O gün ilk defa erken uyandım, zaten gözüme uyku girmemişti. Kafamda bir sürü soru işareti vardı, beynimi kemiren cevaplarını asla bulamadığım sorular. Bir süre düşündüm...
Saat daha çok erkendi, her gün geç saatlerde uyanan ben nasıl olduysa birkaç gündür uyuyamıyordum. Düşündükçe kafam iyice karışmış, bu büyük boşluk kontrol edilemez hâle gelmişti. Kafama takılan bu soruların cevabını bulmaya, bu davayı çözmeye kararlıydım. Artık sabah olmuştu, hava güneşli idi. Sırt çantama birkaç malzeme aldım, bunların içinde savcılık hayatında büründüğüm dedektiflik görevlerinde yanımdan ayırmadığım büyüteç ve dosyalarım vardı. Yola çıktım, henüz bir planım yoktu. Dava genç bir kadının aniden gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasıyla ilgiliydi.
Kadın henüz 25 yaşında Darla Williams isimli bir genç kadındı, babasını ilginç bir cinayette annesini ise bulaşıcı bir hastalıktan dolayı kaybetmişti. Hayatı boyunca zorluklarla savaşan bu kadına ne olmuştu da cumartesi birdenbire yok olmuştu. Hayatta olup olmadığıda, meçhuldü. Sır gibi bir kayboluştu. Üstelik bu zamana kadar birçok yetenekli savcı tarafından incelenmişti, dava. Nasıl olurda bulunamazdı, bu davayı çözmenin kolay olmayacağını biliyordum fakat pes etmeyede hiç niyetim yoktu.
Bir saat sonra Almanya'nın bir şehri olan Frankfurt'a vardım, bir otele gittim tek kişilik bir oda tuttum.Hemen dava dosyasını açtım ve incelemeye başladım. Dosyada Darla'nın ev adresi gözüme çarptı neden gidip eve bakmıyorum ki diye düşündüm üstelik daha sabah saatleri idi. Sırt çantamı alır almaz arabaya koştum ve adliyeye gidip dilekçe ile evin anahtarını istedim daha sonra adresteki yere doğru yola koyuldum. Evde ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum. Dört saat süren yolculuğun sonunda eve vardım. Ev ormanın içinde küçük iki katlı ahşap bir evdi, evin etrafında yoğun bir koku vardı. Sanırım ormandaki tek evdi, etraf çok ıssızdı. Acaba Darla neden herkesten uzak bir yerde yaşamayı tercih etmişti yoksa kaçtığı birşey mi vardı? İkinci kattan başladım incelemeye. Salondaki tablolardan biri yerde idi üstelik lavabodaki ayna kırık, yatak odasındaki çekmeceler açıktı. Ama bu ev bir tuhaftı ve eksik olan çok şey vardı, bulmam gereken birçok şey. Öncelikle Darla'nın telefonunu bulmalıydım, hattı da telefonu da kapalıydı. Telefon Darla'nın yanında olabilir ama telefonu parçalayıp biryere atmışta olabilir (tabi hâlâ yaşıyorsa). Ya da Darla ölmüş telefonu da cesedin yakınlarında bir yerde, o kadar çok ihtimal var ki belki de telefon buralarda çok yakında ama hiçbirimiz bulamıyor, göremiyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN İÇİNDEKİ DAVA
Gizem / Gerilim"Öyle bir kırmızı istiyorum ki, kan gibi. Önce dehşete düşüren sonra karanlığa mahkum eden..." Havalı, genç bir savcı, uykularını kaçıran bir davayı çözmek için yola çıkar ve olacaklardan habersizdir. Hayatını bu davayı çözmeye adayan savcı hiç bekl...