Donce

100 14 14
                                    

Merabalar.

Nasılsınız?

Keyifli okumalar.

****************************************************

Bruce başındaki ağrıyla uyandı, bu ona geçmişi hatırlatırken Finney'in hala baygın olduğunu fark etmişti. Hızla kalktığı için başına bir acı saplansa da, umursamayıp Finney'in kafasını kucağına aldı. "Finn?! Hadi güzelim, aç gözlerini..." Finney ilk önce tepki vermemişti, ama daha sonra kaşlarını çatarak gözlerini aralamıştı "B-Bruce?" Bruce yüzüne düşen saç tutamlarını çekti "Evet güzelim benim, aç gözünü." Finney doğrulup elini kafasına attı.

"Neredeyiz?" Bruce endişeli bir şekilde "Başka bir gemide, kaçırıldık." dedi. Finney oflarken "Buradan nasıl kaçacağız?" demiş ve yüzünü sıvazlamıştı. "Buradan gidiyoruz." Bruce cesaretli bir şekilde konuşup Finney'in yüzünü okşadı "Bu gemiden kaçıp, bizim korsanlara geri dönmemiz gerek." demişti. Finney burnunu çekerken "Neden?" diye sormuştu,Bruce gülüp "Robin'e aşık olan sen değil miydin? Neden sevinmiyorsun?" diye sormuştu. Finney kafasını çevirip "Bu senin oraya gitmen için bir sebep değil." demişti, Bruce gülümseyip "Belki bende oraya dönmeme sebep olabilecek birisine bağlanmışımdır?" demişti.

Finney ona dönünce "Bakma bana öyle, buradan kaçacağız." demişti. Finney kafasını sallayıp ona baktı, aniden kapı açılınca oraya dönmüşlerdi. "Vay vay, güzellikler günaydın." Bruce kaşlarını çattı "Size yemek getirdik." iki korsan önlerine yemek bıraktı, Bruce'un önündeki kalkacakken yüzünü okşamıştı. Bruce anında yüzünü çekerken korsan gülüp "Alışırsın güzelim." diyip arkadaşını da alıp gitmişti, Bruce ise Vance'den başkasının ona 'Güzelim' demesini hiç beğenmemişti. 

Yarım saat sonra Finney ve Bruce geminin içinde yol alıyorlardı, diğer gemiyi esas alarak kendilerine bir yol haritası çizmişlerdi kafalarında, şuana kadar iyi gitmişlerdi. Bir köşeyi dönecekken aniden önlerinden gelen iki korsanı, fark etmişlerdi, hemen bir yere saklanıp gitmelerini beklediler.

Yarım saat sonra bu sefer güverteye gitmeyi başarmışlardı, Bruce Finney'e dönüp "Artık durmak yok, koşup atlayacağız." diye fısıldamıştı. Finney kafasıyla onayladı, Bruce üçe kadar saydı, üç deyince beraber koşup güverteden atladılar. Vücutları suyla temas eder etmez bacakları ışıldamıştı, saniyeler içinde bacaklarının yerinde bir adet balık kuyruğu oluşmuştu. Finney uzun mavi, pullu kuyruğuna bakıp kıkırdadı. Etrafında birkaç kez yüzdükten sonra Bruce'a baktı. Bruce yeşilin en güzel tonunda olan  kuyruğuyla dimdik karşısında duruyordu, kuyruğunu sallayarak dibe çekilmeyi engelliyordu. kıyafetleri yok olmuştu, esmer renk göğsü ay ışığında parlıyordu.

"Hadi artık gidelim." Bruce konuşup önden yüzmeye başladı, Finney "Kaptan sensin." diyerek peşine düştü. İç güdülerini takip ederek gemiyi bulacaklardı.

Gemiyi bulmuşlardı, kimsenin olmadığı bir yerden çıkıp insana dönüştüler, üstlerini ıslatarak sanki salla gelmişlerde, sal batmış imajı verdiler. Mürettebbat  onları gördüklerine şaşırmışlardı, ama hemen toparlanarak Finney'i Robin'in, Bruce'u Vance'nin odasına götürmüşlerdi, ikisi de kurulunmaya başlayarak üstlerini değişmişlerdi. Vance ve Robin'i bekliyorlardı.

*******************************************************************

Bölüm sonu

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Belki gelecek bölümde smut olabilir.

Adios.

Pequeño TritónHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin