15. Bölüm

128 23 37
                                    

 Ekim ayı ile beraber Hogwarts'u Cadılar bayramı hevesi kaplamıştı. Ev cinleri her yeri baştan aşağı süslemiş, yemeklerde de Cadılar bayramına özel yemek ve tatlılar yapıyorlardı. İlk sınavların başlamasına az kalmış olsa da öğrenciler pek fazla umursuyormuş gibi durmuyorlardı.   

Kaç kere 'Burası O.W.L.  yada N.E.W.T. de çıkabilir, göz önünde bulundurun.' dese de bir kaç kişi dışında kimse dalgaya almıyor gibi duruyordu. 

Bir yandan Slytherin takımının bir haftaya ilk maçına çıkacaktı. Bütün Slytherin evi -ve Draco- heyecandan  yerlerinde duramıyorlardı. Gerçek anlamda duramıyorlardı, bir keresinde antrenmandayken takım o kadar evin eski rakorlarını kırmıştı ki Draco heyecandan o gece uyuyamamıştı.  

Onun dışında ev içi etkileşim olduğundan daha da ilerlemişti. Her Cuma yapılan film gecesini artık çocuklar kendileri organize ediyorlardı. Draco bir süre sonra cuma akşamlarına yavaş yavaş diğer evlerden arkadaşlarını da çağırdıklarını fark etti. İlk başta Miara isimli altıncı sınıf bir Ravenclaw ile başladı. Altıncı sınıf Slytherin Kaia Clover'ın ikiz kardeşi. Sonra film gecesine başka Ravenclawlar katıldı. En son ki film gecesi ise tam bir kabustu. Pekala kabus biraz abartılı olabilir ama Paşa işi pekte kolaylaştırmadı gerçi.  

Anlaşılan o ki Paşa, Hufflepufflar ile pek iyi geçinemiyordu. Bilhassa Callisto Loverman ile. Aralarında görülür bir nefret vardı. Daha doğrusu Callisto ne yaparsa yapsın Paşa'nın sinirine gidiyordu. Yanlış bir şekilde nefes alsa Paşa onun üstüne atlayıp gözlerini oyacakmış gibi davranıyordu. 

Genelde hiçbir şeyi umursamayan Paşa, olaya Callisto dahil olunca 180 derece bir dönüş yaşıyordu. Neden böyle davrandığını bilmiyordu ama etraftaki bakışmalardan bu nefretin yıllardır sürdüğü kanaatine getirdi.

Şu ana kadar hiç bir Griffindor katılmadı. Ya kimse hiç bir Griffindor ile arkadaş değildi ya da onlar gelmek istemedi. Her türlü pekte umurlarında olmadı. 

Draco bir şey daha fark etti. Sınavlar yaklaşıyordu ve sınav sorularını şimdiden hazırlanmış veya planlanmış olmalıydı. Bilin bakalım bu soruları kimin hazırlaması gerek. Bir profesörün, değil mi? Evet, Draco bu farkındalığı yaşadı yaşayalı iğne ucunda hareket ediyordu.

Öğretmenler odasında bütün Profesörler ile oturmuş önceden Profesör Slughorn'un nasıl sorular sorduğunu ve ne kadar mantıklı olduğunu tartışıyorlardı. Çoğu pekte anlamlı bulmuyordu açıkçası. 

"Biz burda sınavları hazırlayalım diye ruhumuzu ortaya koyuyoruz ama çocukların tek derdi partilemek." Rosia günün altıncı kahvesini içerken kitap yığınının arkasından konuştu.   

"Parti mi?" Draco'nun bir partiden haberi yoktu. Acaba profesörlerden gizli mi planlamışlardı. 

"Evet, şimdi düşününce bugün derste herkes parti hakkında fısıldaşıyordu." Dedi Neville. 

"Eğer gizli bir parti planlıyorlarsa niye bu kadar belli ediyorlar ki. Benim zamanımda-

"Değil ki." Weasley lafını kesti.

"Bir kaç yıldır her cadılar bayramında öğrenciler kendi partilerini yapıyorlar. Genelde Griffindorlar düzenliyor o yüzden baya kalabalık oluyor. Bir de bu yıl hafta sonuna denk geliyor. Gerisini sen düşün." Dedi Potter. Bundan oldukça guru duyuyor gibiydi.  

Ama bir tuhaflık vardı. Slytherin evinden ses seda çıkmıyordu.  

"Renkleri tadabiliyorum." Büyük bir gümbürtü koptu. 

"Poppy, Simon bayıldı.... Yine." 

/ᐠ。ꞈ。ᐟ\

Akşam yemeği bitmiş ve herkes çoktan odalarına çekilmişti. Draco odasına geçmeden önce Slytherin salonuna kısa bir ziyarette bulunmaya karar verdi. Tek tük kişi dışında herkes odalarındaydı. Sönmeye yüz tutmuş şöminenin önünde kitap okuyan Paşa'yı gördü. İzlendiğini fark etmiş olacak ki bakışları Draco'yu buldu. 

Yeni Yaşam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin