Once

96 16 8
                                    

Merabalar.

Nasılsınız?

Keyifli okumalar.

*********************************************************

Vance deliye dönmüş bir şekilde odada volta atıyordu. Geri döneli bir saat bile olmamıştı, ama döner dönmez saldırıya uğradıklarını, üstüne üstlük bu kadar mürettebattan sadece Bruce ve Finney'i götürdüklerini öğrenmişlerdi. Asıl sinirlenmesine yol açan şey ise Bruce kısmıydı, sürekli döner dönmez kendini Bruce'un kollarına atmayı düşünüyordu ama şimdi böyle bir şeyi öğreniyordu, delirmek üzereydi.

Robin onun aksine sakin görünüyordu, ama içi alev alev yanıyordu. Önündeki yaralı adam yere bakar bir şekilde dururken "Kim olduklarını gördünüz mü?" diye sormuştu. Yaralı olan adam "Evet kaptan, ne zamandır tehdit eden kaptanın gemisiydi." Vance elini sinirle masaya vurdu, Robin dilini dudaklarının üstünde dolaştırıp "Tamam, sen git, yaralarını sardır." Adam kafasını eğip odadan çıkarken Vance "Hele bir Bruce'a dokunsun! O orospu çocuğunu kendi ellerimle geberteceğim!"

Robin derin bir nefes aldı "Sakin olmaya çalış Vance." Vance "Nasıl sakin olabilirim?! Bruce yok!" Robin Vance'i kollarının arasına aldı "Sakin ol Vance! Bulacağız onları!" Vance elini tekrar masaya vurup Robin'e sardı kollarını. "Robin, onu daha yeni bulmuşken kaybedemem! Ben-ben onunla yaşadığımı hissettim!" Vance ağlar gibi konuşunca Robin kollarını biraz daha sıkılaştırdı, şimdi onun aşkına inanıyordu.

"Şimdi sakin olalım, bulacağız onları." Robin Vance'den ayrılıp konuştu, onunda içi içine yiyordu. Ama onunki Bruce için değil, Finney içindi. En kısa sürede onu bulmalıydı, yoksa delirecekmiş gibi hissediyordu. "Sen git şimdi herkese söyle, savaşa hazırlansınlar." Vance kafasını sallayıp odadan çıktı, en kısa sürede Bruce'u bulmalıydı, en kısa sürede kolları arasına almalıydı onu. 

Robin iki elini de aynı anda masasına çarptı, sinirden kudurmak üzereydi. Kafasını çevirip camdan dışarıya baktı, yıldızlar kendini göstermeye başlamıştı. Aklına Finney'e yıldızları gösterdiği gün aklına gelmişti, o anki mutluluğu ve heyecanı gözünün önünde geldi biran. Daha sonra gülümserken yüzünün aldığı o tatlı hali, ama şimdi belki de ağlıyordu. Belki de korkudan titriyordu, onu birisinin kurtarması için dua edip yalvarıyordu. Düşüncesi bile kalbinin öfkeyle çarpmasına sebep oluyordu, onu biran önce bulmalıydı.

*********************************************************

Bölüm sonu

Ne düşüyorsunuz?

Adios.



Pequeño TritónHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin