalkıp işe gider, aksamlari geldigimde uyurdum. Yapmayi sevdigim, deger verdigim seyler yoktu, olmamisti. Bir seyler yapmak en azindan hayatimi daha cekilebilir yapmayi arzu etmistim. Girisimlerim basarisiz sonlanmisti.
Insanlarla iletisim kuramiyordum, hic bir zaman. Konuşmak istedigimde, her hangi bir sey yapmaya kalkistigimda kapi suratima kapaniyor ve her bir zerremle igreniyordum.
Kulak tirmalayan igrenc sesleri, yuzlerine taktiklari aptal kisiliklerini golgeleyen maskeleri, midemi bulandiriyordu. Konusmaya, gormeye tahammul edemiyordum.
Bu karakterime sonradan kattigim bir sey degildi, her zaman boyle idim. Annem kizardi, bu şekilde davranmaya devam edersem, onun basini egdirecegimi, utandiracagimi soylerdi. Babam asosyal bir pic oldugumu, yasamamin bile bir hata oldugunu soylerdi. Sayisiz defa akrabalarin anne ve babamin beni yetimhaneye birakmasi gerektigiyle ilgili nasihatler duymustum.
Aslinda kimseye zararim dokunmamişti, evde de, okulda da varligim ve yoklugum birdi ama insanlar benden rahatsizlik duyuyordu. Sadece iki yuzlu degildim ve hayatta kalmaya calisiyordum. Sanirim hatam buydu.
Liseden sonra alkola sarmiştim, unuversiteyi zar zor idare ediyor. Ayyaş geziyordum. Cebimde ekmek almaya param dahi yoktu, kalicak bir evimde. Okul bittiginde evden atilmistim. Yuk oldugum soylenmisti. Itiraz etme zahmetine girmedim, hic bir sey demeden tek bir esyami dahi almadan cikip gitmistim. Cebimdeki az buz parayla baska sehre gelmiş, bir kac ay terk edilmiş izbe evlerde kalmistim, insanlardan kacarak. Bir sekilde is bulmuştum, en azindan kafami mesgul ediyordu. 6 sene calistiktan sonra zar zor bodrum katta 1+1 ev bulmuş oraya yerleşmiştim.
Açık olmak gerekirse bodrum kattaki evime kiyasla kasaba hayvanları bile daha konfurlu yasiyordu. Para kazaniyordum o zamanlar, istesem daha rahat bir yere cikardim fakat aile fertlerim calistigimi ogrenmis kazandigim paranin yarisina el koymustu, utanmadan her ay basi arar sozde haklarini isterlerdi. Geriye kalan kisim kira ve alkole gidiyordu.
Hayatimi bodrum katta insanlardan uzak ama bir o kadar da yakin gecirmistim.
Simdik ise yorulmuş, usanmistim. Belki de seneler once yapmam gerekeni bugun yapabilecek gucu bulmuştum.
Kimsem kalmamisti. Ölmüşlerdi.
Sıra bendeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
izmarit sokagi
Historia Cortave unutma, ne kadar çok tebessüm edersen et, içindeki kurak topraklar yeşermeyecek. it's snowing like it's the end of the world / krobak