5. Bölüm

275 32 17
                                    

Draco artık sorgulamaktan filozof olacağına emindi. Sorguladıkça kafasında kuruyordu. Kurdukça da çoğu şey yerine oturuyordu.

Fern başından beri Potter'ın burada olduğunu kesinlikle biliyordu. Ve McGonagall ile iş birliği içindelerdi. Sırf ona söylememek için.
Büyük ihtimalle son güne kadar saklamayı planlıyorlardı.

Cho'dan duyduğu kadarıyla Weasley ailesi ile tatile gitmek için işlerini yazın başında bitirmişti. Ve okulun ilk gününe  kadar dönmemesi gerekiyordu. Ama ne hikmet ise Potter'ın erken dönesi gelmiş.

Neyse ki sabah kahvaltısına yetişmiş gibi durmuyordu. Sonunda eksik kalan çoğu profesör ile tanışmıştı. Onu şaşırtan şey ise bütün profesörlerin -McGonagall ve Hagrid dışında- değişmiş olmasıydı. Yeni tanıştığı iki kişide kadroya eklenmişti. Simon Sayso ve Rosia Beki. İkiside savaştan sonra Hogwarts'a geçici profesör olarak gelse de sonunda McGonagall tarafından ikna olup kalmışlardı.

Çoğu kişinin hangi derse girdiği o kadar belli oluyordu ki. Longbottom'ın her yerinden minik yapraklar çıkıyordu. Cho'nun ise cübbesimdeki yıldız şeması gece gök yüzüne bakmayı aratmıyordu. Sayso'nun sağ kolunun hepsi ruinler ile kaplıydı. Baki ise tam bir mini McGonagalldı. Uzun zaman sonra gördüğü Gearge Weasley şaka dükkanını en küçüklerine bırakmış, tılsım dersine giriyordu. Luna ise şey hala aynı Luna idi. Kehanet dersine girdiğini gene Cho'dan duymuştu. Potter ise KSKS dersine giriyordu. Draco pek şaşırdığını söyleyemezdi.

Maalesef ki simya ve mitoloji dersleri için kimseyi bulamasalar da müdüre McGonagall geçici olarak onun gireceğini söyledi.

Şu anlık her şey güzel gidiyordu. Weasley ile düzgünce konuşuyor hatta arada şakalaşıyorlardı. Fern ve Weasley'nin düşündüğünden yakın olduğunu fark etti. Olması gerekenden biraz fazla yakınlardı sanki.

ฅ⁠^⁠•⁠ﻌ⁠•⁠^⁠ฅ

Yarın okul yılının ilk günüydü. O kadar strese girmişti ki her şey yerli yerinde olsun diye daha güneş yükselme belirtisi göstermeden sınıfa inmiş ve Luna onu öğle yemeğine çağırana kadar her şeyi didik didik kontrol etmişti. Sonra dayanamayıp tekrardan kontrole gelmişti.

Bütün sınıfı değiştirmişti. Tabi en büyük değişiklik eski sınıfa yani Snape'in sınıfı olan zindanlara geri dönmesiydi. Doğru ya artık orası Snape'in sınıfı değildi. Kendisine aitti. Bunu düşününce bile tuhaf oluyordu. Artık başka bir bakış açısı ile bakıcaktı sınıfa.

Korkmuyordu. Heyecanlıydı aslında. İlk yılındaki hâli kadar heyecanlı. Buda ilk yılı sayılabilir miydi acaba? Sonuçta profesörlük hayatının ilk yılı.

Pencereden gelen tıkırtılar onu düşüncelerinden uzaklaştırdı. Bir deniz insanı cama vuruyordu. Draco'nun varlığını sezince yüzerek uzaklaştı. Geri dönerken kuyruğu ile cama sertçe vurmayı ihmal etmedi. Neyse ki Draco camdaki büyüleri güçlendirmiş üstüne bir kaç tılsım daha yapmıştı.

Şuan her şey yerli yerinde duruyordu. Son kez malzemeleri kontrol ettikten sonra gidebilirdi  Çeşme ile biraz sorun yaşıyordu ama derslerden önce halledilmeyecek şey değildi. Dersler demişken, programı almayı unutmuştu. Luna kendisinin ki ile beraber getireceğini söylemişti. Akşam yemeğine daha iki saat vardı ama acele etse iyi olurdu.

Kapı kolunun gıcırtılı sesi sınıfta yankılandı ardından da birinin içeri girdiğini duydu. "Malfoy! Burda mısın?" 

"Bir dakika! Hemen geliyorum." Malzeme dolabından zoraki çıkmayı başardı ve kapıya yöneldi. Attığı her adım yavaş yavaş ağırlaşmaya başlıyordu. Kapının önünde o geceden beri görmediği ve onu her gördüğünde kaçan Potter duruyordu.

Yeni Yaşam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin